Eşref Tek’in Hayatı ve Düğün Faciası

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eşref Tek’in Hikayesi

Eşref Tek, belki de ölümden korkmadığı için, belki de bu korkusuzluğunu herkesin gözüne sokmak amacıyla ya da belki de bilinçli bir şekilde kendi sonunu arayarak, kendisine kurulan pusuyu fark etmesine rağmen, kimseyi aramayıp 3 kurşunla akciğeri ve bütün iç organları paramparça olduğunda, onu tanıyalı henüz 4 yıl 7 ay olmuştu.

Onu ilk gördüğümde, Eşref hemen beni çok sevmişti. Hemen yanıma aldı ve o günden sonra, o vefat edene kadar bir daha hiç ayrılmadık. Ölümünden sonra geride yaklaşık 1 milyar dolar bıraktı, arkasında onu çok seven ve kardeşi kadar değerli saydığı birkaç adam vardı. Uzun bir süre boyunca dillerden düşmeyecek bir aşk hikayesi bıraktı. Aklıma geldikçe en çok üzen şey, son nefesini verdiğinde bile hala çok yakışıklı olmasıydı.

Eşref’in hikayesi burada sona erdi ama başlangıcı o kadar basit değildi. Eşref Abi, Rüya’yı ilk gördüğünde, ölene kadar bu kızı seveceğini asla düşünmemişti.

Dostları ve Hayatı

Eşref’i hayatta tutan üç önemli kişi vardı: Gürdal, Müslüm ve Faruk… Özellikle Gürdal, Eşref’in en yakın arkadaşıydı. Sırdaşıydı. Deli Gürdal olarak da bilinen Gürdal, Eşref Abi’nin en yakın dostuydu. İyi silah kullanırdı ve yaşamı boyunca hep birden fazla kadınla ilişkisi olurdu. Hepsini tüm kalbiyle severdi. Ancak Gürdal Abi’nin tek kötü huyu yoktu; aslında bir sürü kötü huyu vardı.

Müslüm Abi ise eski mücahitlerden biriydi. En yakın arkadaşı onu satmıştı ve bu yüzden her şeye küsmüştü. ‘Huzura çıkmaya yüzüm yok’ derdi. Arkasında sayısını unuttuğu kadar ceset bırakmıştı ve ‘bu işleri bırakmalıyım’ derdi ama nasıl yapacağını bir türlü bulamazdı.

Faruk, ekibin içinde üniversite okuyan tek kişiydi. Çok sevdiği karısını başka bir adamla basınca, karısına kıyamadığı için adamın kafasına tek kurşun sıkıp öldürmüştü. Eşref Abi ile hapiste tanıştı. Türkçe’ye öyle hakimdi ki, insanları sinir edecek kadar iyi konuşurdu.

Hayatının Dönüm Noktası

Her şey 2001 yılında Burdur’da başladı. Hiç tanımadığı, adını bile bilmediği bir kıza aşık olan tamirci çırağı Eşref’in hayatı, onu korumaya çalışmasıyla birlikte bambaşka bir yöne gitti. Uzun yıllar hapiste kaldı. İçeride yaşadığı olaylar ve kurduğu dostluklar, onu bugünkü kimliğine kavuşturdu ve yeraltı dünyasının en güçlü isimlerinden biri haline getirdi.

Nisan ise ideallerinin peşinden koşan, hayattaki tek tutkusu müzik olan ve tek dayanağı, anne-babasını kaybettiği enkazdan birlikte çıktığı kardeşi Afra olan genç bir kızdı. Kardeşinin okul parasını ödemek için var gücüyle çalışan Nisan, hiç beklemediği bir anda işten çıkarıldı. İlk aklına gelen şey kardeşi olsa da, Nisan’ı bekleyen başka bir sorun daha vardı: Ev sahibi.

Eve döndüğünde, kapıda karşılaştığı ev sahibi Nisan’a, evden çıkmasını söyledi. Kirayı en kısa sürede ödeyeceğini söyleyen Nisan, Afra’nın okulundan gelen telefonla şoke oldu. Afra, okul taksitini ödememiş, Nisan’ın dişinden tırnağından arttırarak denkleştirdiği parayı harcamıştı.

Yeni Bir Başlangıç

Kara kara ne yapacağını düşünen Nisan, beklenmedik bir anda gelen iş teklifi ile derin bir nefes aldı. Bir aşiret düğününde sahneye çıkacak, sonrasında ise aynı otelin kulübünde işe başlayacaktı. Eşref ile karşılaşması da bu iş görüşmesinden çıkarken oldu. Eşref, bu beklenmedik karşılaşmanın hayatını alt üst edeceğinden habersizdi.

Düğünde istek şarkısı nedeniyle çıkan tartışma, dışarı taştı. Eşref ve Gürdal duruma müdahale ederken, karşı tarafın ağzından çıkan sözler işleri içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Eşref, evine kadar bıraktığı Nisan’a sıkıntılı bir durum olması halinde kendisini aramasını söyledi ve kartını verdi.

Tüm bunlar yaşanırken, Afra’nın aklı zengin sevgilisindeydi. Ablasının evde olmamasını fırsat bilen Afra, onunla buluştu ve evlerine gitti. Sevgilisinin kendisine saldırmasıyla panikleyen Afra, onu itti ve merdivenlerden düşen genç adam kanlar içinde kaldı. Panikle ablasını arayan Afra, ona bulunduğu yerin konumunu gönderdi.

Nisan, bulduğu ilk taksiyle olay yerine gitti, ancak komiser Çiğdem tarafından takip edildiğinden habersizdi. Nisan, kardeşini alıp evden ayrıldı. Onların ardından eve giren komiser Çiğdem, yerde yatan çocuğa yardım etmedi. Tek derdi Eşref ve çetesini çökertmek olan Çiğdem, sağ kolu Atıf’ı aradı ve iki kardeşin içinde bulunduğu taksiyi durdurmasını istedi.

Karakola götürülen Afra, yaşananları tek tek anlatırken, Nisan dışarıda onun başına geleceklerden endişeleniyordu. Çiğdem, Nisan’a Eşref’i nereden tanıdığını sordu. Nisan, ‘Tanımıyorum, bir düğünde sahneye çıktık. Otelin içinde mekanları var, orada sahneye çıkmamı teklif ettiler’ dedi. Bu cevap Çiğdem’in çok hoşuna gitti. Nisan sayesinde, yıllardır peşinde olduğu mafyanın içine bir muhbir sokabilecekti.

Kardeşinin özgürlüğü ile mahkumiyeti arasında kalan Nisan, Çiğdem’in teklifini kabul etti.

Dizinin Finali

Dizinin final sahnesinde; Otele görüşmeye giden Nisan, çıkışta bir kez daha Eşref ile karşılaştı. Saatin geç olduğunu söyleyen Eşref, Nisan’a onu eve bırakabileceğini önerdi. İkili tam yola çıkmışlardı ki, İzzet’in adamları tarafından pusuya düşürüldüler. Tüm gücüyle Nisan’ı korumaya çalışan Eşref, adamları etkisiz hale getirmeyi başardı ama yaralandı…

Kaynak: Hürriyet