35,1704$% -0.18
36,7002€% 0
44,2367£% -0.1
2.976,73%0,47
2.631,66%0,59
9.949,01%0,33
Üç Kız Kardeş dizisinin kadrosuna sonradan dahil olmanız, şimdi de Yalan ekibine katılmanız, üst üste gelen ilginç bir tesadüf. Bu durum dezavantaj yaratmıyor mu?
– Aslında başlangıçta bu durumdan dolayı bazı korkularım olmuştu. Çünkü ben, yeni ortamlara kolay adapte olabilen biri değilim. Bu da çekingenliğimden kaynaklanıyor. Ancak Yalan dizisinde o kadar güzel karşılandım ki, çok çabuk adapte oldum. Sanki başından beri o insanlarla tanışıyormuşum gibi hissettim.
Dizide adalet peşinde koşan bir karakteri canlandırıyorsunuz. Normal hayatta da adaletin peşinden cesurca koşan biri misiniz?
– Evet, ben de adaletsizlik karşısında kendimi çok kötü hissediyorum. Haksızlık ve adaletsizlik karşısında insanları savunmak istiyorum. Elimde olsa, keşke herkesin hayatına dokunabilsem. Gökberk karakteriyle bu anlamda benzerlikler taşıyorum.
Adaletsizlikle sınandınız mı hiç?
– Çok fazla sınandım. O çaresizliğin ne demek olduğunu iyi biliyorum. Bazen insanları anlama veya onlara ulaşma çabamız, bir duvara çarpmış gibi hissettiriyor; sesimizi duyuramamak gerçekten zorlayıcı bir durum.
Arkadaşınıza yaptığınız set ziyareti sırasında keşfedilip sektöre adım atıyorsunuz. Bu durum bir tesadüf mü, yoksa kader mi sizce?
– Ben aidiyet duygusunu çok severim. Bulunduğum yerde kendimi ait hissettiğim an, orada varım. Sektöre girişim sürpriz bir şekilde oldu ama bu süreçte her geçen gün daha çok ait hissettim. Hayatımda bazı şeyler olması gerektiği için olur; bazı insanlar, doğru zamanlarda hayatınıza girmek için vardır. Yaşanan olumsuzluklar bile birer tecrübe olarak değerlendirilebilir.
Oyunculuktan önce neler yapıyordunuz?
– Hayatımın büyük bir bölümü spora adanmıştı. Özellikle ring sporlarına olan ilgim yüksekti. Eğer bu yolda devam etseydim, belki de mesleğim olacaktı. Bu hobi başlangıçta eğlenceli bir uğraşken, zamanla ciddi bir hal aldı. Askerlik dönemi sonrasında oyunculuk hayatıma girdi.
Spora hâlâ düşkün olduğunuzu biliyoruz. Rol için kilo almanız gerekse ne yaparsınız? Mesela göbek bırakmanız istense…?
– Tabii ki yaparım. Bu işi seviyorum ve gereği neyse onu seve seve yerine getiririm. Bu da işimizin bir parçası.
Yer aldığınız işlerin hepsi ilgi gören projelerdi. Burada şans mı, yetenek mi, dış görünüş mü daha etkili sizce?
– Günümüzde sektörde birçok yetenekli kadın ve erkek var. Bu durumun sadece dış görünüşle ilgili olduğunu düşünmüyorum, ancak güzellik de önemli bir etken. Kendi yeteneklerime, yaptığım işe inanarak çalıştım. Setlerde de sevildiğimi düşünüyorum. Her şey birer etken ve önem taşıyor. Yetenek ve güzellik tek başına yeterli olmuyor.
Şans ne kadar etkili?
– Şans kesinlikle önemlidir. Ancak bazen kendi şansınızı yaratmanız da mümkündür. Ben hayatın sunduklarını kabullenmiş ve her an için şükreden biriyim. Bu yüzden hayat bana güzel sürprizler sundu ve ben de bunları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.
Tanındığınızı ilk nasıl anladınız?
– Bir gün bir proje kapsamında imza günü düzenledik. Çok heyecanlıydım ve gelen insan sayısını merak ediyordum. Hayatımda kendimle ilgili bu kadar kalabalığı daha önce hiç görmemiştim. O anki çığlıklar ve sevgi seli beni çok duygulandırdı. İlk tanındığımı o zaman anladım. Harika bir kitlemiz var ve artık birbirimize aile gibi kenetlendik.
Aldığınız en ilginç yorum ne oldu?
– Bazen insanlar bizim de birer çalışan olduğumuzu unutuyor. Bir oyuncu olarak ben de bir çalışanım. Mesela, “Gökberk sakallarını ve saçlarını bir an önce uzat” diyorlar. Bu, benim kontrolümde olan bir şey değil ki.
Magazin dünyasında her zaman gündeme gelen biri değilsiniz. Evcimen misiniz?
– Evet, evcimenimdir. Ama dürüst olmalıyım ki, gideceğim yeri önceden bildiren biri değilim. Çünkü görüntüleyen insanlar için bu durum biraz zorlayıcı. İnsanlar genellikle belli yerlerde takılmaya alışıklar. Ben de daha sakin ve huzurlu bir hayat tercih ettiğim için sıkça karşılaşmıyoruz. Evet, evcimenim ama dışarı da çıkıyorum. Benim pek skandalım yok; bu yüzden peşime fazla düşmüyorlar. Kamera karşısında saçmalayanlardan biri değilim. Zaten haftanın bir günü Kanal D’de, izleyicilerimizle buluşuyorum.
Bir de antika merakınız var. Bu ilgi nereden geliyor?
– Bir gün eski bir arkadaşımla antika fuarına denk geldim. Arkadaşımın tanıdığı tezgâh açmıştı ve oradaki ürünler dikkatimi çekti. Antika, ucuz bir hobi değil; ama iş hayatımda elde ettiğim gelirle bu alışverişe yöneldim. Bu benim için bir tutku haline geldi.
İlk antika olarak ne aldınız?
– Bir müzayededen II. Dünya Savaşı’na ait bir askeri pusula ve dürbün almıştım. Bu benim için bir tür terapi gibiydi. Özellikle annem rahmetli olduktan sonra, antikacılar ruhuma çok iyi geldi.
Aşkta nasıl bir Gökberk var? Duygu mu, mantık mı ön planda?
– Duygu adamıyım, ancak mantık dışı tavırlara da oldukça kızarım. İkisi de birbirini dengeleyen unsurlar olmalı.
Bir ilişkide asla ne yapmazsınız?
– Asla bencillik yapmam. Herkesin özel bir alanı vardır ve bu alanlara müdahale edilmesinden hoşlanmam.
Neyi affetmezsiniz?
– Klişe olsa da, kandırılmak istemem. Göz göre göre aptal yerine konulmak, benim için kabul edilemez bir durum.
Kaynak: Hürriyet
Annem Ankara Dizisinin İlk Tanıtım Fragmanı Yayınlandı