35,0475$% 0.01
36,3947€% 0.07
44,1492£% 0.09
2.942,32%0,77
2.608,84%0,66
9.915,76%-0,95
Ölen abisinin hesabını sormak için Harun ile yakınlaşmaya çalışan Güneş, ihtiyacı olan son belgeye de ulaşmıştı. Mahkeme günü geldiğinde, sanık sandalyesinde Fecir yerini alırken; Umut, sırayla tüm tanıkların dinlenmesini sağladı. Duruşmanın kilit ismi Adem’in sırası geldiğinde, herkesin nefesleri tutuldu. Fecir’i hapse attırmak için son bir adım atmak isteyen Umut, Adem’in söyledikleriyle şoke oldu. Küçük çocuk, Cengiz’i öldürenin Marko Karaormanlı olduğunu ancak Fecir Emirkıran’ın olay yerinde olmadığını ifade etti.
Adem’in konuşmalarına bir anlam veremeyen Umut, kısa süre içinde olayın arkasındaki kişinin Harun Yakar olduğunu öğrendi. İntikam almaya yemin eden Umut, abisi Timuçin için Harun Yakar’a yaklaşan Güneş ile güç birliği yaptı. Son davadan aklanan Fecir, kaybettiği her şeyi bir bir geri aldı ve Emirkıranlar eski günlerine daha güçlü bir şekilde döndü. Abisi ve babası arasındaki gerilimden sıkılan Rüya, Türkiye’den gitmeye karar verdi. Bu kararını Efe Savcı ile paylaşan Rüya, beklemediği bir tehditle karşı karşıya kaldı: ‘Ya burada kalırsın ya da sırrın bende kalmaz Rüya!’
Babasının baskısına dayanamayan Fecir, Emirkıran Holding’i Bünyamin Emirkıran’a devretmeyi kabul etti. Devir teslim töreninin hazırlıkları günler öncesinden başladı ve gizli kahraman Umut Tanrıkulu’ydı. Güvenlik zafiyetinden yararlanan Umut, gizlice holding binasına girdi ve ihtiyacı olan kilit dosyayı aldı. Ekibiyle birlikte Emirkıranlar’a ait evlerde arama yapan Alev, iki erkek cesedini buldu. Alev, durumu hemen Umut’a bildirdi. Cesetlerden biri Marko Karaormanlı’ya, diğeri ise Azad Emirkıran’a aitti. Adli tıp uzmanından cesetlerin profesyonel bir şekilde temizlendiğini öğrenen Umut, taşları birleştirip Efe Savcı’ya ulaştı.
Köşeye sıkışan Efe ve Fecir, Umut’tan kurtulmanın tek yolunun onu öldürmek olduğuna karar verdiler. En büyük düşmanlarını ortadan kaldırmak için harekete geçen ikili, Umut ile Harun Yakar’ı tartışırken gördüler. Umut’u davadan vazgeçirmek için uğraşan Harun, eski ortağını ikna edemeyince onu vurdu. ‘Kahraman avukat’ hayatını kaybederken Efe ile Fecir, şoke olmuş bir şekilde olay yerinden kaçtılar.
Tutuklanarak cezaevine götürülen Harun Yakar, mahkemeye çıkarıldı. Aralarında Alev, Ruşen ve Efe Savcı’nın da bulunduğu tanıklar tek tek Harun Yakar aleyhine ifade verdiler. Harun Yakar son kez söz alarak, ‘En doğru kararı vereceğinize eminim, başka söyleyecek hiçbir şeyim yok’ dedi. Karar açıklanmak üzereyken duruşma salonunun kapısı açıldı… İçeri giren kişi Umut Tanrıkulu’ydu. En başından beri yaşananların Harun ve Umut’un planı olduğu ortaya çıktı. Kendini öldür gösteren Umut, arka planda Emirkıranlar ile Efe Savcı’yı bitirecek tüm planları toplamaya devam etmişti. Umut’un en büyük işbirlikçilerinden biri de Rüya Emirkıran’dı.
Elindeki delillerle mahkeme heyetinin karşısına çıkan Umut, Efe Savcı’nın tutuklanmasını sağladı. Polislerin kendisini almak için holding binasına geldiğini gören Fecir, babasından yardım istedi. Ancak Bünyamin, oğlunun yardım talebini reddetti. Babasının ‘senden kurtuluyorum’ sözleriyle çılgına dönen Fecir, onu boğarak öldürdükten sonra polisler tarafından gözaltına alındı. Fecir Emirkıran’ın hapishanedeki ilk ziyaretçisi Umut Tanrıkulu oldu.
Adem’e babası olduğunu söylemenin yollarını arayan Harun, sonunda başardı. ‘Aşık olduğum kadın var ya… Bir daha asla bulamadığım kadın… Zeynep… Senin annen…’ Cengiz’in ölmeden önce her şeyi kendisine anlattığını söyleyen Adem, ‘Ben gerçeği biliyordum ama sen söyle istedim’ dedi. Duyduklarıyla şoke olan Harun, oğluna sıkı sıkı sarıldı. Zor günleri geride bırakan ekip, Adem’in doğum günü için bir araya geldi. Harun, barodan ayrıldı ve Güneş ile oğlu Adem’i yanına alarak Ege’ye doğru yola çıktı. Ruşen, İstanbul’da kalıp mesleğine devam etti. Rıza’nın hastalığı daha da ilerledi ve hatırladığı her şeyi yavaş yavaş unutmaya başladı. Umut ile Alev, sonsuza kadar birlikte savaşmaya ve birbirlerine destek olmaya söz verdiler.
Karsu Dönmez’den Bebek Müjdesi