35,0557$% 0.03
36,4878€% 0.3
44,1367£% 0.06
2.924,77%0,17
2.602,71%0,43
9.915,76%-0,95
◊ Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiniz. İkizler olarak oyun yazıp sahnelemeye başladınız. Bu projenin başlangıç hikayesini paylaşır mısınız?
– Hüseyin Önder: Biz, 22 yıldır reklamcılık alanında faaliyet gösteriyoruz. Bu süreçte sürekli olarak üretim yapmanın getirdiği bir alışkanlık var. 90’lı yıllarda popüler kültürle kurduğumuz pozitif ilişki, içimizdeki sanata olan özlemi daha da artırdı. Zaman içerisinde pek çok proje yazıp ürettik. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi, bu projenin zamanı da şimdiymiş; bunu başardığımız için mutluyuz.
– Cevahir Önder: Tiyatro metni yazmak, reklam metni yazma sürecine benzemiyor. Bu işin dinamikleri oldukça farklı. Metin işe yarayacak bir hale geldiğinde, provalara geçiş yaptık.
◊ Metnin yazım süreci nasıldı?
– Hüseyin Önder: Metin yazım süreci, beklediğimizden daha uzun sürdü. Mükemmeliyetçi bir yapımız var ve bu süreçte kendimizi fazlasıyla hissettirdik. En büyük avantajımız, sürekli birlikte olmamız. Hem iş yerimiz hem de evlerimiz yan yana. Bu süreçte bu avantajı iyi bir şekilde değerlendirdik. Fikir çatışmaları da doğal olarak yaşandı; oyunumuzun çıkış noktası, ikizler arasındaki çatışma oldu.
– Cevahir Önder: En büyük çatışmayı, oyuna dahil edeceğimiz anılarımızda yaşadık. O kadar çok anımız var ki… İkiz olmamıza rağmen, espri anlayışlarımızda farklılıklar olabiliyor. Bu noktada ortak bir zemin bulmak için çaba sarf ettik.
◊ Sanatçı bir aileden geliyorsunuz. Levent İnanır, Soner Arıca akrabalarınız. Bu süreçte onlardan tavsiyeler aldınız mı?
– Hüseyin Önder: Dürüst olmak gerekirse, yalnızca fikir aşamasında onlarla paylaşımlarda bulunduk. Yazım sürecinde ise daha fazla özgür düşünmek ve kendi tarzımızı yansıtmak istedik.
– Cevahir Önder: Sahneye çıkmadan önce, sahne ile ilgili birçok tavsiyede bulundular. Hem Soner hem de Levent, daha önce tiyatro tecrübesi yaşamışlardı. Bu tecrübeler oldukça faydalı oldu.
◊ Oyunu izlemeye geldiler… Prömiyer anındaki heyecan nasıldı?
– Hüseyin Önder: Daha önce şarkıcı olarak sahne tecrübemiz vardı, fakat tiyatro çok daha farklı. “Oyun başlamak üzeredir” anonsu geldiğinde kalbim çarpmaya başladı. Yazdığımız metni beğenip beğenmeyecekleri endişesi de içimi sarıp sarmaladı. İnsanları güldürebilmek çok zor bir iş; bunu başardığımız için mutluyum.
– Cevahir Önder: Kuliste ilk sahnemizin ezberini tekrar ederken, Hüseyin’e baktım ve “Birçok şeyi birlikte başardık, bu oyunu da başaralım” dedim. İçeri girmeye hazırdık.
◊ İki kardeşin aynı sahnede olmasının avantajları neler?
– Hüseyin Önder: Bu süreç aslında anne karnında başlıyor. Birlikte olmak, aynı alanı paylaşmak ve aynı sahneyi paylaşmak. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve tamamlayabiliyoruz. Oyundan sonra gelen yorumların en önemlisi, “İki kişi sahneyi doldurdunuz” oldu. İkiz olmak zaten mucizevi bir durum.
– Cevahir Önder: Sanırım en önemli unsur güven duygusu. Sahnede bu durum geçerli. Oyun sırasında biliyordum ki, ne hata yaparsam yapayım, Hüseyin onu hemen kapatır. Oyun iki kişilik ama biz tek bir ruhla oynuyoruz.
◊ Karakterleriniz dış görünüşünüz kadar benziyor mu?
– Hüseyin Önder: Bize en çok sorulan sorulardan biri bu. Tek yumurta ikizlerinin genetik yapıları DNA olarak aynıdır, ama karakter yapıları farklılık gösterebilir. Zaman geçtikçe bu farklılıklar daha da artıyor.
– Cevahir Önder: Karakter yapılarımızda farklılıklar olsa da bazı duygularımız çok benzer. Merhamet, yardımseverlik, hayvan sevgisi gibi duygularımız ortak. Sonuçta, DNA’mız ne kadar aynı olsa da, biz iki ayrı insanız. Eğer tamamen aynı olsaydık, bu tiyatro oyunu hayata geçemezdi.
◊ Bundan sonraki hayaliniz nedir?
– Hüseyin Önder: Tepkiler çok olumlu ve bizi mutlu etti. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde gösterilerimizi seyirciyle buluşturmayı planlıyoruz. Daha fazla insana ulaşarak yüzlerinde bir tebessüm bırakmak istiyoruz. 26 Ekim’de İstinye Park Saloon Amfi Sahnesi’nde olacağız.
– Cevahir Önder: Rafta bekleyen birçok projemiz var. Bu projeler, belki Türkiye’de, belki de dünyada benzersiz olacak. Televizyonda projeler yapmak ve daha büyük kitlelere ulaşmayı arzuluyoruz. İkiz olmak, bu konuda bir marka değeri taşıyor. Seyirci ve kamera ile olan ilişkimizin çok samimi olduğuna inanıyorum. Hayat bize neler hazırlayacak, göreceğiz.
Kaynak: Hürriyet
Ankara’da Muhteşem Düğün Töreni