37,9233$% -0.06
41,0791€% 0.09
49,1251£% -0.08
3.807,80%0,22
3.123,33%0,31
9.550,03%-1,13
Bölgedeki başka bir otelin mutfağında çalışan Erman Acar (42), olay gecesi saat 02.00 sıralarında otel lojmanının kantinine geçtiklerini anlattı. Burada çay içtikleri esnada, saat 02.40 civarında bir arkadaşının panik içinde gelerek “Grand Kartal Otel yanıyor.” dediğini belirtti. İlk etapta yangının küçücük bir olay olduğunu düşündüklerini ifade eden Acar, durumun ciddiyetinin anlaşılması üzerine hızla dışarı çıktıklarını ve koşarak otelin bulunduğu alana yöneldiklerini aktardı.
Acar, ilk gidişinde pencerelerde insanların ve çocukların çığlıklarını duyduğunu, çatı katından dumanların yükseldiğini kaydetti. “O anda aklıma gelen ilk düşünce, ‘Resepsiyondan gireyim, insanları kurtaralım.’ oldu,” diyen Acar, ancak yoğun duman nedeniyle içeri giremediklerini söyledi. Yangının çıktığı saatin 02.40 olduğunu, kendilerinin saat 03.15 civarında olay yerinde bulunduklarını vurguladı. “Arka taraf zaten adeta alevler içinde yanıyordu,” dedi.
Acar, bir baba ile karşılaştığını ve adamın odasının camından dumanların çıktığını, “Ateşi ayaklarımda hissediyorum,” dediğini aktardı. O sırada itfaiye ekiplerinin olay yerine geldiğini ve itfaiye aracının önüne geçerek yönlendirmelerde bulunduğunu belirtti. “Merdivenle onu kurtardık,” diye ekledi.
Yangın sırasında otelin üçüncü, dördüncü ve beşinci katlarındaki insanlara seslenerek, “Yataklarınızı yere atın, serelim, atlarsınız yere sert düşmeyin,” dediğini ifade eden Acar, bazı kişilerin camları kırarak yataklarını attığını, bazılarının da atladığını ve kendilerinin bu kişileri ambulansa taşıdıklarını anlattı. “Resepsiyonun oradan girdik, dumanlar çok etkili olduğu için bayılan veya düşen kişiler olabileceğini düşündük. Bayılan 1-2 kişiyle karşılaştık, onları çıkardık,” şeklinde konuştu.
“Bu oteli gördüğüm müddetçe buraya gelme durumum yok”
Acar, bir tıp öğrencisiyle mimar olduğunu düşündüğü bir gencin çatıdan atlamaya çalışan insanlara müdahale etmeye çalıştığını dile getirerek, “Allah onlardan binlerce kez razı olsun. 1-2 kişiyi kurtardılar. Kucaklarında tutmaya çalıştılar atlayanları,” dedi. En sonunda, duman çıkmadan beşinci ve altıncı kattaki insanları kurtarma şansı olduğunu düşündüklerini, hatta tıp öğrencisini kolundan tutarak, “İçeri girme, duman var, zehirlenirsin,” dediğini aktardı. “Beni dinlemediler, direkt daldılar içeriye. Keşke engel olabilseydim, önüne siper olabilseydim. Kurtaramadık, yazık oldu genç çocuklara,” diye ekledi.
Acar, bir daha Kartalkaya’ya gelmeyi düşünmediğini belirterek, “Bu oteli gördüğüm müddetçe buraya gelme durumum yok. Keşke daha fazla can kurtarabilseydik. Elimizden gelen buydu,” dedi. Resepsiyon bölümünden ve camdan atlayanlardan 4 kişiyi kurtarabildiklerini ifade eden Acar, “Belki girsem kendim de ölürdüm, belki bir can daha kurtarırdım, bilemiyorum. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Elimizden geleni yaptık. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın,” şeklinde konuştu.
Acar, önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, “Burada iki itfaiye ekibi olsa, belki bunlar olmayabilirdi. Yanımdaki arkadaşlarım da insanlara yardım etmeye çalıştı. Otopark tarafından girip belki o taraf yangın sarmamıştır, odalara çıkalım, insanları uyandıralım diye düşündük ama onu da yapamadık. İçeride duman öyle yayılmıştı ki otopark tarafını bile kaplamıştı. Girme şansımız yoktu,” diyerek sözlerini tamamladı.
Kabil Ziyareti: Hakan Fidan ve Üst Düzey İsimlerin Katılımı