34,9038$% 0.09
36,6698€% 0.1
44,4293£% -0.16
3.012,22%-1,10
2.686,00%-1,13
10.058,63%0,00
Geçen yıl ekim ayında Türkiye’nin Manisa ilinin Saruhanlı ilçesindeki ailesinden ayrılarak Gazze’ye gitmek üzere yola çıkan 30 yaşındaki Arslan, Suriye’de Esed rejimi tarafından tutuklanarak Adra Hapishanesi’ne konuldu. 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye Milli Ordusu’nun hapishanedeki mahkumları serbest bırakmasıyla özgürlüğüne kavuşan Arslan, Türkiye’ye döndü.
Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra, AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun girişimleriyle, Gaziantep’te babası Metin Arslan, AK Parti Saruhanlı İlçe Başkanı Şerif Eroğlu ve AK Parti Belediye Meclisi Üyesi İbrahim Erselvi tarafından karşılandı. Ardından, memleketi Saruhanlı’ya getirildi.
Evine ulaşan Arslan, annesi Sultan Arslan, kardeşleri ve akrabaları tarafından gözyaşları içinde karşılandı. Ailesiyle yaşadığı bu duygusal buluşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Arslan, 14 aylık esaretinin getirdiği zorlukları ve işkenceleri anlattı.
Hapishanede yaşadığı yeme içme ve hijyen sıkıntılarını dile getiren Arslan, “Aileme olan hasret beni zorladı. Onlara ulaşamamak, haber verememek çok zor bir durumdu. Ağlamasınlar, yaşadığımı bilsinler istiyordum.” dedi. Esaretinde demir sopayla 3 kez işkenceye uğradığını ifade eden Arslan, “Yere yatırıp dışarı çıkarıyorlardı, dışarıda falakaya yatırıyorlar, ayaklara ve sırta vuruyorlardı. Koluna, kafana nereye denk gelirse…” şeklinde yaşadığı korkunç anları anlattı. Ayrıca, “Kolu, burnu kırılan, kafası yarılan birçok kişi vardı.” diyerek hapisteki koşulların ne kadar ağır olduğunu vurguladı.
Arslan, Suriye’de rejim güçlerine yakalanma anını anlatırken, sınırı geçtikten sonra bir fırından alışveriş yapmak istediğini ve Türk lirası uzattığında durumundan şüphelenen fırıncının kendisini ihbar ettiğini söyledi. Ajanlıkla suçlanarak cezaevine atıldığını, ardından mahkemeye çıkarıldığını ve beraat kararı almasına rağmen esaretinin devam ettiğini belirtti. “Yerde battaniyenin üzerinde yatıyorduk, 45 kişilik koğuşta 95 kişi vardı. Üst üste yatanlar vardı. Küçük bir parça ekmek veriyorlardı. Pilav, iki kaşık yemek düşüyordu.” ifadeleriyle hapishanedeki yaşam koşullarını aktardı.
Rejim karşıtı grupların cezaevine ulaşmasıyla serbest kalan Arslan, “Silah seslerini duymaya başladık, cezaevinde 1000’e yakın erkek, 250’ye yakın da kadın vardı. Muhalifler gelince kadınlar tekbir getiriyordu.” dedi. Kapıların kırılmasıyla herkesin çıkmaya başladığını ve “1000 kişi birden çıkınca koridorda bir izdiham yaşandı, ‘Türkler buraya gelsin.’ diye bir çağrı duydum.” şeklinde yaşanan heyecan verici anları paylaştı. Dışarıda silah seslerinin devam ettiğini belirten Arslan, “Muhalif birisi bize yardımcı oldu, bizi güvenli bir eve götürdü, oradaki ağabey sağ olsun bizi misafir etti.” diyerek kurtuluş sürecini anlattı.
Baba Metin Arslan, oğluna kavuşma ümidini asla yitirmediğini vurgulayarak, “Her akşam eşimle evladım hakkında konuştuk. Hiçbir zaman dönmeyeceğini düşünmedim.” dedi. Anne Sultan Arslan ise oğluna kavuşmanın verdiği mutluluğu dile getirerek, “Oğlumun geri dönmesi için her zaman umut ettim ve şimdi ona kavuştum.” ifadelerini kullandı.
İlber Ortaylı ve Soli Özel Arasındaki Sert Tartışma