Camilla Parker Bowles ve Kral Charles: Aşkın Acı Gerçekleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Camilla Parker Bowles: Aşk ve Fedakarlık

Herkes onu “yuva yıkan” kadın olarak anıyordu. Ancak, Camilla Parker Bowles, gençlik yıllarından beri gönlünü kaptırdığı Charles’ından bir türlü vazgeçemeyen sadık bir aşık olarak da tanınmakta. İkisi de başkalarıyla evlendi; üstelik o zamanlar Galler Prensi olan Charles, gelecekte İngiltere tahtına oturacaktı.

Kral Charles ve Kraliçe Camilla, 11 günlük Avustralya ve Samoa turunu tamamlayıp İngiltere’ye döndüler. Ancak bu tur sırasında yaşananlar, üzücü bir gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.

Ömrünce Beklediği Aşkı Elinden Kayacak

Camilla Parker Bowles, kendi evliliğinden ve iki çocuğundan oluşan ailesinden bağımsız olarak, ömür boyu süren aşkı Charles için sessizce bekledi. Tüm eleştirilere ve nefrete rağmen, Charles ile olan bağı hiç kopmadı. Charles ve Diana, sonunda 1996’da boşandıktan sonra, Diana’nın 1997’deki trajik kazasında hayatını kaybetmesiyle birlikte Charles’ın yanında yer almayı sürdürdü.

Kanser tedavisi gören Charles, doktorların uyarılarına rağmen kraliyet görevlerinden vazgeçmiyor. Bu durumlarda iş, oğlu William ve sevgili eşi Camilla’ya kalıyor.

Kraliçe Elizabeth’in vefatının ardından Charles tahta çıkınca, Camilla nihayet ömrünün aşkına kavuştu ve İngiltere’nin biricik kraliçesi olma unvanını kazandı. Ancak artık sadece “Kraliçe Camilla” olarak anılmaya başlayan bu fedakâr aşık, gizlice gözyaşlarını döküyor.

Aşkın Güneşi Yakında Batacak

Kanser hastası Kral Charles ve sadık Kraliçesi Camilla, 11 günlük Avustralya ve Samoa turunu tamamlayarak geri dönerken, kaynaklar kocasının kısa sürede sona erecek olan saltanatının “güneşinin yakında batacağı” düşüncesinin onu derinden etkilediğini belirtiyor.

Yıllarca “yuva yıkan kadın” olarak damgalanan ve hatta Diana’nın ölümünden sorumlu tutulan Camilla, tüm olumsuzluklara rağmen Charles’a olan aşkından vazgeçmedi. Evlendiğinde, Diana’nın anısına ihanet etmemek için Galler Prensesi unvanını bile istemedi ve kraliçe olana kadar Cornwall Düşesi olarak anıldı.

Camilla, düğün sırasında alışılmışın dışında bir taç takmayı reddetti ve başına çiçekler ile yapraklardan oluşan bir taç takmayı tercih etti.

Gözyaşlarını Saklamaya Çalıştı Ama…

77 yaşındaki Camilla’nın, Samoa’nın Siumu köyünde düzenlenen geleneksel veda töreni sırasında gözyaşlarını tutamadığı ve 76 yaşındaki hasta kocasının “en büyük şef” anlamına gelen To’aiga-o-Tumus onursal unvanını aldıktan sonra duygu dolu bir konuşma yaptığı ortaya çıktı.

Charles, “Dünyanın bu bölgesine her zaman sadık kalacağım ve umarım tekrar gelip sizi görecek kadar uzun yaşarım” dediğinde, yanında oturan Camilla’nın birden ağlamaya başladığı, bunu elindeki yelpazeyi yüzüne tutarak saklamaya çalıştığı ancak yanaklarından süzülen gözyaşlarının herkes tarafından fark edildiği bildirildi.

Saraydan yayılan son söylentilere göre, büyük aşkı Charles’ın kanser nedeniyle günden güne kötüleştiğini gören Camilla, güçlü görünmeye çalışsa da içsel olarak çok üzgün ve yıkılmış durumda.

O Olmadan Yaşamaya Nasıl Dayanacak?

“Camilla’nın, Charles olmadan kraliyet hayatına nasıl katlanacağını kimse tahmin edemez. Konuşması sırasında tüm bunlar aklından geçmiş olmalı. Bunu gözyaşlarından anlayabilirsiniz.”

İngiltere’de dolaşan söylentilere göre, kanser tedavisi gören Charles’ın durumu aslında gizleniyor ve ne yazık ki kralın “fazla zamanı” kalmadığı belirtiliyor. Charles’ın tur boyunca sergilediği kırılgan görünüm, sağlığına dair endişeleri daha da artırdı.

Doktorlar Kralı Yakından İzledi

Charles yolculuk sırasında kanser tedavisine ara vermiş olsa da, kemoterapinin yan etkilerine dair belirtiler gösterdi; en belirgin olanı şişmiş ve iltihaplanmış dudaklarıydı. Bu arada, bir çift doktor da kralı yakından takip etmek için geziye katıldı. Hatta doktorların, kralın acil kan nakline ihtiyaç duyması ihtimaline karşı yanlarında bir miktar kan bulundurduğu haberleri basına yansıdı.

Charles ve ömür boyu sürecek aşkları için zaman tükeniyor; Camilla güçlü olmaya çalışsa da içi korku ve kederle dolu.

Kanserin Etkileri Hâlâ Bilinmiyor

Charles’a, şubat ayında prostat büyümesi nedeniyle geçirdiği ameliyatın ardından açıklanmayan bir kanser türü teşhisi konmuştu. Saray, kralın prostat kanseri olmadığını duyurdu. Hemen ardından kemoterapi tedavisine başlandı. Tam bir işkolik olduğu söylenen Charles, doktorların uyarılarına rağmen çalışmaya ve kraliyet görevlerini sürdürmeye devam etti.

Kendisi kanser tedavisi görürken, üstlendiği görevlerin karısı Camilla ve oğlu William’ın sırtına yük olmasından rahatsız olan Charles için “İş ahlakı o kadar güçlü ki, diğer kraliyet ailesi üyeleri onun yerine çalışırken bir köşede oturma fikrine katlanamıyor.”

Kaynak: Hürriyet