Ali Koç ile Murat Ülker’in İş Dünyası Üzerine Röportajı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ali Koç ile Murat Ülker Röportajı

Yıldız Holding Yönetim Kurulu üyesi iş insanı Murat Ülker, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile önemli bir röportaj gerçekleştirdi. Ülker, bu röportajı “Kıymetli arkadaşım Ali Koç Beyle röportajım” başlığıyla LinkedIn hesabında paylaştı. Röportajın başlangıcında Koç’a teşekkür eden Ülker, Koç’un 27 sorusuna dikkatlice ve detaylı yanıtlar verdiğini vurguladı. Röportajda Koç, Koç Holding’in politikaları, Türk ekonomisi, iş dünyası, Z kuşağı ve uluslararası ticaret gibi pek çok önemli konuyu masaya yatırdı.

– Koç Ailesi’nin geleneklerine bağlılığı ve yeni kuşakların bu değerlere nasıl yaklaştığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biz, evet, sizin de belirttiğiniz gibi birbirine ve geleneklerine bağlı bir aileyiz. Ancak dünya değişiyor, insanlar da değişiyor. Bu değişim kaçınılmaz. Değişirken, kültürel ve geleneksel erozyona uğramamak hepimiz için temel bir ilke olmalı. Yeni kuşak, teknolojiyle büyüyor ve her dünya kültürüne erişim imkanı buluyor. Bu durum büyük bir zenginlik, ama kontrol edilmediğinde kendi kültüründen uzaklaşma tehlikesi de taşıyor. Kültürel çeşitlilik, insan gelişimi için sınırsız bir kaynak. Bunun avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Unutmamamız gereken en temel ilkeler, vatanımızı, milletimizi ve bayrağımızı korumak. Kendinize yol gösterecek bir arayış içindeyseniz, o yolu Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderek bulabilirsiniz. Umudunuzu kaybetmeyin ve kendinizi geliştirin; özel yeteneklerinizi keşfedin, yeni deneyimler edinmekten korkmayın. Başarısızlık, öğrenme sürecinin bir parçasıdır.

– Atlantik’i geçerken babanız Rahmi Bey’in yanında olmayı seçtiniz. Bu 21 günlük süreci nasıl hatırlıyorsunuz?

Bu seyahate neden katıldım? Bir daha git deseniz gitmem; balinalar bile bir süre sonra sıkıcı hale geliyor. O dönemde iletişim imkanları sınırlıydı, telefon yoktu. İki seçenek vardı: burada kalıp merak etmek ya da babamla birlikte olup ne yaşayacaksak onu yaşamak. Benim için ilginç ve güzel bir deneyim oldu. Bu seyahatte en önemli dersim disiplinli olmanın gerekliliğiydi. Teknedeki herkesin belirli görevleri vardı ve bu görevleri yerine getirmenin belli saatleri vardı. Öğrendiğim en önemli şeyse denizle şaka olmamasıydı!

– Koç Holding’deki görevleriniz ve Fenerbahçe Başkanlığı zaman yönetiminizi nasıl etkiledi?

2018’de göreve geldiğimde önceliğim Fenerbahçe idi. Holding’deki görevlerime daha az zaman ayırıyordum, ancak zamanla dengeyi sağladım. Fenerbahçe ile sorumlu olduğum şirketlere eşit zaman ayırabiliyorum. Aile olarak 2006’da aldığımız karar gereği, günlük işlerden çekilip yönetim kurulu seviyesinde görevler aldık. Benim sorumluluklarım, kulübe rağmen kendi işime gereken zamanı ayırabilmemi sağlıyor. Ancak zaman yönetimindeki en büyük fark, gece geç saatlere kadar çalışmamız gerektiği. En büyük fedakarlığı ailemden ve özel hayatımdan yapıyorum.

– Günlük yaşamınızda kendinize özel anlar yaratabiliyor musunuz?

Açıkçası bunun için çok fazla vaktim olmuyor. Ailemle geçirdiğim zamanlar bana en iyi gelen ve motive eden anlar oluyor. Milli maç araları, hem iş hem de özel seyahatler yapmak için büyük fırsatlar. Gün içinde ise trafikte geçirdiğim 15-20 dakikalık uykular faydalı olabiliyor.

– İş yerinde genç-yaşlı ayrımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Gençler nasıl hazırlanmalı?

Jenerasyon konusu sürekli tartışılan bir mesele. Her dönem yeni bir jenerasyon geliyor. Şu anda odak Z jenerasyonunda ve 2025’te Beta’lar gelecek. Jenerasyonların farklı beklentileri olması, hayatın doğal bir akışı. Biz Koç Topluluğu’nda buna farklı bir açıdan bakıyoruz. Gençlerimiz çok yetenekli ve teknolojinin kalbinde büyümüşler. Bizim neslimiz, bir işe girip o alanda uzmanlaşmayı beklerken, gençlerimiz farklı deneyimler edinmek istiyorlar. Önemli olan, bu beklentilere nasıl cevap vereceğiniz. Gençlerin ihtiyaç ve beklentilerini doğru anlamak, kurumların ana odak noktası olmalı. Gelecek, bazı işlerin yok olacağı, yenilikçi becerilerin ortaya çıkacağı bir dönem olacak. Sürekli öğrenme kültürü benimsemek kritik. Eğitim, insanın kendisinde başlar. Çalışanlarımızı nasıl geliştirebiliriz, bu sorulara hazırlıklı olmak önemli.

– Yönetim kurulunun işleyişi hakkında ne düşünüyorsunuz? Performansı nasıl ölçmeliyiz?

Yönetim kurulları, şirketlerin başarısında büyük rol oynar. Ancak bazı kültürlerde yönetim kurulları sembolik kalabilir. Performans ölçümü zordur, ancak temel gösterge şirketin genel başarısıdır.

– Başarılı bir şirketin özellikleri nelerdir?

Başarı, topluma fayda sağlamayı hedefleyen bir vizyonla başlar. Değişime açık olmak, güçlü bir şirket kültürü oluşturmak önemlidir. Ekip çalışması, başarıyı getiren en önemli unsurdur. İyi bir lider, paydaşları yönlendiren ve ilham veren birisi olmalıdır.

– İyi bir lider ve çalışan olmanın üçer tavsiyesi nedir?

• Liderler için: Şeffaf olun, sürekli kendinizi geliştirin, adaletli davranın.
• Çalışanlar için: İyi insan olun, özgüveninizi geliştirin, işinizi tutkuyla yapın.

– Liderlik tarzınız nedir?

Liderlik, kesin tanımlarla sınırlı olmamalı. Benim liderlik anlayışımda karar mekanizması tek kişiye bağlı değil; ekip arkadaşlarımın fikirlerine önem veriyorum. Herkesin görüşlerini özgürce ifade edebilmesi, başarıya giden yolu açar.

– İş ortamında eleştiriye hoşgörülü müsünüz?

Evet, eleştirileri ve fikirleri dinlemeyi önemsiyorum. Cesur ve şeffaf bir iletişim, iş ortamında başarıyı artırır.

– Teknoloji ve dijital dönüşüm konusundaki görüşleriniz nedir?

Dijital dönüşüm, iş dünyasının merkezine yerleşmiştir. Koç Holding olarak bu alanda öncülük etmeyi hedefliyoruz. Elektrikli araç ve pil teknolojilerine yaptığımız yatırımlar, çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon konusunda hala büyük bir potansiyeli var. Ancak bunun için kamu ve özel sektörün ortak çalışması gerekir.

– Çocuklarınıza iş dünyası hakkında vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir?

Çocuklarıma iyi insan olmalarını, başkalarına karşı adil ve merhametli olmalarını öğütlüyorum. Bunun dışında aile içinde pek çok konuyu değerlendiriyoruz.

– Sosyal sorumluluk projeleri konusunda neler düşünüyorsunuz?

Koç Holding olarak, pek çok alanda toplumsal çalışmalara imza attık. Özellikle 2023 deprem felaketinde, halkımızın yanında olmak için yoğun çaba sarf ettik. Umut Kentleri projemiz, bu dönemde gerçekleştirdiğimiz önemli bir sosyal sorumluluk projesidir.

– Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konusundaki görüşleriniz nelerdir?

İklim değişikliği, açık bir tehdit. Fosil yakıtlardan bağımsızlaşma hedefleri, çok uzun vadeli bir perspektif gerektiriyor. Türkiye ekonomisi ise zorlukları aşma potansiyeline sahip; yeter ki doğru politikalar uygulanabilsin.

– Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Son dönemdeki ekonomik yönetim, daha rasyonel bir zemine oturtmayı hedefliyor. Enflasyonun düşmesi, gelecekte yeni bir büyüme hamlesi için zemini hazırlayabilir.

– Koç Holding olarak dalgalanmalara karşı nasıl stratejiler uyguluyorsunuz?

Deneyimlerimizle işimizi ve bilanço yapımızı sağlam tutma konusunda stratejiler geliştiriyoruz. Risk yönetimi, iş kültürümüzün ayrılmaz bir parçası.

– Küresel ekonomik dönüşümler Koç Holding için ne fırsatlar ve riskler taşıyor?

Türkiye, yeniden şekillenen tedarik zincirlerinde büyük fırsatlar yakalayabilir. Doğru stratejilerle, Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım çekme potansiyeli yüksektir.

– Türkiye’nin küresel ekonomide rekabetçi hale gelmesi için hangi alanlara öncelik vermesi gerekir?

Teknolojik gelişmeleri takip etmek ve start-up kültürünü geliştirmek öncelik olmalı. Gençlerimizin bu alanda kalmasını sağlamalıyız.

– Gelecek ekonomik trendler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Veriye dayalı değer yaratımı giderek önem kazanıyor. Türkiye, ucuz iş gücünden çıkmalı ve teknolojiyi en iyi şekilde kullanabilen bir ekonomik yapıya ulaşmalıdır.

– Fenerbahçe’nin mevcut durumu hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Fenerbahçe’nin başarısı sadece futboldaki başarı ile değil, diğer branşlardaki başarı ile de ölçülmelidir. Türk futbolundaki adaletsizlikler ise göz önündedir.

– Fenerbahçe’nin başkanlık sürecinizdeki deneyimleriniz nelerdir?

Fenerbahçe Başkanı olarak, futbolun içine girmek zorundasınız. Türk futbolundaki adaletsizlikler ve haksız rekabet, beni üzmektedir. Ancak bu süreç, bana çok şey kattı.