35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
2.622,74%1,01
9.724,50%-0,42
Bayrampaşa Altıntepsi Mahallesi’nde 19 Ocak 2024 tarihinde yaşanan trajik olayda, Nazlı Elmas’ın uzi ile vurularak hayatını kaybetmesi üzerine açılan davanın ilk duruşması İstanbul Adalet Sarayı 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Duruşmaya, tutuklu sanık Eniz Kurtuluş, Nazlı Elmas’ın ailesi, taraf avukatları ve tanıklar katıldı.
Tutuklu sanık Eniz Kurtuluş, mahkemedeki ifadesinde olay günü yaşananları detaylı bir şekilde aktardı. “Olay günü ben arkadaşım ile birlikte oturuyordum. Arkadaşım ayrıldıktan sonra Nazlı evime geldi. Nazlı, benim silahlara olan ilgimi biliyordu. Çocukluğumdan beri silah merakım var, bu benim bir hobim. O gün Nazlı, silahlarımın varlığına inanmadı ve bana yalancı muamelesi yaptı. Bunun üzerine silahımı çıkarıp gösterdim. Aramızda bir tartışma yoktu. Nazlı, silahı görünce eline aldı ve birden silah ateşlendi. Nazlı vurulduktan sonra, telefonu elime verip, ‘112’yi ara’ dedi. Ben de aradım, ama nefesi kesilmeye başladığı için bekleyemedik. Nazlı’yı alıp, sokakta bir arabaya hastaneye götürmesi için sordum. Böylece hastaneye gittik. Hastanede Nazlı’ya pansuman yaptılar. Bu sırada ben hastane polisine gidip olanları anlattım ve polise teslim oldum” dedi.
Olayda kullanılan silahta yalnızca Eniz Kurtuluş’un parmak izine rastlanması dikkat çekici bir durum olarak kaydedildi. Nazlı Elmas’ın parmak izine rastlanmaması hakkında sanık Kurtuluş, “Ben de anlamadım, böyle bir şey neden oldu? Neden Nazlı’ya zarar vereyim ki?” ifadelerini kullandı.
Sanık Kurtuluş, daha önce emniyette verdiği ifadesinde, “Olay günü evimde uyuşturucu madde vardı ve Nazlı da merak ettiği için içti. Maddenin etkisiyle kıskançlık krizine girip beni tırmaladı. Nazlı, evimde silah olduğunu bilir. O gün tartışma sırasında benim silahımı aldı. Ben de Nazlı’nın elinden silahı almaya çalışırken silah ateşlendi” demişti. Ancak duruşmada, emniyetteki ifadelerinin doğru olmadığını belirtti.
Nazlı Elmas’ın annesi Hüsniye Elmas, sanığın savunmasına itiraz ederek, “Bizim kızımızın silahlara ilgisi yoktur, silah nedir bilmez. Sanığın anlattığı şeylere asla inanmıyoruz. Şikâyetçiyiz ve sonuna kadar davamızın arkasındayız” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Eniz Kurtuluş, pişman olduğunu belirterek aileye başsağlığı diledi ve tahliyesini talep etti. Ancak müşteki avukatları, sanık hakkında en üst halden ceza almalarını isteyerek mahkeme heyeti, dosya kapsamında hastane görüntülerinin alınmasını ve Nazlı ile sanığın telefonlarının incelenmesi için bilirkişiye gönderilmesini talep etti. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
Nazlı Elmas’ın hastanede tedavisi devam ederken, acılı annesi Hüsniye Elmas, cinayet hakkında şu sözleri söyledi: “Benim kızım saat 19.20’de işten çıktı. Aradığımda dişçiye gittiğini söyledi. Saat 22.00 gibi aradım, dişçiden çıkınca arayacağını söyledi. Ben kızımı daha sonra aradım ama bir türlü ulaşamadım. En son 23.45’te çocuğumu aradım. Telefonu, Bayrampaşa Devlet Hastanesi polisi açtı. ‘Kızınız düşmüş ve ayağını kırmış’ dedi. Hastaneye gittiğimizde karnından vurulduğunu ve ilk müdahalenin burada yapıldığını öğrendik. Daha sonra kızım Bakırköy’deki hastaneye sevk edildi. Ameliyat 4 buçuk saat sürdü. Bizim hiçbir bilgimiz yoktu. Ben bunun sonuna kadar arkasındayım. Ne gerekiyorsa yapacağım.”
Anne Elmas, “Benim çocuğum canıyla uğraşırken onlar masasını nasıl çekebilirler? Benim çocuğum o masada var mıydı? Benim çocuğuma tuzak mı hazırladılar? Boynundan başlayıp diz kapağına kadar çocuğumu taramışlar. Ben bir anneyim. Türkiye benim sesimi duysun. Bu olayda her şeyin açığa çıkmasını istiyorum” diyerek duygularını aktardı.
Kızının kuzeni İsa Günaydın ise, “Bu şahıs suikast silahını nereden buluyor? Suikast silahı ne demek? Şakayla alakası yok, bu direkt cinayet” diyerek olaya tepki gösterdi.
İstanbul’da Yasa Dışı Bahis Soruşturması: Tanınmış Fenomenler Hakkında Yakalama Kararı