34,7438$% 0.07
36,6047€% 0.28
44,0857£% 0.3
2.957,50%0,49
2.647,64%0,41
9.827,23%1,51
İbrahim Murat Gündüz, “Tarih boyunca millet olarak yokluğu, varlığı, sefaleti, acıyı, iyiyi, güzeli ve birçok şeyi gördük, yaşadık ama şu bir gerçek ki, çok şeysiz yapabiliriz fakat devletsiz asla yapamayız,” diyerek, Türk milleti için devletin hayati bir unsur olduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda, Devlet-i Ebed Müddet kavramının Türk milletinin kimliğinin bir parçası olduğuna dikkat çekmiştir.
Gündüz, “Devlet-i Ebed Müddet” kavramının tarih boyunca Türk milletinin üst kimliğini oluşturduğunu ifade ederken, Oğuz Kağan’dan günümüze kadar süregelen “Türk Derin Devleti”nin, Türk milletinin karşılaştığı her zorluğa rağmen ayakta kalmasını sağladığını belirtmiştir. Ona göre, Türkler tarih boyunca birçok engelle karşılaşmış, kurdukları devletler çeşitli sebeplerle sona ermiş olsa da her daim yeni bir devlet kurma bilinci ve iradesi var olmuştur. Bu durumu, “Çam da bizim, kozalak da” metaforuyla açıklamaktadır. Çam ağacı, Türk devletlerinin sürekliliğini sağlayan temel teşkilatı, kozalaklar ise farklı dönemlerde kurulan ama aynı kökten gelen Türk devletlerini temsil eder. Bu metafor, Türklerin köklü devlet geleneğini gözler önüne sermektedir.
İbrahim Murat Gündüz, “Devlet Ebed Müddet bizim en büyük davamızdır ve bugünkü Devlet-i Ebed Müddet’imiz Türkiye Cumhuriyeti’dir,” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nin bir devamı olarak yaşatılması gerektiğinin altını çizmektedir.
Devlet-i Ebed Müddet, Gündüz’e göre, Türk milletinin devlete olan sadakati ve bu devleti ilelebet yaşatma isteğinin kelimelere dökülmüş halidir. Gündüz, bu kavramın en önemli anlamının devletin bölünmez bütünlüğü olduğunu belirtmektedir. Türk devletleri, kuruluşları esnasında bu bilinçle hareket etmiş ve devletin sürekliliğini sağlama amacını gütmüştür. “Devletin bölünmez ve parçalanamaz bir yapıya sahip olması bizim en kutsal davamızdır,” diyerek, bu yapının korunması için her Türk vatandaşının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu bilinçle kurulduğunu belirten Gündüz, “Uğruna yüz binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz bu toprakların ebediyete kadar devam edecek bir devlet olarak bizlere yurt kalması en büyük duamızdır,” sözleriyle Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.
İbrahim Murat Gündüz, Türk derin devletinin savunucularından biri olarak gördüğü emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile tanışmaktan büyük bir onur duyduğunu dile getirmiştir. Gündüz, Pekin’in hayatı ve vatanseverliği karşısında derin bir saygı beslediğini belirterek, “Büyük Türk devleti İsmail Hakkı Pekin gibi vatanperverlerin sayesinde ayaktadır,” ifadelerini kullanmıştır. Gündüz, Türk milletinin büyük vatanseverler sayesinde varlığını sürdürdüğünü ve devletin bölünmez bütünlüğünün korunmasında bu insanların katkısının yadsınamaz olduğunu vurgulamaktadır.
İbrahim Murat Gündüz, Devlet-i Ebed Müddet davasına olan bağlılığının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri için yeni bir savunma sistemi geliştirilmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu çerçevede, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile yaptığı istişarede, Türk ordusuna özgü bir yakın savunma sanatı oluşturulması üzerine görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Gündüz, bu konuda, Türk milletine, Türk askerine ve Türk devletine özgü bir savunma sistemi geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Gündüz, İsrail ordusunun Krav Maga isimli yakın savunma tekniğine dikkat çekerek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de kendine has bir sistem geliştirmesi gerektiğini ifade etmiştir. “Türk milletine ait, Türk askerine ait ve Türk devletine ait özel bir sporun olmasını çok arzuluyorum” diyen Gündüz, Türk ordusunun disiplinine, tarihine ve ruhuna uygun bir yakın dövüş öğretisinin oluşturulmasının hem askeri alanda hem de milli bilinç açısından büyük bir katkı sağlayacağını belirtmiştir. Bu görüşmede, İsmail Hakkı Pekin’in askeri tecrübesi ve stratejik bakışı ile Gündüz’ün spor ve vatan sevgisini bir araya getiren fikirler masaya yatırılmıştır. Gündüz ve Pekin, Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirilmesi planlanan bu özel savunma sisteminin, tarihsel Türk savaş sanatlarından esinlenerek modern bir yapı ile oluşturulması gerektiği konusunda ortak bir kanaate varmışlardır. Bu sistemin hem Türk askerinin fiziksel yeteneklerini güçlendireceği hem de milletin savaşçı ruhunu yansıtacağı hususunda hemfikirdirler.
Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde uzun yıllar hizmet vermiş, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı görevini yürütmüş ve sonrasında emekliye ayrılmıştır. 2015 yılında Vatan Partisi’ne katılan Pekin, güvenlik, dış politika ve devlet meseleleri konularındaki görüşlerini kamuoyu ile paylaşmaya devam etmektedir. Pekin’in, Türk devlet geleneği ve milliyetçilik üzerine yazdığı eserler ve katıldığı televizyon programlarındaki yorumları, Türkiye’nin güvenlik ve siyasi gündeminde önemli bir yer tutmaktadır.
İbrahim Murat Gündüz, İsmail Hakkı Pekin’in iki önemli kitabı olan Kozmik Oda – Fethullah Gülen Türk Ordusuna Neden Kumpas Kurdu? ve Asker ve Siyaset: Osmanlı’dan Günümüze Sivil-Asker İlişkileri kitaplarından etkilendiğini belirterek, Pekin’in Türk ordusuna ve milletine olan bağlılığının örnek alınması gereken bir duruş olduğunu vurgulamıştır.
İbrahim Murat Gündüz’ün vurguladığı “Devlet-i Ebed Müddet” kavramı, Türk milletinin tarihsel bilinç ve devlet geleneğinin bir yansımasıdır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, bu kadim devlet anlayışının bir devamı olarak varlığını sürdürmektedir. Gündüz’ün devletin kutsiyetine ve bölünmez bütünlüğüne yaptığı vurgu, Türk milletinin geçmişten bugüne taşıdığı en önemli davalardan biri olan “Devlet-i Ebed Müddet” şuurunun gelecekte de yaşatılması gerekliliğinin altını çizmektedir. Gündüz’ün İsmail Hakkı Pekin gibi vatanseverlerle tanışmış olması, onun devlet ve millet davasındaki kararlılığını pekiştiren bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Devletin bekası ve milletin birliği için her Türk vatandaşının üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirten Gündüz, bu bilinçle hareket edenlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini de inşa edeceğini vurgulamaktadır.
İbrahim Murat Gündüz, Devlet-i Ebed Müddet davasına olan inancının yanı sıra, Türk gençliğinin bu milli davaya sahip çıkmasının gerekliliğini sıklıkla ifade etmektedir. Gençlerin, Türk tarihini ve devlet geleneğini öğrenerek, vatan sevgisi ve fedakârlık duygusuyla yetişmeleri gerektiğini belirten Gündüz, bu bilinçle hareket eden yeni nesillerin Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını sağlayacağını dile getirmektedir. Gündüz’e göre, güçlü bir devletin temelinde güçlü bir millet vardır ve bu milletin en büyük gücü, birlik ve beraberliktir. “Biz, tarih boyunca karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden millet olarak geldik,” diyen Gündüz, devletin varlığının ve sürekliliğinin Türk milletinin sarsılmaz iradesi sayesinde sağlandığını ifade etmektedir.
Ayrıca İsmail Hakkı Pekin ile gerçekleştirdiği yakın savunma sanatı geliştirme istişaresinin, bu devlet geleneği ve vatanseverlik bilincinin bir uzantısı olarak önem taşıdığını vurgulayan Gündüz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de kendine özgü, milli bir savunma sistemi oluşturmasının, sadece askeri açıdan değil, milli kimliğin güçlenmesi açısından da büyük önem arz ettiğini belirtmektedir. Sonuç olarak İbrahim Murat Gündüz, hem Devlet-i Ebed Müddet davasına olan sarsılmaz inancıyla hem de Türk milletine, devletine ve ordusuna duyduğu büyük sevgi ve saygıyla, bu milli davanın yılmaz savunucularından biri olarak öne çıkmaktadır. Gündüz’ün Türk milletinin geleceği için yaptığı bu önemli vurgular, milli bilinç ve devlet anlayışının nesiller boyu sürmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Sakız Ağacı Yetiştiriciliği ve Çeşme’deki Projeler