35,9860$% 0.26
37,1767€% -0.59
44,6513£% -0.08
3.307,39%0,35
2.853,69%-0,08
9.951,65%1,11
Günümüzde cep telefonları, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu küçük ama güçlü cihazlar, iletişim kurmamızı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler de yaratmaktadır. Son yıllarda yapılan birçok bilimsel araştırma, cep telefonlarının kanser riskini artırabileceğini göstermektedir.
Cep telefonları, yaydıkları radyasyon nedeniyle özellikle beyin ve kulak çevresindeki hücrelerde genetik hasara yol açabileceği belirtilmektedir. Bu durum, sağlık uzmanları ve bilim insanları arasında tartışmalara yol açmaktadır.
Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik alan (EMF), insan sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle uzun süredir merak edilen bir konudur. Elektromanyetik alanlar, cep telefonlarının sinyal göndermek ve almak için kullandığı radyo dalgalarından kaynaklanmaktadır. Bu radyo dalgalarının vücut üzerindeki etkileri hakkında birçok farklı görüş bulunmaktadır.
Dr. Lennart Hardell, İsveçli bir kanser araştırmacısı olarak cep telefonu radyasyonunun sağlık üzerindeki etkileri üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çekmektedir. Hardell, cep telefonlarının uzun süreli kullanımının beyin kanseri ile ilişkili olabileceğini öne sürmüştür. 2017 yılında gerçekleştirdiği bir araştırmada, cep telefonu kullanımının beyin kanseri riskini %40 oranında artırabileceğini tespit etmiştir. Ayrıca, cep telefonlarının başta beyin tümörleri olmak üzere çeşitli kanser türlerinin gelişimini tetikleyebileceği sonucuna varmıştır.
Dr. Devra Davis, Amerikan Kanser Derneği’nde görev yapmış bir epidemiyologdur. Davis, cep telefonlarının kanser riski üzerindeki etkilerini inceleyen önemli çalışmalara imza atmıştır. 2010’da yayınladığı araştırmada, cep telefonlarının sürekli kullanımı ile beyin hücrelerinin zarar görme riskinin arttığını ve bunun uzun vadede kansere yol açabileceğini vurgulamıştır. Davis, “Cep telefonları, sürekli maruz kalınan elektromanyetik radyasyon nedeniyle genetik mutasyonlara ve kanser hücrelerinin büyümesine neden olabilir” demiştir.
Cep telefonlarının kullanıma sunulmasından bu yana, elektromanyetik radyasyonun insan sağlığına etkilerini anlamak için birçok araştırma gerçekleştirilmiştir. 2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), cep telefonlarından yayılan radyasyonu “muhtemelen kanserojen” olarak sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırma, cep telefonu radyasyonunun kanser yapma potansiyelini gösteren bazı bulgulara dayanmaktadır. Ancak, kesin bir kanıt olmadığı ve daha fazla araştırma yapılması gerektiği de ifade edilmiştir.
Birçok bilimsel çalışma, cep telefonlarının başta beyin tümörleri olmak üzere, baş ve boyun bölgesinde kanser riskini artırabileceğini belirtmektedir. Dr. Joel Moskowitz, Kaliforniya Üniversitesi’nde epidemiyoloji profesörüdür ve elektromanyetik alanların sağlık üzerindeki etkileri konusunda önemli çalışmalar yapmıştır. Moskowitz, “Cep telefonlarının uzun süreli kullanımı, hücre hasarına yol açabilir ve kanser gelişimini tetikleyebilir. Özellikle çocuklar ve gençler, başlarının gelişimsel süreçleri nedeniyle daha fazla risk altındadır” şeklinde açıklama yapmıştır.
Cep telefonlarının kanser riski üzerindeki etkisini inceleyen araştırmalar, genetik düzeyde meydana gelen hasarı vurgulamaktadır. Elektromanyetik radyasyon, DNA’nın yapısını bozarak hücrelerin genetik materyaline zarar verebilir. Bu tür bir hasar, zamanla kanser hücrelerinin gelişmesine yol açabilmektedir.
Prof. Dr. Anthony Miller, Toronto Üniversitesi’nde epidemiyologdur ve cep telefonu kullanımının kanserle ilişkisinin araştırıldığı çalışmalara katkıda bulunmuştur. Miller, “Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik alanlar, DNA üzerinde mutasyonlara yol açabilir. Bu mutasyonlar, kanser gelişimine neden olabilecek hücresel değişikliklere yol açabilir” demiştir.
Cep telefonlarının kanser riskini artırabileceği konusunda endişeler artarken, bu konuda alınabilecek bazı basit önlemler de bulunmaktadır. Dr. David Carpenter, New York Üniversitesi’nde çevre sağlığı profesörüdür ve cep telefonu radyasyonunun etkilerini inceleyen bir dizi araştırma yapmıştır. Carpenter, “Cep telefonu kullanırken başın doğrudan cihazla temasa gelmesini engellemek, radyasyonun etkisini azaltabilir. Ayrıca, eller serbest konuşma (Bluetooth) kullanmak, telefonun kulağa yakın tutulmaması açısından faydalı olabilir” şeklinde açıklama yapmıştır.
Bu önlemler, elektromanyetik radyasyon maruziyetini azaltmaya yardımcı olabilir.
Yeniçağ
Yumurtanın Besin Değeri ve Sağlık Üzerindeki Etkileri