İGİAD Tarafından Belirlenen 2025 İnsani Geçim Ücreti 32.830 TL

BEĞENDİM

ABONE OL

News

İGİAD Tarafından Belirlenen İnsani Geçim Ücreti 2025 İçin 32.830 TL

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), İstanbul’da dört kişilik bir ailenin insani şartlarda geçimini sağlayabilmesi için gerekli olan İnsani Geçim Ücreti (İGÜ)ni 2025 yılı için asgari 32.830 TL olarak belirlemiştir. Bu rakam, bir iş görenin ailesini geçindirebilmesi için gereken en düşük ücret seviyesini temsil etmektedir.

İGİAD İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) Tespit Komisyonu, her yıl Aralık ayında yaptığı kapsamlı araştırmalarla Türkiye’nin farklı bölgelerinde ailelerin geçim düzeyini belirlemektedir. 2004 yılından beri İstanbul için Asgari Geçim Ücreti (AGÜ) adıyla yürütülen bu çalışma, 2014 yılından itibaren İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) olarak güncellenmiş ve hesaplamalarda daha gelişmiş yöntemlerin kullanılması sağlanmıştır.

İki çocuklu bir ailenin onurlu bir yaşam sürdürebilmesi için gereken aylık insani geçim maliyetinin hesaplanmasında, ailenin ihtiyaç duyduğu temel harcama kalemleri dikkate alınmıştır. Bu harcamalar arasında:

Gıda
Giyim
Konut
Su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar
Mobilya, ev aletleri ve ev bakımı
Sağlık
Ulaştırma
Haberleşme
Eğlence ve kültür
Eğitim hizmetleri
Diğer sair harcamalar

Geçmiş yıllarda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından sağlanan veriler kullanılarak yapılan hesaplamalar, 2022 yılından itibaren İGİAD Yönetim Kurulu ve İGÜ Tespit Komisyonu tarafından belirlenmeye başlanmıştır. İGİAD, işverenlerin İstanbul’daki bir iş görene ailesini geçindirebilmesi için aylık asgari 32.830 TL (prim, ikramiye, yardım vb. yan ödemeler dahil) ödemesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu belirlenen İGÜ rakamı, SGK, vergi ve devlet tarafından karşılanan eğitim giderlerini kapsamamaktadır.

İGİAD, bu rakamı işverenlere insani geçim ücreti olarak tavsiye etmektedir. İGİAD, iş görene ödenen insani geçim ücretini helal kazancın adil paylaşımı ilkesi çerçevesinde değerlendirerek, toplumsal dayanışma ve refah seviyesinin artırılması açısından önemli bir gösterge olarak kabul etmektedir. Kurucuları arasında hem işverenler hem de iş görenlerin bulunduğu İGİAD, mevcut asgari ücret seviyesinin İGÜ seviyesine yükseltilmesi gerektiğine inanıyor.

İGÜ uygulamasında işverenlerin daha duyarlı olmalarını teşvik eden İGİAD, bu uygulamanın çalışanların ücretlerinin sürekli olarak iyileştirilmesine katkı sağlamayı amaçladığını vurgulamaktadır. İGİAD, iş dünyasına alternatif olarak sunduğu ve reel verilere dayanan İGÜ’yü, pratikte uygulanması ya da uygulama yönünde çaba gösterilmesi için tüm işverenlere öneriyor.

Mevcut asgari ücret seviyesinin üzerine uygulanan gelir vergisi ve diğer muafiyetler, işverenler açısından olumlu bir durum olarak değerlendirilebilir. Ancak, sabit ücretli çalışanlardan alınan gelir vergisi uygulamalarının gözden geçirilmesi gerekmektedir. Enflasyon ortamında bozulan gelir ve refah dağılımının düzeltilmesi amacıyla, ücretli çalışan kesimden alınan gelir vergisi oranlarının kademeli olarak iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, İGÜ’nün daha geniş bir şekilde uygulanabilmesi için hükümetin iş gören maliyetini işveren lehine çevirecek düzenlemeler yapması önemlidir.

İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) Nedir?

“Helal Kazancın Adil Paylaşımı” ilkesini benimseyen İGİAD, piyasa şartları yerine alternatif bir İGÜ uygulamasını geliştirmiştir. İGÜ, farklı bölgelerdeki ortalama büyüklükteki ailelerin insanca geçimini sağlayacak taban ücret seviyesini ifade etmektedir. Bu uygulamanın temel amacı, alt gelir grubundaki işgörenlerin insani yaşam standartlarına ulaşmalarını sağlamaktır.

İGÜ, aynı zamanda işverenlerin yanında çalıştırdığı işgörenleri yoksulluk sınırının altına itmemesi, üretilen artı değerin adil bir şekilde paylaşılması ve bu sayede iş yerindeki motivasyonun artırılması gerekliliğini vurgulayan bir uygulamadır. İGİAD, işveren ve işgören gibi ana bileşenlerin kazanca katkılarının oranında ve oluşan kârın hakkaniyet çerçevesinde paylaşılmasını, adil ve hak temelli bir iş hayatının sağlanması için asgari bir koşul olarak değerlendiriyor.

Bu prensip, hem inanç temelli hem de sosyal dayanışma boyutundan önemli bir yere sahiptir. Bu sayede, hakkaniyete dayalı ve adil bir paylaşım gerçekleştirilerek toplumsal barışın ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmak mümkün olacaktır. İGÜ uygulamasında esas olan piyasa şartları değil, hakkaniyet, yardımlaşma ve ücretin yeterliliğidir.