38,0002$% 0.03
40,9431€% -0.31
49,0735£% -0.38
3.686,59%-0,02
3.019,73%0,00
9.649,53%-0,68
İnan Ulaş Torun: “Hep Yek” serisinde üç film çekmiştik Gökhan’la. O süreçten sonra Gökhan kendi iradesiyle devam etmek istemedi. Ben ise projeye devam etme kararı aldım. Aramızda hiçbir sorun yoktu. “Hep Yek” serisi benim için sona erdikten bir süre sonra tesadüfen karşılaştık. Gökhan, zaten o zamanlar yeni bir senaryo üzerinde çalışıyordu. Beni arayarak, “Acaba bu filmi biraz daha ikili bir yapıya evriltsem, ne düşünürsün?” diye sordu. Gökhan’la çalışmayı çok sevdiğim için, bu teklifi memnuniyetle karşıladım. Senaryo Gökhan ve Taha’ya (İkbal) ait, ardından Gökhan senaryoyu revize etti ve projeye böylece dahil oldum.
Gökhan Yıkılkan: Hikâyemiz tam olarak Ulaş’ın anlattığı gibi. Filmin hikayesi benim. Eski ev arkadaşım Taha ile birlikte üzerinde çalıştık. “Hep Yek”ten ayrıldıktan sonra kendi projelerime odaklanmaya başladım. Kendi filmimi yazdım, çektim ve yapımcılığını üstlendim. Bu süreçte biraz karmaşık bir maceraya atılmak zorunda kaldım ve bu durumu da sevdim. Sonrasında başka bir senaryo daha yazdım. Aslında farklı bir hikâye ilerliyordu ama Ulaş’la bir tesadüf sonucu tekrar bir araya gelince bu projeye yöneldik. Her şey tam zamanında gelişti.
İnan Ulaş Torun: O süre zarfında fiziksel olarak görüşmedik. Bu durumun nedeni bir sorun değil, daha çok İstanbul’daki yaşam tarzı. Gökhan o dönemde oğlu Can’la ilgileniyordu ve Bodrum’a taşınmıştı. Benim de kendi işlerim vardı. Ancak telefon ve internet üzerinden iletişimimizi sürdürdük.
Fotoğraflar: Murat ŞAKA
Gökhan Yıkılkan: İstanbul’a geldiğimde Ulaş beni vapurdan düşerken görüp kurtardı! (Gülüyor) Vapura bineceğim sırada karşılaştık ve bu durumdan sonra her şey hızla gelişti. O günden beri hayatımıza birbirimizden ayrılmadan devam ediyoruz.
İnan Ulaş Torun: “Ayakçı” filmi de “Hep Yek” gibi bir seri haline gelebilir mi?
Gökhan Yıkılkan: Tasarım olarak öyle görünüyor, bu yönde bir potansiyel var.
Gökhan Yıkılkan: Evet, bu senaryoyu yazarken gerçek bir olaydan esinlendim. Kargo ile ilgili yaşadıklarımızdan yola çıkarak, bir kargocunun hikâyesini düşündüm. Bu adamın hayatındaki başka sorunlar neler olabilir diye tartışırken, karakterin sarsaklığı ve başka insanların hayatına etkisi üzerine senaryo şekillendi. Filmde de göreceğiniz üzere eğlenceli bir hikâye ortaya çıktı.
İnan Ulaş Torun: Hayri, 1 milyoncu açma hayaliyle yola çıkan bir adam. Serkan ise üniversite mezunu bir mühendis. Ailevi sorunları var ve hayatında büyük bir aşkı var. Ancak bu aşk, gerçek sevgi temelli bir duygu. Serkan, aşkıyla hayatını birleştirmek istiyor. “Hep Yek”te arkadaş olan bu ikili, “Ayakçı”da filmin içinde tesadüfen karşılaşıyor. Tam da bizim Gökhan’la karşılaşma hikâyemizde olduğu gibi, bir espriyle yolları kesişiyor ve birbirlerine mecbur kalıyorlar.
Gökhan Yıkılkan: Hayri, hayalleri uğruna her şeyi göze alan bir karakter. “Bu olsun da ne olursa olsun” diyerek yola çıkan bir adam. Şans eseri para bulup daha fazlasının peşine düşerken, başka birinin hayatını mahvediyor.
Gökhan Yıkılkan: Ben çok fevriyim. Hayalim Mars ise oraya doğru yol alırım. İlk filmimi çekerken de böyle oldu. “Film çekeceğim” dedim, yola çıktım. 6. günde filmin bütçesini buldum ve bir ay sonra çekimlere başladım. Tabii ki birçok zorlukla da karşılaştım ama aklım başıma gelmiyor.
İnan Ulaş Torun: Ben daha çok hayallerini kafasında yaşayan biriyim. Hayal kurmak, içe doğru bir yolculuk yapıyor gibi hissettiriyor. Kendimi farklı yerlere sokup oradan çıkarmayı seviyorum. Hayal kurarken Yusuf Güney’e benzetmek istemem ama böyle astral yolculuk yapar gibi hissediyorum. (Gülüyor)
İnan Ulaş Torun: Seda Sayan’la film sayesinde tanıştım ve bu durum beni gerdi. Tanımadığınız biriyle sahne çekmek insanı tedirgin ediyor. Ancak Seda, o kadar candan ve samimi bir insan ki, tüm önyargılarım yıkıldı. Çok kibar biri, sahneyi birkaç defa çektiğimizde, “Ay ben bu çocuğa çok vurdum” diyerek beni korudu.
Gökhan Yıkılkan: Sinema ağırlıklı işler yapmayı tercih ediyorum. Dizi projelerim pek yok ama hoşuma giden işlerde yer almayı seviyorum. Aynı zamanda tiyatroya devam ediyorum. Emin Alper ile “Öteki” adlı oyunumuz var ve bu oyunda 2 yıldır yer alıyorum.
İnan Ulaş Torun: Geçmişte çok dizi yaptım, ancak son 10 yıldır dizilerle pek ilgim yok. Ancak bu, televizyon projelerinde yer almayacağım anlamına gelmiyor. Tek mutsuz olduğum nokta, oynadığım bağımsız filmlerin halkla buluşamaması. Daha çok “komedi oyuncusu” algısıyla anılmak, oyuncular için büyük bir sorun. Ülkemizdeki yapımcılar, başarılı oyuncuları genelde aynı tarz işlere yönlendiriyor ve risk almaktan kaçınıyorlar.
İnan Ulaş Torun: Birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Hem insan olarak hem de oyuncu olarak neye nasıl tepki vereceğimizi biliyoruz. Bu durum, iki oyuncu arasında yakalanması zor bir uyum sağlıyor.
Gökhan Yıkılkan: Her şeyden önce, biz mükemmel bir arkadaş olduk. Hayatlarımızın da çok içindeyiz. Oyun için ya da başka bir şey için birbirimize küsmeyiz. Benim en çok güldüğüm kişi Ulaş’tır. Bu film sürecinde o kadar eğlendik ki, birçok sahnede gülmekten oynayamadım.
Ozan Akbaba ve Sinem Ünsal ‘Uzak Şehir’ Dizisi Üzerine Konuştu