35,0205$% 0.09
36,7723€% 0.15
44,5396£% 0.12
2.976,72%0,11
2.644,99%0,07
10.034,74%0,23
DEMET EVGAR
‘Demet Evgar değil de Mehmet Evgar olsaydım’
“Bahar” dizisindeki etkileyici performansıyla ödüle layık görülen Demet Evgar, teşekkür konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu ödülü almak benim için büyük bir mutluluk ve onur kaynağı.
Bir kadın hikâyesi anlatıyoruz ve bu hikâyenin derinliği, geçmişten günümüze kadar süregelen yaraları barındırıyor. Her geçen gün gündem değişse de bazı gerçekler maalesef sabit kalıyor.
20 yılı aşkın bir süredir bu sektörde olan bir kadın olarak, kendi hikâyemden duyduğum mutluluğu dile getirmek istiyorum. Kadın olmaktan son derece mutluyum fakat içtenlikle söylemeliyim ki; Demet Evgar yerine Mehmet Evgar olsaydım, işlerim daha da kolay olabilirdi.
Kadın meselesini ne zaman tam anlamıyla aşmış olacağız? Bunu, erkeklerin de bu mesele üzerinde düşünmeye başladıklarında göreceğiz. Kadının eşit hak ve özgürlüklere sahip olmaması, bir insan hakları ihlali olarak değerlendirildiğinde gerçek bir değişim yaşanacaktır.
Hayatım boyunca bu mücadelenin bir parçası olacağıma söz veriyorum.”
ALİSA SEZEN SEVER, MELİS MİNKARİ, SÜMEYYE AYDOĞAN, YİĞİT KOÇAK
Pantene Yıldızı Parlayanlar ödülü bu yıl Alisa Sezen Sever, Melis Minkari, Sümeyye Aydoğan ve Yiğit Koçak’a verildi. Dört genç yeteneğe ödüllerini P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Marka Operasyonları Başkan Yardımcısı Özge Erdem takdim etti.
‘Bütün yıldızı parlayan kadınlar adına’
Alisa Sezen Sever: “Pantene ve Hürriyet ekibine teşekkür ederek başlamak istiyorum. Yıllarca ödül törenlerini izleyip heyecanlandıktan sonra Altın Kelebek’in 50’nci yılında bu ödülü almak benim için çok değerli. Bu yolda asla elimi bırakmayan, arkamda dağ gibi duran anneme sonsuz teşekkürler. ‘Bahar’ ekibimize de teşekkür ediyorum. Aynı zamanda ‘Bahar’ dizisinde anne-kızı oynarken Demet Abla (Evgar) ile aynı yıl bu ödülü almak benim için çok anlamlıydı. Aslında hangi mesleği yapıyor olursa olsun; ister ev kadını, ister doktor, ister aşçı ya da oyuncu olsun… Bu ödülü tüm yıldızı parlayan kadınlar adına almak istiyorum.”
‘Daha yolun çok başındayım’
Melis Minkari: “İlk olarak Pantene ve Hürriyet ailesine genç oyuncuları destekleyen bu değerli kategoride beni seçtikleri için çok teşekkür ederim. İkinci olarak canım ailem tabii ki. İlk işim olmasına rağmen bana güvenen Nazlı Heptürk’e ve ‘Kardeşlerim’ ailesine teşekkür ediyorum. Orada geçirdiğim 4 yıl kariyerimde çok özel bir yere sahip olacak. Genç bir oyuncu olarak daha yolun çok başındayım, bir karaktere elimden geldiğince tüm kalbimi vermeye çalışıyorum. Bu mesleğin izleyenlere karşı bir sorumluluk olduğunu öğretenlere ayrı bir teşekkürler.”
‘Anneciğim bu ödül senin için’
Sümeyye Aydoğan: “Gerçekten çok gururlu ve mutluyum. Beni bu ödüle layık gördükleri için tüm Pantene ailesine gönülden teşekkür ederim. Menajerim Engin Aykanat ve şahane ekibim tüm yolculuğumda yanımdaydılar, onlara teşekkür ediyorum. Biricik ailem, siz de bu mesleğe başladığım günden beri hep yanımdaydınız. Hiç inancınızı yitirmediniz. Anneciğim bu ödül senin için. Ve son olarak dünyanın daha barış içinde olmasını diliyorum, sevgiler.”
‘Emeklerimin karşılığını almak çok kıymetli’
Yiğit Koçak: “Beni bu ödüle layık gören Pantene ve Hürriyet ailesine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca dört sezon 132 bölüm boyunca bizi yalnız bırakmayan ‘Kardeşlerim’ seyircisine ve ekibine teşekkürler. Emeklerimin karşılığını böyle güzel bir ödülle almak benim için çok kıymetli, çok anlamlı.”
ATA DEMİRER
‘Teoman yüzünden yaşlı hissediyorum’
Ata Demirer, 50. Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’ne hem esprileriyle hem de seslendirdiği sürpriz şarkılarla damga vurdu.
‘Meslekte 30. yıl’ ödülünü alan ünlü komedyen, sahneye “Arapsaçı” şarkısıyla çıktı ve şarkı bitiminde esprili bir konuşma yaptı: “Bana ne ödülü verecekler? Parlayan Yıldızlar mı? Geçen senelerde mesleki performansım nedeniyle bu ödülü almıştım ama bu sefer geçmiş hatırına alacağım. Burada olmak çok onur verici. Artık kendimi yaşlı hissediyorum. Neden biliyor musunuz? Çünkü komşum Teoman. Teoman sayesinde böyle oldu.”
Sanat hayatına 1995 yılında Dormen Tiyatrosu’nda başlayan Ata Demirer’e ‘Meslekte 30. Yıl Ödülü’ Cem Davran tarafından takdim edildi. Demirer, ünlü rock’çıyla anısını anlattı: “Pandeminin ardından sürekli poliklinikte karşılaşıyoruz. Eskiden Kemancı’da buluşurduk. Teoman poliklinikte bile o rock havasını bozmuyor, deri ceketle geliyor. ‘N’aber Teo, ne oldu’ diyorum. ‘Kan vermeye geldim’ diyor. Bir insan kan vermeye geldiğini böyle söyler mi? ‘Bugün benim MR günüm, dizim ağrıyor aslında. Sevdiği tüm doktorlar paramparça’ diye…”
Ata Demirer, performansı sırasında sahne kıyafetini hazırlayan stilistine de takıldı: “Arapsaçı şarkısını neden Celal Şengör papyonuyla söyledim anlamadım ama umarım güzel duruyordur…”
Ata Demirer, ödül konuşmasında kadınları da unutmadı: “Bu ödül törenlerinde şeye çok özenirim. ‘Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır’ derler ya, teşekkür konuşmasında sevgilisine, karısına hitap edip ‘Angela, inan senin sayende oldu’ filan demelerine ben de katılmak isterim. Ancak bende öyle bir şey yok. Bir annem var, o nedenle bütün anneler için almış olayım bu ödülü. Ama şunu söyleyebilirim; kadınlarımız bizi sevsin, bize gülsün diye bir motivasyon var. Bu da gerçekten zor bir şey. Çocukları ve kadınları güldürmenin zevki hiçbir şeyde yok. Onlar hep gülsünler, hiç ağlamayalım istiyorum.” Ata Demirer son olarak “Bahçe Duvarından Aştım” türküsünü söyleyerek konukları eğlendirdi.
BÜLENT ERSOY
‘Türk milletinin hakkını ödeyemem’
Demirören Medya Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu’nun 50. Yıl Özel Ödülü takdim ettiği Bülent Ersoy, uzun bir konuşma yaparak duygularını dile getirdi: “Ben, ömrümün 50 yılını Bülent Ersoy markasına hizmet etmek için adamış bir Bülent Ersoy hizmetkârıyım. Sadece büyük bir isim değil, devrimler yaratan bir reformistim Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde.
50 yılım güzelliklerle doluydu, yeri geldiğinde büyük üzüntülerle geçti. Hep sabrettim ve şükrettim.
Hiçbir zaman gelen teklifleri değerlendirmedim. Yasaklı olduğum yıllarımda birçok ülkeden vatandaşlık teklifi aldım. Asla kabul etmedim. Çünkü ben Türkiye Cumhuriyeti hudutlarında doğdum, büyüdüm ve bugünlere eriştim. Türk milletinin sayelerinde buradayım. Müteşekkirim, sevgim sonsuz, saygım sonsuz. Türk milletinin hakkını ödeyemem.
74 yaşındayım, bundan sonra zaten rakibim yok. Savaşacağım kimse yok. Bu yüzden boşu boşuna yaşıyorum. Öyle… Niye yaşıyorum ki? Her şeyin güzelliklerini tattım, maddi ve manevi.
Hani diyorlar ya ‘Bülent Ersoy 10 kilo kalkan yedi, yok havyar yedi’ falan yaptı, bunların hepsini bu yüce Türk milletinin sayesinde kazandım ve alnımın teriyle kazanmış olduğum paraları yedim.
Efendim, layık görmüşler, teveccüh buyurmuşlar ve naçizane bendenizi seçmişler. Herkesin önünde en kalbi duygularımla, sevgimle, saygımla, hürmetimle eğiliyorum. Lütfen kabul buyurunuz.
İyi ki Türkiye’de doğmuşum, iyi ki bir Türk evladıyım. Ne mutlu Türk’üm diyene.”
MERT YAZICIOĞLU
‘Ödül hak ettiği yeri buldu’
Salih Bademci geçen sene kendisinin kazandığı ‘en iyi erkek oyuncu’ ödülünü Mert Yazıcıoğlu’na takdim etti. “Kızıl Goncalar” dizisinde rol alan Yazıcıoğlu, ödülünü alırken Bademci’ye “Sonunda ödül hak ettiği yeri buldu” diyerek takıldı.
Ünlü oyuncu daha sonra şunları söyledi: “Çok büyük bir ödül, hiç böyle hayal etmemiştim. Öncelikle aileme her zaman yanımda oldukları için çok teşekkür ederim. ‘Kızıl Goncalar’ ekibine teşekkür ederim. Ve beni ne yaparsam yapayım hiç yanından ayrılmayan iki dostum var; Can Atak ve Burak Dakak. Huzurlarınızda onlara çok teşekkür ediyorum.”
İNCİ TANELERİ
‘Herkes yer içer, hesabı Dilber öder’
Kanal D’de izleyiciyle buluşan “İnci Taneleri”, ‘en iyi dizi’ seçildi. Dilber karakterini canlandıran Hazar Ergüçlü, ödülü ekibi adına usta oyuncu Ediz Hun’un elinden aldı. Sanatçıya “Ödülü sizden alacağımı bilseydim bu kadar rahat olmazdım. Çok heyecanlandım” diyen oyuncu, konuşmasında şunları ifade etti:
“Sevgili jüri üyelerine ve halkımıza çok teşekkür ederim. Çok mutluyuz. Gördüğünüz gibi herkes yer içer, hesabı Dilber öder, buraya da ödülü almaya ben geldim! Tüm ekip burada olmak istedi, ancak set devam ediyor. Bu yüzden maalesef ben tek başıma katılabildim. Çok teşekkür ederiz tekrar, bu değerli ödülü bize layık gördüğünüz için.”
Konuşmasında 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenleri anan Hazar Ergüçlü, Adıyaman’daki Isias Oteli’nde hayatını kaybeden Kıbrıslı vatandaşlara da dikkat çekti: “Adıyaman’da Isias denilen otelde 72 insan hayatını kaybetti, bunlardan 35’i Kıbrıslıydı, benim hemşerilerimdi.
Birçok çocuk ve çok değerli insan bu depremde hayatını kaybetti. Aileler, yuvalar dağıldı. 24 Aralık’ta bu insanların davaları var ve desteğimize ihtiyaçları var. Isias için adalet! Adalet yerini bulana kadar yanınızdayız. Kendinizi sakın yalnız hissetmeyin.”
GÜLDÜR GÜLDÜR SHOW EKİBİ
Ödüle “Güldür Güldür Show” ekibinin kadın oyuncuları layık görüldü. Kazananları sahneye Selim Bayraktar davet etti. Ödülü turnede oldukları için törene katılamayan ekip arkadaşları Doğa Rutkay, Ecem Erkek, Meltem Yılmazkaya, Açelya Topaloğlu, Özgün Bayraktar ve Hasibe Özlem Eren adına Aylin Kontente, konuşmasında şunları söyledi:
“Bizi evlerinize kabul ettiğiniz, bizi sizden biri olarak hep gördüğünüz, sokakta her zaman içinizi ısıttığımızı söylediğiniz için halkımıza, oy verenlere çok teşekkür ediyoruz. Güldür Güldür ekibi Avrupa turnesinde olduğu için ödülü kadın oyuncuları temsilen ben almaya geldim. Biz aramızda şöyle düşündük; ödülü yedi parçaya bölüp, kolyesini yaptırıp boynumuza takacağız. Ancak öyle kavga etmeyiz diye düşündük.”
Kontente konuşmasını esprilerle sürdürdü: “Güldür Güldür’de kadın oyuncu olmak çok zor. Bir kere başka dizilerde havalı makyajlar, güzel kostümlerle kadın oyuncuları çok güzel görüyorsunuz. Ama biz ters giydiğimiz peruklarla, üzerine para verilerek çirkinleştiriliyoruz. Güldür Güldür’de kadın olmak yine zor, çünkü başka dizilerde Kıvanç Tatlıtuğ’larla, Çağatay Ulusoy’larla partner olmak varken biz makyajla bile çirkinleştirilemeyen erkek oyuncularla aynı sahneyi paylaşıyoruz. Biri de benim eşim. Çok teşekkür ediyoruz, çok gururluyuz. Ben bu ödülü güldüren, ağlatan, yazan, yöneten, yaratan, hayatın her alanında olan, olmaya çalışan, tüm engellere rağmen olmaya çalışan, başaran, başarabilen, başaramamaktan da korkmayan, içinde o cesareti taşıdığını bildiğim tüm kadınlar adına alıyorum. Biz sahne üzerinde 7 kadınız ama sahne arkasında normalden çok daha fazla kalabalık bir kadın ekibiyiz. Bu da çok gurur ve mutluluk verici, onlar için de almak istiyorum bu ödülü.”
MELİSA DURU ÜNAL, SARP KAAN ALTINÇAPA
Alkışlar minik oyunculara…
“Leyla: Hayat, Aşk, Adalet” dizisinin minik yıldızı Melisa Duru Ünal ile “Sandık Kokusu”nda rol alan Sarp Kaan Altınçapa’nın ödüllerini Sinem Kobal açıkladı. Kobal, “Bu kategori benim için çok özel, çünkü ben de meslek hayatıma çocuk oyuncu olarak başladım. Bu akşam burada o küçük bedenlerinde ne kadar büyük bir heyecanı göğüslediklerini çok iyi biliyorum. Dilerim ki yıldızınız hep parlasın” diyerek iki küçük oyuncuyu sahneye davet etti.
BİRÇOK PROJEDE ROL ALDIM
Melisa Duru Ünal, konuşmasıyla büyük bir sempati topladı: “Bu ödülü aldığım için çok mutluyum, çok da heyecanlıyım. Ben birçok projede yer aldım ama bu hikâyede fark edildim.
Bunun için benimle kendi çocuğu gibi ilgilenen ve sevgisini hep gösteren sevgili yönetmenim Hilal Saral’a, en çok da her zaman yanımda oldukları için aileme, Ay Yapım’a, Layla Şirin Ajans’a, oyuncu koçuma, herkese çok teşekkür ederim. Bu ödülü tüm çocuklar için alıyorum.”
NARİN İÇİN ALIYORUM
Sarp Kaan Altınçapa da konuşmasıyla büyük bir alkış aldı: “Beni destekleyen aileme, O3 Medya’ya, pedagoglarıma, oyuncu koçlarıma, yönetmenlerimize, tüm ekibe ve menajerime çok teşekkür ederim. Ben çok şanslıyım, çünkü beni destekleyen harika insanlar var. Bugün ilk hayalimi gerçekleştirdim. Şimdi bir hayalim daha var; savaşların bittiği, şiddetin olmadığı, dostluğun olduğu bir dünya diliyorum. Bazen sosyal medyada ve televizyonda üzgün çocuklar görüyorum. Onların da mutlu olmasını çok istiyorum. Narin ve onun gibi hayalleri yarım kalan tüm çocuklar için alıyorum bu ödülü.”
PRENS
“Prens” ekibine ödüllerini Selim Bayraktar takdim etti. Giray Altınok, “Her ne kadar ismi Prens olsa da çok ansamble bir iştir. Herkesin hikâyesinin farklı farklı ilerlediği bir iştir. Bu işi bu hale getirdikleri için, her kademesinde bütün emekleri için hem onlara, hem Prens’in bütün teknik ekibine çok teşekkür ederim huzurunuzda bir kez daha” dedi.
Senarist Kerem Özdoğan da esprili bir konuşma yaptı: “İlk defa böyle bir fırsat elime geçiyorken klişeleri yapmak isterim. Söylenecek çok şey var, o yüzden hepsini söyleyeceğiz. Bu çılgın projeyi hem komedi, hem tarihi komedi yapmaya yürekten cesaret eden yapımız Müşvik Guluzade’ye teşekkür ederiz başta. Sonrasında MGX Stüdyo çalışanları ve MGX Yapım Film’e. İnanılmaz heyecanlandım, dizim falan titremeye başladı. Eşlerimiz, annemiz, babamız, il milli eğitim müdürlüğü, jandarma hepsine teşekkür ederiz. Çok sağ olun.”
GİRAY ALTINOK (PRENS-BLU TV)
“Prens” dizisinde “Altın Kelebek’i bize vermezler” repliğiyle gündem olan Giray Altınok, ‘en iyi komedi dizisi erkek oyuncu’ kategorisinde ödül kazandı. Selim Bayraktar’ın anons ettiği oyuncu, konuşmasına ‘Vahşi Kelebek Prens’ rolüne atıfta bulunarak “İki kelebek birbirimize bakıyoruz. İlginç bir an” şeklinde espri yaparak başladı. Altınok sözlerini şöyle sürdürdü: “Aylin’in bahsettiği erkek oyunculardan biri de bendim 2 sene önce Güldür Güldür’de. Bir keresinde komiklik olur diye bir bıyığı kafama saç diye takmışlardı, öyle sahneye çıkmışlığım da vardır. Altın Kelebek’in 50’nci yılında öncelikle açılış gösterisi çok güzeldi, çok teşekkür ederiz.
Teşekkür edecek çok insan var. Ben çok heyecanlıyım. Ödül çok garip bir şeymiş. Yaptığınız şeyin güzelliğinin insanlar tarafından onaylanması, harika bir şey. Prens oyuncularına çok teşekkür ediyoruz. Yapımcımız Müşvik Guluzade, MGX Film’e, Abdullah Bulut’a, oyuncu arkadaşlarıma, canım babama, sevgili anneme, her düştüğümde elimden tutup kaldıran sevgili eşime ve daha iyi bir insan olmam için doğduğuna inandığım oğlum 3 aylık Emir’e teşekkür ediyorum buradan. Bu ödülü sadece kendi adıma değil, bu ülkede mizah yapmaya çalışan, insanların yüzünü güldürmek için şaka yapan, bir şakayı yaparken de iki kere düşünmek zorunda kalan bütün mizahçı arkadaşlarım adına alıyorum. Çok teşekkür ederim.”
EBRU YAŞAR
‘İyi yaşamayı hak eden kız çocukları için alıyorum’
Ödülünü Ferhat Göçer’in elinden alan Ebru Yaşar şöyle konuştu: “50’nci yılında tekrar bize bu heyecanı yaşatan Hürriyet’e, Altın Kelebek’e, Demirören Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum. Başta kıymetli prodüktörüm Samsun Demir olmak üzere iş birliği halinde olduğum bütün arkadaşlarıma, çalışma arkadaşlarıma, eşime, çocuklarıma ve aileme çok teşekkür ediyorum.
Sayısız ödül aldım ama bugün karşınızda hâlâ o konservatuvarda okuyan 19 yaşındaki Ebru’nun heyecanını yaşıyorum. Kendimi tutkularım peşinden gidebildiğim için şanslı, mutlu hissediyorum.
Kızıma da hep böyle tutkularının peşinden gitmeyi, inatçı olmayı öğretiyorum.
Kızlarımıza özen gösterelim, onlara fırsatlar tanıyalım. Çünkü o inatları, o tutkuları onları başarıya götürecek, buna inanıyorum. İzin verirseniz bu gece ödülümü hem Türkiye’de, hem Filistin’de, Suriye’de, tüm dünyada iyi yaşamayı hak eden kız çocukları için almak istiyorum.”
ACUN ILICALI
‘Bu törenin parçası olmak büyük mutluluk’
Acun Ilıcalı da ödülünü Kerem Alışık’tan aldı. Ünlü televizyoncu, konuşmasında şunları söyledi: “Çok mutluyum öncelikle, burada olmak büyük bir ayrıcalık gerçekten. Hürriyet Ailesi benim için çok önemli. Sayısını bilmediğim kadar Altın Kelebek aldım. En son gençler alsın diye kendi kategorimizde rica ettim, sağ olsunlar kabul ettiler. ‘Ben artık ödül almak istemiyorum, gençlere ödül vermek istiyorum. Bu ödül töreninin bir parçası olmak büyük bir mutluluk. Buradan da beni ayırmayın, ödül vereyim’ dedim. ‘Evet’ dediler ama bu akşam yine ödül alıyorum. Kısmet böyleymiş, hayatta biliyorsunuz kısmetin önüne geçilmez.
Muhabir olarak başladım mesleğe, Allah nasip etti, çok güzel günler gördüm. Baktığınız zaman çok çalıştım ama karşılığını da hem seyircilerimiz sayesinde hem sizlerin sayesinde gördüm. Çok mutluyum, bu güzel ortamda bulunmak ayrı bir mutluluk. Kelebek ailesine bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Demirören Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum, Revna Hanım’a özel olarak teşekkür ediyorum, sağ olsun. Bütün ödüller anlamlı ama bu çok anlamlı. Çok emek verdim, beni hep destekleyen ekibimle birlikte çok güzel günler yaşadık ve bu ödüle kadar uzanabildik. Ne büyük bir mutluluk. Sağ olun, var olun.”
MÜGE ANLI
‘Meslektaşlarımın o yorumu onore edici bir iltifat’
Ödülünü Kerem Alışık’ın takdim ettiği Müge Anlı, şöyle konuştu:
“Altın Kelebek’in altın yılını canı yürekten tebrik ediyorum. Bence başarı demek istikrar demek, dilerim daha uzun yıllar Altın Kelebekler hak edenlerin ellerinde parlamaya devam etsin. Ben daha önce defalarca Altın Kelebek ödülünün sahibi oldum. Hem Kelebek okurları hem de jüri üyelerinin teveccühüyle. Geçtiğimiz yıl da bu yarıştan çekildiğimi açıklamıştım. Çok çeşitli sebepleri var ama nedenlerinden biri de aralarında sevgili Çağla Şıkel’in de bulunduğu değerli dostlarımın ‘Müge çok farklı bir iş yapıyor, biz onunla aynı kategoride yarışınca ödül alma şansımız olmuyor’ şeklindeki açıklamalarıydı. Ve bence bu hayatımda duyduğum en onore edici iltifatlardan biriydi. Teşekkür ediyorum değerli dostlarıma. Bu yıl da Başarı Ödülü almışım. 17 yaşında üniversiteye başladığım yıldan beri meslek yaşamıma devam ediyorum. Bu yıllar içinde desteklerini benden hiç esirgemeyen sevgili aileme, tüm çalışma arkadaşlarıma, değerli dostlarıma ve sevgili izleyicilerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Sizleri seviyorum.”
MFÖ
‘Keşke babam alsaydı’
Pop müziğin efsane gruplarından MFÖ’ye 50. yıl özel ödülü takdim edildi. Grubu sahneye Demirören Medya Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu davet etti. Mazhar Alanson, konuşmasında “Hürriyet ailesine, Altın Kelebek çalışanlarına, jüriye ve 50 yıllık başarımızda çok büyük katkıları olan Özkan kardeşimize çok teşekkür ediyorum” dedi.
Fuat Güner, “Şöyle bir düşünüyorum, sahneye adım atmamızın üzerinden neredeyse 50 küsur yıl geçti ve bu sürede geçen her sahneye şükrediyorum aslında. Ve de bu süre zarfında bize hep destek verdiğiniz için ve bizimle hep birlikte olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Bu ödülü de sevgili Mazhar’la beraber Özkan’ın adına almaktan büyük onur duyuyorum” diye konuştu.
Geçen yıl vefat eden Özkan Uğur’un oğlu Alişan Uğur da yaptığı konuşmayla izleyenleri duygulandırdı: “Bu değerli ödülü babam Özkan Uğur adına almaktan onur duyuyorum. Keşke bu akşam bu sahnede benim yerime babam bu ödül alıyor olsaydı. Ben MFÖ grubunun her birimizin kalbinde her zaman ayrı bir yerde olacağına ve MFÖ’nün ölümsüz olduğuna inanıyorum. Teşekkür ederim.
Neredeyse sene bitiyor, bir yılı daha geride bıraktık. Kadınlarımızın, çocuklarımızın ve hayvanlarımızın canının yanmadığı bir 2025 diliyorum.”
EROL EVGİN
‘Altın Kelebek büyük motivasyon’
Ödülünü Demirören Medya Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu’nun takdim ettiği Erol Evgin, şöyle konuştu: “Benim için çok değerli. Her zaman çok değerli oldu Altın Kelebek. Benim müzikteki 55’inci yılım bu yıl; 1969 yılında ilk 45’lik plağımı yapmıştım. O günden bugüne 55 yıldır çok büyük bir zevkle iyi ki bu işi seçmişim, bu işi yapıyorum diyorum. Ve Altın Kelebekler her zaman bize çok büyük motivasyon oldu, bizi yüreklendirdi, bizi teşvik etti. Gerçekten Türkiye’de yaşayan belki en uzun ödül töreni, yarım asır dile kolay. Çok teşekkür ediyorum. 8 tane vardı, bu 9’uncu Altın Kelebek’im, biraz övüneyim. Çok teşekkürler.”
ATEŞE DÜŞTÜM (MERT DEMİR&MELA BEDEL)
‘Soğuk gecede yazdığım şarkı binlerce yüreği ısıttı’
En iyi şarkı ödülü, Mert Demir’in seslendirdiği, Mela Bedel imzalı “Ateşe Düştüm” şarkısına verildi. Ferhat Göçer’in sahneye davet ettiği Mela Bedel, konuşmasında şöyle dedi:
“Ben bu şarkıyı çok soğuk bir gecede yazmaya başladım ve sonunda binlerce yüreği ısıttı. Mert de muhteşem bir şekilde seslendirdi. Onu da tebrik ediyorum. Bu ödül beni motive edecek, umarım sürdürülebilir olur. Nicelerine diyelim.”
HAKAN ALTUN
‘Yaşasın arabesk severler’
Ferhat Göçer’in anons ettiği Hakan Altun, ödül mutluluğunu şu sözlerle dile getirdi: “1972 yılında ilk Altın Kelebek düzenlenmiş, galiba 2 yıl düzenlenmemiş. Yani 50’nci yılında. Ben de 1972 doğumluyum. Doğduğum yıl başlamış Altın Kelebek. Öncelikle Türk halkına çok teşekkür ederim, Pantene Altın Kelebek jürisine çok teşekkür ederim. Kanal D ailesine, teve2 ailesine, Hürriyet ailesine çok teşekkür ederim. Bu benim 5 ya da 6’ncı Altın Kelebek ödülüm. Canımdan çok sevdiğim annem ve kardeşim Seda için olsun. Kardeşim kadar sevdiğim menajerim Süleyman Çakmakçı’ya, prodüktörüm Polat Yağcı’ya çok teşekkür ediyorum. Altın Kelebek jürisinden ya da yönetiminden ufak bir Hakan Altun ricası:
Lütfen fantezi olmasın, ödülün adı arabesk olsun. Yaşasın arabesk severler.”
Kaynak : Hürriyet
MasterChef Türkiye’de Kaptanlık Oyunu ve Takım Kurma Heyecanı