Alman farkı; ülke savunmasını boş veren halk

Alman toplumunda hayat tarzı ve kültür bakımında yerleşik hale gelmiş, gelenek hatta takıntı halini almış pratikleri yakından tanımak isteyenler için aşağıdaki liste Almanları tanımak bakımından fikir verecektir.

CNN'nin araştırmasına konu olan Almanlar hakkındaki son bilgi ise, yakın tarihte iki büyük savaş yaşamış ülkelerini savunmayı düşünen Alman vatandaşı sayısının dikkat çekecek oranda çok düşük çıkması oldu.

İşte Avrupa'da Alman farkını ortaya koyan bazı karakteristik özellikler:

BİRA FABRİKALARI

Almanlar bira içer, nefes alır, yer ve uyurlar. Tamam, esas olarak sadece birayı içeriz. 1.300'den fazla bira fabrikası ve 5.000 farklı bira markası, Çek Cumhuriyeti dışında diğer tüm Avrupa ülkelerinden daha fazla kişi başına bira içmemize yardımcı oluyor. Ve evet, ABD'nin artık bir sürü yeni butik bira fabrikasına sahip olduğunu biliyoruz.

OTOMOBİL MARKALARI

Pek çok harika otomobil üreticisi varken, hepimizin BMW, Audi ve Mercedes ile dolaştığımızı düşünmek affedilebilir. Ancak dünyanın geri kalanı birinci sınıf otomobillerimizin salyalarını akıtırken veya Volkswagen sahipleri emisyon seviyelerine kafa yorarken, biz genellikle trene biniyoruz.

SU TAKINTISI

Almanlar bira konusunda takıntılı değilken, su konusunda takıntılıdırlar. İçmek için değil, her türlü hava koşulunda yelken açmak, sörf yapmak, su kayağı yapmak, yüzmek, kanoya binmek, kano yapmak ve rüzgar sörfü yapmak için. Ve şaşılacak bir şey yok.

Ülkede çoğu yıl boyunca her türlü aktiviteye açık olan 12.200'den fazla doğal göl bulunmaktadır. En iyi Alp manzaralarından bazıları, Königssee veya Tegernsee gibi Bavyera göllerinin kıyılarından görülebilir.

ÇIPLAKLIK

Doğada çıplak olmak söz konusu olduğunda başka hiçbir millet buna yaklaşamaz. Mesafenizi koruduğunuz için sizi suçlayamayız, sadece bizi yargılamayın.

EKMEK TÜKETİMİ

Burada ekmek günlük öğünün bir parçası olmaktan çok daha fazlasıdır. Bu kültürün bir parçası. Her bölgenin, kuzeyde koyu ve ağır çavdar ekmeklerinden güneyde daha hafif buğday ekmeklerine kadar 1.500'den fazla çeşidi vardır. Almanlar yılda ortalama 87 kilo ekmek tüketiyor ve her 2.100 kişiye bir fırın düşüyor.

Ve evet, karbonhidrat yüklemesinin belimize zarar verdiğini biliyoruz. Ama doğada hala çıplak kalıyoruz.

BÜROKRASİ

Almanya'da hayatın hemen hemen her yönünü kontrol eden çok sayıda yasanın olması aslında sürpriz olmamalı. Ve bu kadar aşırı düzenleme bizi esnek olmayan biri gibi görünse de, bize verimli olma konusundaki itibarımızı kazandıran da budur.

Bu kural sevgisi birçok şekilde kendini gösteriyor. Kırmızı ışıkta yaya olarak karşıdan karşıya geçmek hoş karşılanmaz ve polis tarafından yakalanan herkes para cezasına çarptırılabilir.

Biz aynı zamanda atık ayırma konusunda da titiziz. Her evde en az dört farklı çöp kutusu vardır: plastik, kağıt, organik atık ve genel çöp. Çöpü yanlış yere koymak para cezası riskine neden olabilir.

EV TAŞIRKEN HER ŞEY SÖKÜLÜR

Kiraya sunulduğunda Alman evleri ve apartman daireleri asla mobilyalı değildir. Bu, mutfak veya banyo malzemelerinin dahi zorunlu bir eşya olmadığı anlamına geliyor. Yani Almanlar taşındıklarında fırın, buzdolabı, mutfak tezgahı, dolaplar ve hatta lavabo da dahil olmak üzere tüm mobilyalarıyla birlikte hareket ediyorlar.

KARNAVAL

En iyi karnaval Rio de Janeiro'da değil mi? Hayır! Almanya'da. Yılın 364 günü herkesin havalı olduğu Brezilya'da, 365. günde büyük bir parti düzenlemek o kadar da büyütülecek bir şey değil.

Yılın 364 günü herkesin ciddi olduğu Almanya'da büyük bir parti düzenlemek büyük bir olaydır. Kuzeybatı Almanya'nın Rheinland bölgesi, iki milyona yakın kostümlü ziyaretçinin Köln ve Düsseldorf sokaklarında toplandığı Gül Pazartesisi geçit töreni şeklinde her yıl bir “karneval” düzenliyor.

ALMAN ESPRİLERİ

Almanlar espri yapmayı bilmiyor değil; sadece en iyi esprilerden bazılarının anlatılması 50 yıl alıyor.

ALMANYA'YI SAVUNMAK

Yapılan son araştırma, yakın tarihte yaşadıkları I. ve II. Dünya Savaşı'nı yaşamış Almanlar hakkında yukarıda kaydedilenlerden çok farklı bir gerçeği ortaya koyuyor.

Almanya'da halkın sadece yüzde 17'sinin ülkelerini savunmaya hazır olduğu tespit edildi.

Stern dergisinin 15-16 Kasım'da Forsa araştırma şirketine yaptırdığı anket, Alman halkının sadece yüzde 17'sinin ülkelerini savunmaya hazır olduğunu, yüzde 61'inin ülkeyi kesinlikle veya muhtemelen savunmayacağını ortaya koydu.

Ankete katılanların yüzde 40'ı ise ülkelerini kesinlikle savunmayacaklarını bildirdi. Bu oranın, Mayıs 2022'de yapılan aynı anketin sonucundan iki katı yüksek olması dikkati çekti.