35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
2.622,74%1,01
9.724,50%-0,42
Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, saat 10.30’da başlamış olup, saat 12.30 civarında duruşmaya 40 dakika ara verilmiştir. Duruşma, salonun kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle bir konferans salonunda devam etmektedir. Duruşmaya, Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, 14 tutuksuz sanık ve taraf avukatları katılmıştır. Bazı tutuksuz sanıklar ise, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılmayı tercih etmiştir.
Duruşmanın dördüncü gününde, saat 10.30 itibarıyla tutuklu sanık muhasebeci Funda Özen’in savunmasının alınmasıyla süreç başlamıştır. Ardından, tutuklu sanık sağlık hizmetleri müdürü Renans Kılıç’ın savunmasına geçilmiştir. Saat 12.30’da duruşmaya verilen ara, sanıkların ve avukatların dinlenmesi için önemli bir fırsat yaratmıştır.
Reyap Hastanesi’nde Medikal muhasebeci olarak görev yapan tutuklu sanık Funda Özen, duruşmada yaptığı savunmada, “Herhangi bir ticari ilişkim yoktur. Maaşla çalışıyorum. Dolandırıcılık suçlamasıyla suçlanıyorum, ancak bu iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. 3 ay kadar doktor hemşiresi olarak çalıştıktan sonra medikal muhasebe uzmanı olarak görevime devam ettim. 2023 yılında bir arkadaşımız işten ayrıldığı için faturalandırma işlemleri bana devredildi. Dosya içerisinde geçen isimleri tanımıyorum. Medikal muhasebe kapsamında SGK faturalandırma işlemlerini gerçekleştirdim. Yoğun bakımda epikrizleri Hasan Basri yazıyordu ve bu şekilde sistemi işliyordu. Günlük olarak hastaların kullandığı ilaçların listesini oluşturup e-posta ile gönderdiğini biliyorum.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Özen, Melis isimli bir çalışanın dosya düzenleme konusundaki yetersizliğinden bahsederek, “Melis, yenidoğan yoğun bakımda tıbbi sekreterdi ve dosyaları düzgün bir şekilde düzenlemekte zorlanıyordu. Hastaların taburcu edilmesi gerektiğinde bilgi verilmesi gerekiyordu, ancak Melis bu durumu son zamanlarda yerine getirmemeye başladı ve bu nedenle şikayetler artmaya başladı.” dedi.
Funda Özen’in savunmasının ardından, sağlık hizmetleri müdürü tutuklu sanık Renans Kılıç’ın savunmasına geçildi. Kılıç, “Tutuklanmadan önce Esenyurt Belediyesi’nde sağlık işleri müdürüydüm. Fırat Sarı, çocuğumun doktoruydu ve çocuğumla çok ilgilendi. Usulsüz hasta sevkiyle ilgili suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Ben hiçbir hastadan veya hastaneden para almadım.” şeklinde savunmasını yaptı.
Kılıç, “Fırat Sarı ile hasta sevki hakkında konuşmamın sebebi, bir hastanenin müdürünün hasta sevki için Fırat Sarı’ya ulaşamadığını belirtmesiydi. Ben de Fırat Bey’in asistanının numarasını verdim. Sonrasında Fırat Sarı ile iletişime geçtim ve ‘Seni aradılar mı?’ diye sordum.” diyerek, görevini yerine getirdiğini ifade etti.
Kılıç, “Hastanelerde kimlerin nöbetçi olduğunu bilmek zorundayım çünkü belediye başkanı bana sorular sorduğunda doğru bilgi vermem gerekiyor. Ne bir hasta ne de bir hastane bana para vermedi. 2019 yılında Fırat Sarı’ya borç vermiştim, gelen para odur.” diye ekledi.
Son olarak, Kılıç, “Sosyal medyada ve basında çıkan haberlerden dolayı hem benim hem de ailemin masumiyeti göz ardı edilerek linç girişiminde bulunuldu. Beni bebek katili olarak ilan ettiler. Buradan çıkacağım ama bu süreçte insanların bize bakışı nasıl olacak, bunu bilmiyorum. Adalete sığınıyorum.” şeklinde duygularını dile getirdi.
MSB Kaynaklarından Disiplin Süreci ve Açıklamalar