34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
43,4559£% -0.34
2.836,84%0,10
2.562,19%-0,20
9.389,62%-0,33
84 yaşındaki efsane aktör, otobiyografisine annesinin ona seslendiği lakaptan ilhamla “Sonny Boy” ismini verdi. BBC Muhabiri Colin Paterson’a kapsamlı bir röportaj veren Al Pacino, hem uzun yıllara yayılan oyunculuk kariyerini hem de özel hayatının en merak edilen yönlerini samimi bir dille anlattı.
Hollywood’un gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden Al Pacino, hayatını anlattığı ve samimi itiraflarda bulunduğu kitabıyla gündemde. “Baba” (The Godfather), “Köpeklerin Günü” (Dog Day Afternoon), “Heat” (Büyük Hesaplaşma) ve “Irish Man” (İrlandalı) gibi unutulmaz filmlerle sinema tarihine damgasını vuran Pacino, kitabı yazma kararında 83 yaşında dördüncü kez çocuk sahibi olmasının etkili olduğunu belirtiyor.
Al Pacino, pandemi döneminde aşk yaşamaya başlayıp kısa süre önce ayrıldığı 30 yaşındaki yapımcı Noor Alfallah’tan Roman adında bir erkek çocuk sahibi oldu.
Pacino, yazdığı anı kitabının şu anda 16 aylık olan oğlu Roman’a babası Pacino’nun hayatı hakkında daha fazla şey öğrenmesi için bir fırsat sunduğunu ifade ediyor. “Bu çocuk için etrafta olmak istiyorum. Umarım sağlığım yerinde olur ve tabii ki babasının kim olduğunu bilir,” diyor.
84 yaşında baba olmanın deneyimlerini de paylaşan Pacino, bunu “çok eğlenceli” olarak tanımlıyor. Hayatı boyunca hiç evlenmeyen Pacino, Roman’ın annesi Noor Alfallah ile artık birlikte değil; ancak ikili, çocuklarının sorumluluğunu paylaşmaya devam ediyorlar.
Oğluyla iletişiminin çoğunlukla internet ve telefon üzerinden olduğunu belirten Pacino, “Bana zaman zaman ‘mesaj atıyor’. Yaptığı her şey gerçek. Yaptığı her şey bana ilginç geliyor. Sohbet ediyoruz. Ben de ona görüntülü konuşmada mızıka çalıyorum ve bu şekilde temas kuruyoruz. Eğlenceli yani,” diye ekliyor.
Son yıllarda pek çok rol teklifini geri çeviren Pacino, “Hayatımda yeterince şey oldu ve herhalde birilerine okutacak kadar ilginçtir,” düşüncesiyle kitabına yoğunlaştığını açıklıyor. Arkadaşları, Pacino’ya neden hatıralarını kitaplaştırdığını sorduğunda, “Bir bakıma bundan pişmanlık duyduğunu” da kabul ediyor.
Al Pacino, dünya çapında şöhrete kavuştuğu “Baba” filminde neredeyse kadrodan çıkarılacağını itiraf ediyor. Francis Ford Coppola’nın yönettiği film, Pacino’nun kariyerinde büyük bir dönüm noktasıydı. Serinin ikinci filmi “Baba 2,” geçen aralık ayında tam 50. yılını doldurdu ve her iki film de En İyi Film Oscar Ödülü’ne layık görüldü.
Ancak Pacino, film çekimlerinin ilk haftasında neredeyse kovulduğunu ve yönetmeninin kendisine “Biliyorsun, sana çok inanıyorum. Neler oluyor?” diye sorduğunu anlatıyor. Performansı sırasında kendini yeterince vermediğine dair bir konuşma yapıldığını belirten Pacino, “İşte o zaman ‘Burada istenmiyorum galiba’ hissine kapılıyorsunuz,” diyor.
Pacino, “Scarface” (Yaralı Yüz) filmi hakkında gözleri parlayarak, “Bir şey vardı filmde. Güçlü bir şey,” diyor. Oscar’ı kazanması gereken rolün kör bir emekli albayı oynadığı “Scent of a Woman” (Kadın Kokusu) filmiyle değil, “Scarface”deki rolüyle gelmiş olması gerektiği teorisini ortaya attığında, “Evet, ilginç bir nokta. En azından aday gösterilmiş olmak isterdim. Bu, ‘Kadın Kokusu’na sırt çevirdiğim anlamına gelmiyor,” diye yanıtlıyor.
Röportaj boyunca Pacino’nun sinemaya olan tutkusunu gizlemediği görülüyor. Son 10 yılda sinema bilet satışlarında yüzde 40 düşüş kaydedilse de, Los Angeles’ı sinemaları olmadan düşünemediğini vurguluyor. “Beyaz perdede karşılıklı döktüren Pacino ve Robert De Niro, gerçek hayatta da yakın dost,” diyor. De Niro da Al Pacino ile hemen hemen aynı tarihlerde, 79 yaşında bir kız çocuk sahibi olmuştu.
Pacino, “Martin Scorsese bunu yapıyor. Quentin Tarantino bunu yapıyor. Francis Coppola bunu yapıyor,” diyerek sinemayı ayakta tutacağına inandığı yönetmenleri sıralıyor.
Pacino, Covid-19 pandemisi sırasında evinde bayıldığını, öleceğini düşündüğünü de röportajında uzun uzun anlatıyor. 2011’de banka hesaplarında hiç para kalmadığı ile ilgili konuşmaktan rahatsızlık duymuyor. “Param kalmamıştı. Muhasebecimiz ise hapisteydi. Ayda 400 bin dolar harcıyordum ve hiç farkında değildim. (Bunu yapmak için) Aptal olman lazım,” diyor.
Leonardo DiCaprio ve Adam Driver’ı gerçekten hayranlık duyduğu daha genç oyuncular arasında sayan Pacino, kendi kariyerini özetlerken, “Genelde öne çıkanlar benim elime silah verenlerdir. Pacino’ya bir silah ver. İşte hit (yüksek gişe yapan) bir filmin oldu,” ifadelerini kullanıyor.
Hiç evlenmeyen Al Pacino’nun, Jan Tarrant’la ilişkisinden 34 yaşında Julie adında bir kızı, ünlü oyuncu Beverly D’Angelo’dan 23 yaşında Anton ve Olivia adında ikizleri var. Efsane oyuncunun son çocuğu oğlu Roman ise henüz 16 aylık.
Röportaj sırasında, Pacino telefonunu masaya koyduğunda, efsanevi oyuncunun telefon kılıfının üzerinde Shrek resimleri olduğu ortaya çıktı. Bu fotoğraf şimdiden sosyal medyada viral hale geldi. Al Pacino, Shrek’li kılıfı birkaç yıl önce en küçük kızı Olivia’nın bu kılıfı telefonuna taktığını ve onu mutlu etmek için o zamandan beri çıkarmadığını ifade ediyor.
Kaynak: Hürriyet
Sağlık Bakanı ve Tamer Karadağlı’nın Sanat Üzerine Sohbeti