İBB Başkanlığına Yönelik Yolsuzluk Soruşturması ve Tanık İfadeleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İBB Başkanlığına Yönelik Yolsuzluk Soruşturması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturmasını sürdürmektedir. Bu kapsamda tanık olarak ifadesine başvurulan A.Ş, 2019 ile 2023 yılları arasında Sev Reklamcılık Şirketi’nde müdür olarak çalıştığını belirtmiştir. A.Ş, bu şirketin ortaklarının Alihan Aydın, Alper Aydın ve Ahmet Uruç olduğunu ifade etti.

A.Ş, söz konusu şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) ihale almadığını, 2023’te ayrılıp kendi şirketini kurduğunu vurgulayarak, “Ben ayrıldıktan sonra Büyükşehir Belediyesinden veya iştiraki olan şirketlerden ihale almış olabilirler, bu konuda bilgim yoktur. Açık hava reklam ihalelerini genelde bilinen büyük firmalar olan Kapki ailesinin şirketi Advercity, İlbak ailesinin şirketleri, Subaşı ailesinin şirketleri ve Urban Medya isimli şirket alırdı. Bu büyük şirketlerin haricinde ihale alan pek fazla firma yoktu. Bu büyük şirketler de zaten bu ihaleleri diğer şirketlere bırakmazlardı.” şeklinde konuştu.

Beylikdüzü’ndeki Toplantılar

Tanıklardan O.C, 2019 yılında Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanı seçilmesinin ardından Kültür AŞ’de sözleşmeli memur olarak göreve başladığını aktardı. İşe başladığında Kültür AŞ Genel Müdürü ve aynı zamanda İletişim Koordinatörü olan Serdal Taşkın’ın 2 yıl boyunca makam şoförlüğünü yaptığını belirten O.C, şu anda Kültür AŞ’nin Türk Dünyası Kültür Mahallesi Müzesi’nde sorumlu olarak çalışmaya devam ettiğini ifade etti.

O.C, Taşkın’ın yanında olduğu dönemlerde nereye gittiği, kimlerle konuştuğu ve nerelerde toplantılar yaptığı konusunda birçok bilgiye sahip olduğunu belirterek, “Serdal Taşkın, açık hava reklam işleriyle ilgili olarak Ekrem İmamoğlu’nun ekibinde yer alan Murat Ongun, Murat Kapki, Hüseyin Koksal, Necati Özkan ve Fatih Keleş ile haftada en az iki gün Beylikdüzü’ndeki Mado’da toplanırlardı. Mado’nun alt katında yer alan, halka kapalı olan bir odası vardı, burada toplanırlardı. Biz de Hüseyin Koksal’ın şoförü Servet isimli kişiyle dışarıda beklerdik.” dedi.

Bu toplantılarda açık hava reklamlarıyla ilgili iş, ihale ve gayrimeşru hususların gündeme getirildiğini ifade eden O.C, “Toplantı sonrası Murat Ongun ve Serdal Taşkın, ellerinde içi para olduğunu düşündüğüm çantalarla çıkarlardı. Bazen bu çantaları Serdal Taşkın’ın Vakıfbank’ın Nişantaşı Şubesi’nde bulunan özel kasasına yatırdığını biliyorum. Ayrıca bu Beylikdüzü Mado’daki gizli toplantıların haricinde, Ekrem İmamoğlu’nun da katıldığı ve yukarıda saydığım isimlerin iştirak ettiği, Hüseyin Koksal’ın Beylikdüzü’ndeki tekstil firmasında yine haftada iki gün toplantılar yapılmaktaydı. Bu toplantılarda da ellerinde çantalarla çıktıklarına ve usulsüz ihale ve yasa dışı işler hakkında konuştuklarına şahit oldum.” şeklinde konuştu.

Para Çantaları İddiası

O.C, şoför olarak görev yaptığı iki yıllık süreçte her gün bu usulsüz işlemlerin konuşulduğunu, birçok usulsüz toplantı ve konuşmayla birlikte komisyon alındığına şahit olduğunu dile getirerek, “Gördüğüm kadarıyla Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla Murat Ongun ve Serdal Taşkın’ın organizesinde yukarıda saydığım isimler aracılığıyla bu usulsüz ihale ve komisyonculuk işleri yapılmaktadır. Bunların birçoğuna Taşkın’ın özel şoförü olduğum ve protokolde görevim olduğundan şahit oldum. Ayrıca, bu haberlerde de bahsedilen Ekrem İmamoğlu’nun paralarının Taşkın’a taşındığına dair çantaların arabada olduğunu gördüm. Bahsettiğim gizli toplantılar genelde 23.00 ile 01.00 arasında yapılmaktaydı.” beyanında bulundu.

Tanık O.S, Popüler Medya şirketinin sahibi olduğunu ve kardeşi E.S’nin de açık hava reklam sektöründe yetkilisi olduğu şirketlerle faaliyet gösterdiğini ifade etti. Kardeşiyle 2019 belediye seçimlerine kadar beraber çalıştıklarını belirten O.S, “O dönem Ankara’da oturduğumdan kardeşim İstanbul temsilcimizdi. Belediye seçimlerinden sonra 2020 yılında belediyeden metro ve dijital pano işi almıştı. Bu iş için yüzde 70’i borç olmak üzere büyük yatırım yapmıştı. Daha sonra bu işi kardeşimin yetkilisi olduğu Panofeet Reklam AŞ şirketinden alarak, belediye şirketi olan İstanbul Reklam AŞ üzerinde 15 gün tuttuktan sonra İlbak Holding bünyesine 3 yıllığına verdiler. Sözleşme sonunda ise yine İlbak Holding ile sözleşmeyi yenilediler.” diye konuştu.

İzin Alma Sürecindeki Değişiklikler

O.S, kardeşine bu haksızlığa karşı gelmesi yönünde uyarılarda bulunduğunu belirterek, “Gerekirse belediyeye karşı yasal yollara başvurma, dava açma dahil tüm haklarını kullanması yönünde telkinde bulundum ama kardeşim bu yollara başvurmadı. Tabiri caizse belediyeden çekindi ve boyun eğdi. Bu olaydan sonra kardeşimle tüm ticari faaliyetlerimizi ayırdık. Benim de şirketim adına belediyeden bazı reklam izin taleplerim olmuştu. Bunların hiçbiri kabul edilmedi. İzin talep ettiğim yerler, özel kişilere ait reklam alanlarıdır.” dedi.

O.S, “2019 belediye seçimlerinden önce izin alma süreci Belediye Kentsel Tasarım Müdürlüğü tarafından yürütülüyordu. Gerekli vergileri yatırdıktan sonra izin almada herhangi bir problem yaşanmazdı fakat Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildikten sonra bu süreç değişti. İzin alma işlemleri zorlaştı ve bizim gibi şirketlerden izin karşılığı bazı paralar talep edilmeye başlandı.” ifadelerini kullandı.

O.S, Çağlayan D-100 kara yolu üzerindeki bir reklam alanı için bizzat müracaatta bulunduğunu belirterek, “Buraya hiç reklam konulamaz gerekçesiyle bana izin verilmedi. Bir yıl sonra aynı yer için başka birine izin verildi. Bu yazışmaların belgeleri bulunmaktadır. Bir hafta içerisinde savcılığınıza sunacağım. Yine özel kişilere ve belediyeye ait reklam mecraları ecrimisil bedeli alınmak suretiyle yandaş şirketlere kiralama yapılmaktadır. Ecrimisil alınarak kiralama yasal zemine oturtulmaya çalışılmaktadır. Yenibosna E-5 üzerinde bulunan MÜSİAD Genel Merkezi inşaatında kullandığımız ve TRT’nin reklamı yapılan reklam alanına izin verilmemiştir. Gerekçe olarak ise daha önce Taksim Tepebaşı’nda bulunan İSPARK alanını TRT’nin kendi kullanımına almasını gösterdiler. Bunu sözlü olarak söylediler. Yani belediye yasa ve yönetmelik dinlemeden kendi kafasında göre keyfi uygulamalar yapmaktadır.” şeklinde konuştu.