35,4189$% 0.16
36,5200€% -0.07
43,6579£% 0.2
3.037,41%0,19
2.669,89%0,04
10.000,72%1,11
Tokat Merkez’deki Günçalı köylüleri, Çalbaba Ormanı’nda HLC adlı maden şirketine Maden ve Petrol Arama Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından verilen maden arama ruhsatının iptali için Tokat İdare Mahkemesi’nde dava açtılar. Bu maden arama faaliyetinin, 25 köyü etkileme potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Köylüler, bu duruma karşı direniş göstererek çeşitli eylemler gerçekleştirdiler.
Gazeteci Yusuf Yavuz, Çalbaba Ormanı’ndan X hesabında paylaştığı iki fotoğrafla ormanın önemini vurguladı. Yavuz, “Bazı fotoğraflar, bir ansiklopediyi geride bırakacak kadar fazla şey anlatır” diyerek, şu ifadeleri kullandı:
“İlk fotoğraf 1971 yılında, Tokat’a bağlı Günçalı köyündeki Çalbaba Ormanı’nda çekildi. Diğeri ise iki yıl önce aynı yerde. Aradaki yıllarda, önceki ve sonrasındaki nesiller hep burada buluştu. Ortak duygu ise, sevgi, vatan sevgisi ve insanlık anlayışıydı. Çalbaba Ormanı’na gönül veren halk, bu kutsal ormandan tek bir dal bile koparmıyor. Anıt ağaçlar dimdik ayakta, bazıları ölü olarak da olsa yaşamlarına devam ediyor, kuşların ve diğer canlıların yuvası oluyor.”
Yusuf Yavuz’un paylaştığı tweet
Günçalı köyünün Çalbaba Ormanı’nda 500 yılı aşan yaşlarıyla tanınmış anıt ağaçlar bulunuyor. Bu ağaç türleri arasında sarıçam, çam, ardıç ve meşe yer alıyor. Ancak, bazıları kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Köylüler, bu sarıçam ağaçlarını yaşatabilmek için kovalarla su taşıyarak mücadele ediyorlar. Bu çaba, yalnızca fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda köylüler arasındaki derin duygusal bağlarla da besleniyor.
Yaklaşık iki yıl önce bölgede başlatılan maden arama girişimi, köylülerin hemen bir araya gelerek ormanlarını korumak için harekete geçmesini sağladı. Bu süreçte, davalar açıldı, bilimsel çalışmalar gerçekleştirildi ve sürekli bir bilgi alışverişi süreci başlatıldı. Tokat’ın Günçalı köyü halkının doğayı ve yaşamı koruma kararlılığı, günümüzde kaybolan değerlerin karşısında bir direniş örneği oluşturuyor.
Kaynak: Yeniçağ
İnebolu’da Yaban Domuzu Saldırısı: Ali Arslan’ın Korkunç Anları