38,0671$% 0.05
41,2679€% 0.14
49,2228£% -0.25
3.766,96%0,99
3.084,88%0,95
9.659,48%0,49
Mine’nin söylediklerinin etkisinden çıkamayan Alya, bulduğu ilk fırsatta Cihan’ın gizli odasına girdi. Alya, her yerde Meryem’e dair bir iz ararken, bulduğu video onu bambaşka bir noktaya sürükledi. Şifre Meryem’di değil mi? Kalbindeki kadın… Tek aşkın…
Alya’yı gizli odasında gören Cihan, öfkesini belli etmemeye çalışırken ona Meryem’in tek gerçek aşkı olduğunu söyledi. Kız kardeşinin özgürlüğü için kendisini feda etmesine dayanamayan Şahin, hesabını annesinden sordu.
Alya ile Cihan, erteledikleri yüzleşmeyi yaşadılar. Yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyen ve Cihan’dan özür dileyen Alya, ona merakına yenildiğini ifade etti. Cihan, sonunda Alya’ya aklındaki soru işaretlerinin gitmesi için her şeyi anlatmaya karar verdi:
“Biz babamı hastaneye yetiştirirken babam rahmetli oldu. Biz tetikçiyi bulduk, kimin yaptırdığını sorduk. Süleyman Baybars yapmış. Biz plan yapmaya başladık. Nasıl yapacağız, ne edeceğiz derken Boran girdi içeriye… Gömleğinde kan… Süleyman Baybars’ın kanı, elinde de onu vurduğu silah. Benim abimi yurtdışına göndermem lazımdı. Biz onunla uğraşırken, Meryem’in babası çıktı geldi. Ben böyle bir kan davasının içinde kızımı size emanet edemem, bu evliliğe iznim yok dedi. Ben karşı çıktım, aynı şekilde o da karşı çıktı ama ben Boran’ın yurtdışına kaçırmaya uğraşırken babası Meryem’i alıp Almanya’ya götürdü…”
Şeyda öldükten sonra Meryem’i aramak için Almanya’ya giden Cihan, onu bulamadığından bahsetti. Kendisinden gizlenen gerçeklere kırılmak bir yana, Alya’nın kafasında bambaşka bir soru vardı: “Ya bir gün Meryem çıkıp gelirse ne yapacağız?” Odaya döndüğünde Alya’yı kolyeyi takarken gören Cihan, Alya’nın yatakta uyumaya karar verdiğini öğrenince ikinci bir şok yaşadı.
Sadakat ile Nare arasındaki tartışma nedeniyle yarım kaldı. Abisi ile yengesi arasındaki soğuk rüzgarları fark eden Nare, gerilimin nedeninin Meryem olduğunu öğrendi. Nare, bir taraftan Alya’yı bu hikayenin geçmişte kaldığına inandırmaya çalışırken, diğer yandan da abisini Alya’ya olan hisleri ile yüzleştirdi.
Konaktakilerin bir anlık dalgınlığından faydalanan Kaya, soluğu Demir Baybars’ın evinde aldı. Zerrin ile konuşmak isteyen Kaya, aşkına veda etti.
Kaya’nın Demir’e de iki çift lafı vardı:
Konakta elleri kolları bağlı gelecek haberi bekleyen Sadakat, Kaya’nın yüzüğü attığını öğrenince derin bir nefes aldı. Kaya’nın yengesinden istediği bir şey vardı: “Demir’in hastanesinde çalışmayı bırakması…”
Cihan ve Alya, Kaya’nın söyledikleri üzerine konuşurken gelen telefon Alya’yı alt üst etti. Olup bitene anlam veremeyen Cihan’ın aklı Alya’daydı. Cihan, günler sonra Şahin ile bir araya geldi ve onunla bir anlaşma yaptı.
Hastanede Uğur ile bir araya gelen Alya, onu özeline karışmakla suçladı ve uygun bir dille kendisinden uzak durması gerektiğini söyledi. Şahin’in Albora topraklarından payını alacağını öğrenen Ecmel’in hevesi, oğlundan duydukları ile yarım kaldı. Cihan’ın Şahin’e toprak verdiğini öğrenen Sadakat, sinir krizi geçirdi.
Çocuklarından hesap soran Sadakat, bir anda yere yığıldı. Her zamanki gibi yardım elini ilk uzatan Alya’ydı. Cihan, uzun süredir peşinde olduğu Demir’e karşı ilk zaferini kazandı. Haber çok geçmeden Demir’e de ulaştı. Pusuya düşürüldüğünü ve tüm mallarına el konulduğunu öğrenen Demir, öfkeden deliye döndü.
Soluğu Alboralar’ın ofisinde alan Demir, mallarını geri istedi. Cihan’ın ise anlaşmak için bir şartı vardı. Cihan sonunda amacına ulaştı ve Uğur’dan kurtulmanın yolunu buldu. Alya’nın odasına giderek kovulduğunu söyleyen Uğur, tehditler savurdu.
Başhekim ile konuşmak için odasına giden Alya, hastanenin el değiştirdiğini ve yeni sahibinin Cihan olduğunu öğrendi. Cihan’ın Uğur’u kovduğunu öğrenen Sadakat’in en büyük korkusu gerçeklerin ortaya çıkmasıydı.
Cihan’ın son hamlesi ile hezimete uğrayan Uğur, Alya’ya görüşme teklif etti. Konunun Cihan Deniz ile ilgili olduğunu söyleyen Uğur, Alya’yı ikna etmeyi başardı. Uğur, Alya’ya oğlunun tehlikede olduğunu anlattı ve onu hayatının en büyük sırlarından biriyle yüzleştirdi:
“Boran Bey ile Cihan Bey’in babaları bir değil… Babam geçmişte yaşadığı bir olayı anlattı bana. Boran Bey’in babası Ecmel Albora…”
![]()
Alya’nın adamlarını atlattığını öğrenen Cihan, İhtiyar ve Kadir’e talimat verdi. Herkes dört bir yanda Alya’yı ararken; o öğrendiği yükün ağırlığı ile konağa geri döndü. Sadakat’in karşısına çıkan Alya ona “Boran’ın babası Ecmel mi?” diye sordu. Gelininin her şeyi bildiğini gören Sadakat’in doğruları kabul etmekten başka çaresi yoktu.
Uğur’un gerçekleri Ecmel’e söylemesinden endişe eden Alya, “Gerçekleri öğrenirse ne yapacağız?” diye sordu.
Mine, Meryem, Ecmel… Öğrendiği şeyleri daha fazla kaldıramayan Alya, oğlunu da yanına alarak konaktan ayrıldı. Yolda direksiyon hakimiyetini kaybeden Alya, kaza yaptı. İkilinin yardımına koşan Cihan’dı. Hem Alya’nın hem de Cihan’ın iyi olduğunu gören Cihan derin bir nefes aldı.
Oğlunu tehlikeye attığını düşünen ve vicdan azabı çeken Alya, Cihan’a sıkı sıkı sarıldı. Alya’nın yaşadığı şoklar bununla da kalmadı. Konağa döndüğünde Sadakat’in yanındaki kadını gören Alya, gözyaşlarını tutamadı. Davetsiz misafirin kimliğini açıklamak ise Sadakat’e düştü:
Ergin’in Zorlu Hayat Hikayesi ve Yeniden Doğuşu