Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Cezaevleri ve Ceza Hukuku Üzerine Açıklamalar

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Cezaevleri ve Ceza Hukuku Açıklamaları

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cezaevlerinin doluluk oranlarının suçluların cezaevine alınmamasına mazeret olamayacağını belirtirken, “Cezaevi dolu diye bir suçlunun cezaevine alınmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu noktada devlet gerekli tedbirleri alır. Zaten bu bağlamda gerekli önlemleri de alıyoruz. Cezaevlerinin doluluk oranı bizim için bir mazeret olamaz” dedi.

Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından, parti genel merkezinin önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cezalarda alt ve üst sınırlar bulunduğunu belirten Tunç, hakimlerin bu sınırlar çerçevesinde karar verdiğini ifade etti. “İyi hal indirimi uygulandığında, bazı suçlar açısından kamuoyunda tepkilerle karşılaşıyoruz. Bu durumu yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi.

Tunç, kasten öldürme ve kasten yaralama suçları gibi belirli suçlar için denetimli serbestlik uygulamalarının toplumda eleştiri yarattığını ve bu konuları ceza hukukçularıyla tartışmaları gerektiğini vurguladı. “Toplumdan gelen bu geri dönüşleri dikkate almak zorundayız. Ceza hukukunun temel amacı, toplumu suçtan korumaktır” şeklinde konuştu.

Caydırıcılık ve Islah Üzerine Vurgular

Bakan Tunç, etkili soruşturmalar yapılabilmesi için kolluk kuvvetleri ve savcılıkların işbirliği içinde çalışarak delilleri toplaması gerektiğinin altını çizdi. “Kişiler serbest kaldıktan sonra delillerin ortaya çıkması toplumda rahatsızlık yaratıyor. Dolayısıyla, soruşturma aşamasında delillerin etkin bir şekilde toplanması önemlidir” dedi.

Tunç, adli kolluk sistemine dair seçim beyannamesinde yer aldığını belirttiği düşüncelerin yeniden tartışılabileceğini ifade etti. “Cezaevinde infaz sistemimizin caydırıcılığa yönelik olması gerekiyor. Bunun yanı sıra, rehabilitasyon ve ıslah yönünde de önemli çalışmalar yapıyoruz. Cezaevinden çıkan bireylerin yeniden suç işlememesi için eğitim programları ve meslek edindirme atölyelerini artıracağız” şeklinde konuştu.

Yargı Reformu ve Süreçlerin Hızlandırılması

Yargıda 25 bin hakim ve savcının görev yaptığını belirten Tunç, “İlk derece, istinaf ve Yargıtay olmak üzere üç aşamalı bir sistemimiz var. Hakim ve savcılarımızın dosyaları incelerken uzun duruşma süreleri ve aralıklarının azaltılması gerekiyor. Duruşmaların hızlı bir şekilde yapılması ve kararların zamanında verilmesi esas olmalıdır” dedi.

Tunç, mahkemelerde bilirkişi raporlarının zamanında alınmasının önemine dikkat çekerek, “Yargı reformu strateji belgemiz, hukukun üstünlüğünü esas alacak ve gecikmeyen, öngörülebilir bir sistem oluşturmayı hedefleyecek. Bu, ceza adaleti sistemi açısından suçun önlenmesi ve suçlunun cezalandırılması için kritik bir adımdır” ifadelerini kullandı.

Cezaevlerinin Doluluk Oranı ve Hadım Yasası

Cezaevlerinin doluluk oranlarıyla ilgili bir soruya yanıt veren Tunç, “Cezaevleri dolu olduğu için bir suçlunun cezaevine alınmaması gibi bir durum kesinlikle söz konusu olamaz. Bu konuda gerekli tedbirleri alıyoruz ve doluluk oranlarını azaltmak için çalışmalarımızı hızlandırıyoruz” dedi.

Bakan Tunç, 2018 yılında gündeme gelen ‘hadım yasası’ ile ilgili olarak, “Ceza İnfaz Kanunu’nun 108’inci maddesinde tıbbi tedaviye karar verme yetkisi bulunuyor. Bu bağlamda mevzuatımız uygun. Ancak uygulamayı geliştirmek için belki yeni düzenlemeler yapabiliriz” şeklinde konuştu.