36,6753$% 0.09
40,0531€% 0.19
47,6169£% 0.05
3.515,47%-0,04
2.984,18%-0,12
10.840,59%1,05
Milliyet ekonomi yazarı Zeynep Aktaş, piyasalardaki son durumu değerlendirdi. Son dönemde para piyasalarında yapılan yeni düzenlemeler, paranın akış yönünde önemli değişikliklere yol açmakta. Faiz ve kâr paylarından alınan vergi oranları, genel oranlara geri dönerken, hisse senedi fonlarında sıfır stopaj uygulaması ise devam etmekte. Para piyasası fonlarında biriken yaklaşık 1.5 trilyon TL ve mevduat hesaplarındaki yüksek artış, yeni stopaj düzenlemesiyle birlikte kademeli olarak dağıtılmaya başlanacak.
Bu değişiklik, yatırımcıların mevduat ve fonlardan elde ettikleri net getirileri azaltırken, portföy tercihlerini de yeniden şekillendirecek. Özellikle stopajdan etkilenmeyen hisse senedi fonlarına ve alternatif yatırım araçlarına olan ilginin artması bekleniyor. Artan stopaj maliyetlerine rağmen, mevcut durumda TL varlıklardaki getiriler hala oldukça güçlü. Bu nedenle, dağılımın hemen gerçekleşmesi beklenmiyor. Ancak, enflasyondaki düşüş eğilimine paralel olarak, para piyasası fonları, borçlanma araçları ve mutlak getirili fonlar arasında kademeli bir dağılımın gerçekleşmesi olası görünüyor. Hisse senedi fonlarında ise gözlemlere daha çok yılın ikinci yarısında devam edilmesi bekleniyor.
Stopaj oranlarındaki artış, özellikle mevduat ve yatırım fonlarına yönelen yatırımcıların net getirilerini olumsuz etkileyebilir. Kısa vadeli mevduat hesaplarında stopajın yükselmesi, dolaylı olarak faiz gelirlerini de azaltmakta. Benzer şekilde, fonlardaki vergi artışı, düşük riskli yatırım araçlarını tercih eden yatırımcılar için ek bir maliyet oluşturuyor. Bu durum, hisse senedi fonları gibi stopajdan muaf yatırım araçlarını daha cazip hale getiriyor. Ayrıca, döviz ve yurt dışı yatırım alternatifleri de yatırımcıların radarına girebilir.
Yeni uygulamayla birlikte, yatırım tercihlerinde daha bilinçli ve çeşitlendirilmiş portföylerin önemi artacak. Bu bağlamda, yeni oranlar aşağıdaki gibidir:
Küresel piyasalarda merkez bankalarının alacağı kararlar, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), üretici fiyatlarındaki zayıflamanın tüketici enflasyonuna olumlu yansıyacağını belirtirken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz oranlarını yüzde 3’ten yüzde 2.75’e düşürdü. Bu durum, ECB’nin haziran ayından bu yana yaptığı beşinci faiz indirimi olarak göze çarpıyor. ABD Merkez Bankası (Fed) ise faizleri yüzde 4.25-4.50 aralığında sabit tutarak, gelecekteki olası faiz indirimlerinin enflasyon verilerine bağlı olacağını vurguladı. Piyasalarda, Fed’in ilk faiz indirimini haziran ayında gerçekleştireceğine dair beklentiler devam etmekte.
Döviz kurlarında ve altın fiyatlarında hareketlilik sürüyor. Dolar/TL kuru haftayı yüzde 0.51’lik bir artışla 35.84 TL seviyesinde kapatırken, Euro/TL yüzde 0.63 oranında değer kaybetti. Altın yatırımcıları ise yüzde 0.98’lik haftalık kazanç elde etti. Gram altının yıl başından bu yana getirisi yüzde 8.03’e ulaşmış durumda. Altındaki ana beklentiler düşük olmasına rağmen, Trump etkisinin hissedildiği görülüyor. Yıllık ortalama beklentiler ise yüzde 14 ile 5 arasında şekilleniyor. Yıl genelinde ise piyasalarda oynaklık bekleniyor.
Borsa yatırımcıları, faiz ve fon piyasalarındaki yüksek getiriler nedeniyle temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Borsa İstanbul’da sektör bazında en yüksek haftalık getiri yüzde 4 ile ticaret sektöründen gelirken, sadece yüzde 1.12 ile sınırlı yükselişler kaydedildi. BIST 100 Endeksi, yüzde 0.99 değer kaybıyla haftayı 10.004 puandan tamamladı.
Son dokuz ayın en yüksek yabancı girişleri kaydedildi. 24 Ocak haftasında yabancı yatırımcılar net 345.4 milyon dolarlık hisse alımı gerçekleştirdi. Aynı hafta devlet iç borçlanma senetlerinde (DİBS) 382.9 milyon dolarlık net giriş oldu. JPMorgan, yayımladığı raporda Türk hisse senetleri için yatırım tavsiyesini ‘nötr’den ‘ağırlık artır’a yükseltti.
2024 yılı bilançoları, şirketlerin kârlılığındaki durumu göstermeye başladı. BIST 100’de bilanço açıklayan şirket sayısı beş oldu. Akbank’ın net kârı yüzde 36.27 düşerek 42.3 milyar TL’ye, Yapı Kredi’nin kârı ise yüzde 57.33 azalarak 29 milyar TL’ye geriledi. Arçelik, yüzde 91.34’lük düşüşle dikkat çekerken, Garanti Bankası yüzde 5.55’lik artışla kârını 92.1 milyar TL’ye yükseltti. Türkiye Sigorta ise yüzde 106.65’lik yüksek bir artışla kârını 12.7 milyar TL’ye çıkardı. Finans sektörü genel olarak dalgalı bir seyir izlerken, sigorta sektöründeki güçlü büyüme dikkat çekti.
Borsada yabancı girişleri güçlenirken, bilanço sezonuyla birlikte hisse bazlı hareketlilik artış göstermekte. Küresel piyasalarda Fed ve ECB’nin politikaları, teknoloji hisselerindeki satış dalgası ve yapay zeka alanındaki gelişmeler yakından izleniyor. Yatırımcılar temkinli duruşlarını korurken, piyasalarda yön arayışı devam ediyor.
Trump’ın Gümrük Vergisi Kararnamesine Eleştiriler ve Yanıtı