38,4244$% 0.21
43,6625€% -0.26
51,2023£% -0.16
4.137,72%0,21
3.347,22%-0,07
9.490,90%1,92
Cep telefonları ve bilgisayarlar, özellikle sosyal medya platformları, günümüzde insanların hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu durum, son yıllarda çocuklardan gençlere ve yetişkinlere kadar geniş bir kitlede bağımlılık yaratmış durumda. İnsanlar, dijital ortamlara dalarak gerçek hayattan koparken, bu durum birçok olumsuz sonucu da beraberinde getiriyor.
Son günlerde meydana gelen bir olay, dijital bağımlılığın sonuçlarını gözler önüne serdi. Müzisyen Sinan Akçıl‘ın yanında çalışan yabancı uyruklu bir kişinin, Belarus’un Minsk şehrinde yaşayan akrabası, beş aylık çocuğunu banyoda küvette unuttu. İddialara göre, kadın sosyal medyada uzun bir süre dalmış ve bu süre zarfında bebeğini unutarak trajik bir olayın yaşanmasına sebep olmuştur. İki saat sonra banyoya döndüğünde ise acı gerçekle karşılaşarak çocuğunun cansız bedeniyle karşılaştı.
Sinan Akçıl, bu acı olayı 4 Nisan’da sosyal medya hesabından şu sözlerle paylaştı: “Çok ama çok üzücü bir olay ile uyandım bugün… Yaklaşık 4 yıldır bizimle evde çalışan, artık ailemiz gibi olan Olga’mız’ın annesinin 5 aylık torunu ‘Varya’ korkunç bir ‘Instagram’ kazası ile hayatını kaybetti. Çocuğunu küvete koyan gelin, Instagram’a dalıyor ve 2 saat sonra bebeğin aklına geliyor. Zavallı Varya hayatını kaybetti, haberi alan anneanne de kalp krizi geçirdi. Instagram veya sosyal medya bağımlılığı artık çok ciddi bir hastalıktır. Aklını başına alsın herkes lütfen… Olga, az Türkçesi ile diyor ki ‘Gelinim hapishaneye gitmeyecek belki ama Allah onu vicdanında ömür boyu hapis tutacak.'”
Bu olayın ardından uzmanlar, sosyal medya kullanımına sınırlama getirilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bunun için uygulanabilecek yöntemler de mevcut. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel, bu konuda önemli açıklamalar yaptı. “Henüz Dünya Sağlık Örgütü bunu bir hastalık olarak kabul etmedi ama yakın bir zamanda akıllı telefonların ve sosyal medyanın da bağımlılık olduğu, yani bir hastalık olarak değerlendirileceği ortaya çıkacaktır.” dedi. Ögel, bağımlılığın en belirgin özelliğinin insanın hayatında öncelik haline gelmesi olduğunu belirtti.
Ögel, şöyle devam etti: “Evet, çocuğunuzun resmini sosyal medyaya koyabilirsiniz ama çocuğunuza bakmak da zorundasınız. Gerçeklik burada devreye giriyor. Telefonlarımızda çok yeni özellikler mevcut; ekran kullanım süresi her hafta hatta günlük olarak takip edilebiliyor. Günün ne kadar kısmında telefonda geçirdiğimizi izlemek, bu konudaki davranışlarımızdaki aşırılığı gösteriyor.”
Çocuklar konusunda da uyarılarda bulunan Kültegin Ögel, ailelerin uygulayabileceği kuralların önemine dikkat çekti. “Beni dinlemiyor,” diyen ebeveynlerin, okulda kurallara uyan ama evde dinlemeyen çocukları gözlemleyerek sorunun ebeveynlerde olduğunu anlamaları gerektiğini vurguladı. Ögel, “Uygulanabilir bir kural koymalıyız. ‘Telefona bütün gün hiç bakmayacaksın,’ demek yerine, ‘Günde iki kez birer saat bakmayacaksın,’ diyebiliriz. Çocuğunuz yetişkin hale gelene kadar, ki bence bu yaş 21, bu sınırı koymakla yükümlüsünüz. Bu, yine bir anne-babalık görevidir.”
Bu olay, dijital bağımlılığın ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ebeveynlerin, çocuklarına sağlıklı bir dijital alışkanlık kazandırmak için daha dikkatli olmaları gerekmektedir.
MSB’den Teröristlere Ait Mağara Tespiti