İdo ve Yasemin Tatlıses: Çocuklu Hayat ve Evlilik Üzerine

Nasıl gidiyor çocuklu hayat?

Yasemin Tatlıses: Çok güzel. Hayat gerçekten bize şanslı davranıyor. İki çocuk birden verdiler. Elbette zorlukları var ama bu süreç oldukça keyifli...

İdo Tatlıses: Anne için zorlu bir süreç tabii, baba için ise daha kolay geçiyor. Yasemin’in zorluk çektiğini gördüğümde zaman zaman üzülüyorum. Ama üçüne bir arada bakınca, o mutluluk her şeye bedel.

Yardımcı oluyor musunuz eşinize?

İdo Tatlıses: Her dakika “Altlarını değiştireyim” ya da “Ben uyutayım” gibi ifadelerle gelmiyorum ama elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.

Neler değişti hayatınızda?

Yasemin Tatlıses: En basitinden, geçenlerde İdo’yla bir seyahat planı yapmıştık. Çocuklardan uzak kalmamak adına iptal ettik. Artık her planımızı onların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yapmamız gerekiyor. Bu gerçekten bizim için köklü bir değişim.

İdo Tatlıses: Aynı anda uzaklaşmak pek mümkün olmuyor. Arkada güvenilir birini bırakmak istiyor insan.

Yasemin Tatlıses: Anneler genellikle başlarından bir dakika bile ayrılmıyorlar. İdo çocuklara çok düşkün. Onlar doğduktan 15-20 gün sonra bir gün ona baktım, ağlıyordu. “Ne oldu?” diye sorduğumda, kötü bir şey olduğunu düşündüm. “Göz göze geldik” dedi. Bir erkeğin çocuğuyla böyle bir bağ kurması hem keyifli hem de komikti.

İdo Tatlıses: O an bana güldü, ben de fena oldum.

Anne-baba olmak ilişkinizi nasıl etkiledi?



İdo Tatlıses: Şu anda tam anlamıyla aile olduğumuzu hissediyorum. Daha 9 ay oldu, çok da yeni bir süreç. İnşallah böyle devam eder.

Yasemin Tatlıses: Eskiden üzerimizde bu kadar sorumluluk yoktu, birbirimize karşı daha fevriydik. Çocuklar olduktan sonra ise daha nazik ve düşünceli olmaya başladık.

İkizler hanginize daha düşkün?



Yasemin Tatlıses: İkisi de babacılar. İdo odadan çıksın, kıyamet kopuyor!

İdo Tatlıses: Şimdi daha da iyi bir durumdayız. Yasemin, “Ne güzel işte, günde bir saat senin için seviliyor, senin için ağlıyorlar” diyor. Yasemin zaten yorgun olduğu için çocuklarla oynamakta zorluk çekiyor. Ben oynadığımda ise o pozitifliği alıyorum!

Üçüncü evlilik yıldönümünüz için parti verdiniz. Fikir kimden çıktı?

Yasemin Tatlıses: Daha önce bir plan yapmıştık ama onu hayata geçiremeyince arkadaşlarımızla bir şeyler yapalım dedik. Fikir İdo’dan çıktı, birkaç günde organize ettik.

İdo Tatlıses: Ülkede o kadar zor zamanlardan geçiyoruz ki, yüzlerin gülmesini sağlamak lazım. Hayata devam etmek için bir araya gelmek en güzeli. Böyle de oldu.

Yasemin Tatlıses: Çok sosyalleşen insanlar değiliz ama bunu bir kez yapalım dedik ve çok güzel bir etkinlik oldu.

Siz göz önünde olan bir çiftsiniz. Bunun dezavantajlarını yaşadığınız oluyor mu?

İdo Tatlıses: Dezavantajı yok, aksine avantajı var. Biz saçma sapan tavırları olan bir çift değiliz ve efendi olduğumuz için seviliyoruz. Umarım bu durum bozulmaz.

Yasemin Tatlıses: Seven kadar sevmeyen de olabilir ama bize yansıtmıyorlar. Şimdi çocuklara karşı da insanlar oldukça pozitif, bu da beni mutlu ediyor.

Birbirinizin en çok hangi özelliğine âşıksınız?

Yasemin Tatlıses: İdo çok düşünceli birisi. Eğer karşısındakini mutlu etmek istiyorsa, elinde ne fırsat varsa onu kullanıyor. Tanıştığımız günden beri onun en çok bağlı olduğum özelliği bu. Önceliği hep annesi, babası, ben ve çocuklar.

İdo Tatlıses: Ben Yasemin’in her şeyine âşık oldum. Sinirlenişine, sevişine, bakışına, düşünmesine, düşünmemesine... Her şeyine!

Yasemin Hanım, en çok ilgi gören influencer’lardan birisiniz. Neden sizce?

Yasemin Tatlıses: Herkes Instagram’da o kadar güzel ki! İnsanların paylaşımlarına baktığımda, ev halleri bile çok güzel. Ama ben öyle değilim. Çocuklarla oynarken, İdo’yla paylaşım yaptığımda bazen pijama bile oluyor üzerimde. Bu doğallık karşı tarafa geçiyor. Mesela doğumdan sonra yaşadığımız sağlık sorunlarını paylaşmamış olabilirdim. Ama zor zamanlardan geçebiliyorum ve hayatımın kusursuz olmadığını gösteriyorum.

İkizlerden İbrahim Ayel kalp ameliyatı olmuştu, şu an sağlık durumu nasıl?

Yasemin Tatlıses: Çok şükür, şu an çok iyi.

Çok geçmiş olsun... İdo Bey, kendi babanız gibi bir baba mısınız? İbrahim Tatlıses’in size davranışlarından feyz alıyor musunuz?

İdo Tatlıses: Babam geceleri sahneden döndüğünde beni uyandırır, benimle oyunlar oynardı. Şakayla dövüşürdük. Her gece bunu yapardık neredeyse. Ben de bekliyorum, çocuklar o yaşa gelsin, bir şekilde yapacağım. Babamdan çok güzel şeyler gördüm. Adamlığı da ondan öğrendim. Allah’a şükrediyorum. İnşallah kendi çocuklarımı da benim büyüdüğüm gibi yetiştirebilirim.

Yeni bir single geliyor. Detayları sizden dinleyelim...



İdo Tatlıses: Yedi şarkı hazır. Onları tek tek çıkaracağım. Babamın “Allah Allah” şarkısını okudum, önce o geliyor.

Babanız müzik çalışmalarınız için ne gibi yorumlar yapıyor? Eleştiride bulunduğu oluyor mu?

İdo Tatlıses: Eleştiriyor. Mesela “Sen” şarkım için “Bu patlamaz” dedi ama şarkı 238 milyon izlenmeye ulaştı! Fakat babama dinlettiğim hali gerçekten tutmayabilirdi. Babama dinlettikten 3 hafta sonra çıkardık şarkıyı. Babamın eleştirisi genelde 10 üzerinden 8 tutuyor.

Babanızı dinliyorsunuz o zaman.

İdo Tatlıses: Dinliyorum ama yine de kendi bildiğimi yapıyorum. Haklı bulduğum konuları hemen uyguluyorum, bana doğru geleni öyle bırakıyorum.

Sanat dünyasının en önemli isimlerinden birinin oğlu olmanın hayatınızda bir dezavantajı oldu mu?



İdo Tatlıses: Gençken, bir yerin müşteri hizmetlerini aradığımda, adımı sorduklarında “İbrahim Tatlıses” diyordum. “Dalga geçmeyin beyefendi” diyorlardı, kapatıyorlardı suratıma. Tek dezavantajı bu. Başka bir dezavantajını görmedim.

KISA KISA



Kaynak: Hürriyet