35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
2.622,74%1,01
9.724,50%-0,42
◊ Yeni kurduğunuz Tiyatro Circa’nın ilk prodüksiyonu olarak “Nora (Bir Bebek Evi)”ni seçmenizde hangi etkenler rol oynadı?
– Bu oyunu uzun zamandır sahneye koymayı hayal ediyordum. Hem kişisel deneyimlerim hem de hikayenin evrenselliği açısından bu eser benim için çok değerliydi. Tiyatro Circa olarak önceliğimiz kadın hikayelerini anlatmak. İlk prodüksiyonumuzun “Nora” olması bu nedenle büyük bir anlam taşıyor. Bir kadının kendini bulma yolculuğu ve kendi kimliğini inşa etme çabası, cesur ve kararlı adımlarla dolu bir süreç. Toplumun ona dayattığı rollerden kurtulmaya çalışan bir kadının hikayesi, benim için çok derin anlamlar taşıyordu. Bu oyunda kendimi dönüştürdüm ve umutlarım yeniden canlandı.
◊ Nora karakteri, oyunda belirgin bir dönüşüm geçiriyor. Bu role nasıl hazırlandınız?
– Karakterin dönüşümünü, sahne sahne iç ritmi ve duygusal durumlarını analiz ederek inşa ettim. Oyundaki her ayrıntı Nora’ya bağlı, bu nedenle onun değişimini sağlarken aynı zamanda içsel dengesini de korumak hayati öneme sahip. Hangiimiz toplumun bize dayattığı kalıplara isyan etmiyoruz ya da kendimizi keşfetme arzusuyla yanmıyoruz? Hepimizin tanıdığı ve yaşadığı durumlar mevcut. Tarantella dansının yapıldığı sahne, Nora’nın dönüşümünü en net ifade eden anlardan biri. Bu bağlamda, bedenimden çıkan duygulara odaklanarak bir süreç geçirdim. Nora karakteri için bu, doğru bir referans noktasıydı.
◊ Oyun izleyiciye nasıl bir mesaj veriyor?
– Hâlâ birçok kadın, toplumun onlara biçtiği rollere mahkum durumda. Cinsiyet eşitsizliği, ataerkil söylemler, kırılgan egolar ve şiddetle başa çıkmak zorundalar. Kendilerini kamufle etmek zorunda kalan kadınlar, baskı altında hak arayışında ve mücadelelerini sürdürmekte. Bu oyun, “Kadınlara insan gibi davranın” mesajını veriyor. Bırakın kendimizi özgürce ifade edelim.
◊ Selin Şenköken yönetimi ve Madison Willing’in müzikleriyle farklı bir boyut kazanan oyunun atmosferi hakkında neler düşünüyorsunuz?
– Proje tasarımına başladığımız andan itibaren her unsuru bütünlük içinde ele aldık. Seçtiğimiz adaptasyon bizi sade bir anlatıma yönlendirdi. Selin’in minimal atmosfer yaratma yaklaşımı oldukça etkileyiciydi. Müziklerin de karakterin iç dünyasını yansıtmasını hedefledik. Bomboş bir sahnede ışıklar ve müzikle yaratılan atmosferin, oyuna yalın ve özgür bir bakış açısı sunduğunu düşünüyorum.
◊ Yönetmen Tolga Karaçelik ile evlisiniz. Kendisi aynı zamanda oyunun yapımcıları arasında yer alıyor. Eşinizin son filmi “Bir Seri Katilin Sığ Hikayesi”nde de rolünüz var. Peki, eşinizle aynı projede yer almak sizi nasıl etkiliyor?
– Beraber olsun ya da olmasın, projelerimizi her zaman üretim sürecinin başından itibaren paylaşıyoruz. Birlikte çalışmaktan büyük keyif alıyoruz. Tolga’yla iş birliği yapmak benim için çok değerli. Aramızda mükemmel bir uyum var, her şey çok akıcı ilerliyor ve her konuyu rahatlıkla tartışabiliyoruz. Bazen farklı bakış açılarına sahip olabiliyoruz, bazen de benzer düşüncelerle ilerliyoruz; her durumda yaratıcı bir süreç oluyor. Kendimizle ilgili farklı şeyler öğrenirken birbirimizi besleyip destekliyoruz.
◊ Oyunun kadrosuna katılma süreciniz nasıl oldu?
– Tuğçe ile konservatuvardan tanışıyoruz. Bu projede beni en çok heyecanlandıran şey, Tuğçe’nin bir tiyatro kurup “Nora” gibi özel ve anlamlı bir oyunu hayata geçirme isteğiydi. Bana beraber çalışma teklifini getirdiğinde, hangi rolü oynamak istediğimi düşünmemi istedi. Metni zaten okul yıllarından beri tanıyordum. Oyundaki Torvald karakteri, her erkek oyuncunun oynamaktan büyük keyif alacağı bir rol. Oynarken hem oyunculuğumu geliştirecek hem de edindiğim deneyimleri en iyi şekilde yansıtabileceğim bir fırsat sunuyor.
◊ Oyun boyunca Nora ve sizin karakteriniz arasında bir gerilim yaşanıyor. Bu dinamiği sahneye nasıl taşıdınız?
– “Nora”nın diyalogları oldukça karmaşık, derin ve zengin. Bu derinlikleri ve zengin ilişkilerin katmanlarını ortaya çıkarmak için çok çalıştık; diyalogların üzerinde yoğunca kafa yorduk.
◊ Karakterler üzerinden güncel konulara dair hangi mesajları aktarmak istediniz?
– Ben bir oyuncu olarak herhangi bir mesaj kaygısı gütmüyorum. Oynadığım karakteri en doğru şekilde yansıtmayı hedefliyorum. Eğer bir anlam ya da mesaj varsa, o izleyicinin yorumuna kalmıştır.
◊ Oyunun sonunda Nora, bilinen tüm sınırları aşarak kendi yoluna gitme cesareti gösteriyor. Sizce bu sahne, izleyicilere özgürleşme konusunda nasıl bir ilham veriyor?
– Bu dünyada birçok insan, toplumun çizdiği sınırlar içinde yaşamını sürdürüyor. Üstelik bu durumun farkında bile değiller. Bu oyun, bu sınırları, kuralları ve toplumu sorgulamaya itiyor.
◊ Oynadığınız karakterler arasında kendinizle ilgili yeni şeyler keşfetmenizi sağlayan biri oldu mu?
– Bir oyunun ya da filmin başlangıcından sonuna kadar olan dönüşümümü izlemek ve fark etmek çok kıymetli. Her rol, bir yaşam deneyimi sunuyor. Deniz olarak yaşadığım hayata ek başka hayatları deneyimlemek, bu dünyadaki varlığımı zenginleştirme düşüncesi bana heyecan veriyor. Torvald da bu deneyimlerden biri. İlişkiler ve erkeklik üzerine birçok şey tecrübe ettim. “Kuru Otlar Üstüne” filmindeki Samet karakteri de beni dönüştüren rollerden biriydi.
Kaynak: Hürriyet
Survivor 2025: Yeni Sezon Fragmanı ve Başvuru Süreci