Ege Denizi’nde Depremler ve Santorini Yanardağı’nın Olası Etkileri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ege Denizi’nde Depremler ve Santorini Yanardağı’nın Durumu

Ege Denizi’nde yaşanan depremler ve Santorini Adası etrafındaki artan sismik hareketlilik, bölgedeki volkanik aktiviteleri yeniden gündeme getirdi. Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, 28 Ocak’tan bu yana Ege Denizi’nde 570’den fazla deprem kaydedildi. Uzmanlar, bu olayı bir “deprem fırtınası” olarak tanımlarken, sarsıntıların merkez üssünün Türkiye kıyılarına yaklaşık 140 kilometre uzaklıkta olduğu belirtiliyor.

Bu durum, Santorini Yanardağı’nın yeniden aktif hale gelip gelmeyeceği ve olası bir patlamanın Türkiye üzerindeki olası etkileri hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor. Santorini, milattan önce 1600 yılında gerçekleşen tarihin en büyük volkanik patlamalarından biri ile şekillendi. O zamandan bu yana aktif bir volkanik alan olarak varlığını sürdüren ada, son 600 yıl içerisinde yaklaşık 9 ila 10 kez faaliyete geçti. Bu volkanik hareketlilik, genellikle büyük ölçekli patlamalar yerine lav akıntıları şeklinde gerçekleşse de, volkanın tamamen sönmemiş olduğu ve hâlâ tehdit oluşturabileceği bilim insanları tarafından vurgulanıyor.

Volkanın son ciddi aktivitesi ise 1956’daki büyük bir depreme ve arkasından gelen dev dalgalara neden olmuştu.

Uzman Görüşleri

TRTHaber’e konuşan Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Bülent Kaypak, Santorini’nin volkanik hareketliliği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Kaypak, “Yanardağın patlama ihtimali göz ardı edilmemeli” diyerek, bölgedeki depremler ve volkanizmanın birbiriyle bağlantılı olabileceğini ifade etti. “Bir depremle başlayan volkanik aktivite meydana gelebilir ya da volkanizmanın neden olduğu bir deprem aktivitesi oluşabilir” diyen Kaypak, yanardağın patlama ihtimalinin ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirtiyor.

Olası Etkiler

Büyük bir volkanik patlama durumunda, Türkiye üzerindeki olası etkiler merak ediliyor. Öncelikle, bu tür büyük ölçekli bir patlama, bölgedeki sismik hareketliliği artırarak Türkiye kıyılarında hissedilecek depremlere yol açabilir. Prof. Dr. Kaypak, bu tür büyük depremlerin “tsunami tehlikesini” de beraberinde getirebileceğini belirtiyor. 1956 yılında meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremin ardından 20 metreye kadar ulaşan tsunami dalgalarının oluştuğunu hatırlatan Kaypak, benzer bir senaryonun yeniden yaşanabileceğini ifade ediyor.

• Ege Kıyılarında Tsunami Tehlikesi: Eğer benzer bir patlama gerçekleşirse, Ege kıyılarında tsunami dalgalarının görülmesi olasıdır. Ancak bu dalgaların gücü ve kıyılara ulaşma şekli, volkanik patlamanın şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
• Kül Bulutları Türkiye’ye Ulaşabilir: Büyük bir volkanik patlama, volkanik kül bulutlarının oluşumuna da neden olabilir. Bu küllerin, patlamanın gücüne ve rüzgarın yönüne bağlı olarak Türkiye’nin batı bölgelerine kadar ulaşma olasılığı vardır. Kaypak, İzlanda’daki yanardağ patlamasının hava ulaşımını nasıl etkilediğini hatırlatarak, Santorini’deki olası bir patlamanın da hava trafiğinde ciddi aksamalara yol açabileceğini vurguladı.

Santorini ve Türkiye Arasındaki Mesafe

Öte yandan, Santorini’nin süper yanardağ kategorisinde olmadığını ancak Volkanik Patlama Endeksi’ne göre 7 seviyesine kadar çıkabilecek bir patlama potansiyeline sahip olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu, geniş çapta etkiler yaratabilecek bir patlama anlamına geliyor. Santorini’nin Türkiye kıyılarına uzaklığı yalnızca 170 kilometre olduğundan, büyük bir patlama anında Ege Bölgesi başta olmak üzere geniş bir coğrafyanın etkilenmesi muhtemel.

Yunanistan yetkilileri ise şu an için volkanik bir hareketlilik olmadığını vurguluyor. Yunanistan İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanı Vassilis Kikilias, son günlerde Santorini ve Amorgos yakınlarında meydana gelen depremlerin su altı fay hareketlerinden kaynaklandığını ve volkanik faaliyetlerle doğrudan bağlantılı olmadığını belirtti. Ancak bilim insanları, uzun vadede bölgedeki hareketliliğin devam etmesi durumunda, Santorini Yanardağı’nın yeniden uyanabileceği ihtimalini göz ardı etmiyor.

Özetle, Santorini Yanardağı’nın patlama ihtimali düşük görünse de, bu senaryo gerçekleşirse Türkiye kıyılarında deprem, tsunami ve kül bulutları gibi etkilerin hissedilmesi olasıdır. Uzmanlar, bölgedeki sismik ve volkanik faaliyetlerin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Kaynak: TRTHaber, Timetürk