34,5028$% 0.1
36,2687€% -0.24
43,6166£% -0.06
2.960,18%0,87
2.672,50%0,90
9.367,77%3,72
Batman’ın Beşiri ilçesinde, tabancayla intihara kalkışan İpek Er, 34 gün süren yaşam mücadelesinin ardından 18 Ağustos 2020’de hastanede hayatını kaybetti. Geride bıraktığı mektupta, Siirt’te görevli uzman çavuş Musa Orhan’ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğuna dair iddialarını açıkça ifade etti. Bu iddialar üzerine Orhan hakkında, Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Yargılanması devam eden tutuksuz sanık Musa Orhan, sosyal medyada kendisine gelen tepkilere karşılık vermek amacıyla avukatı aracılığıyla açıklamalarda bulundu. Özellikle oyuncular Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah ve Hazal Kaya’nın tepkilerini hedef alarak, Mardin’de yaşayan ev hanımı Günay Bilbay’a da ‘Hakaret’ davası açtı. Ankara 87’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 10 Ekim’de görülen karar duruşmasında, Günay Bilbay’a, sosyal medyada Musa Orhan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 87 gün karşılığı 1740 TL adli para cezası verildi. Ayrıca, vekalet ücreti olarak 30 bin TL ve 592,60 TL tutarındaki yargılama giderlerinin de Bilbay’dan tahsil edilmesine karar verildi.
Günay Bilbay, paylaşımın kendisine ait olmadığını, sosyal medya hesabının çalındığını ve annesinin vefat ettiği gün şikayet edildiğini ifade etti. “Annem hastaydı ve hastanede tedavi görüyordu. 8 Ocak 2021 tarihinde annem vefat ettiği gün, şikayet üzerine karakola götürülerek ifade vermek zorunda kaldım. Bu süreçte annemin acısını hiç yaşayamadım. Genç kızımızın olayından haberdar olmam ilk defa o gün gerçekleşti. Eğer durum veya paylaşımda bulunmuş olsaydım, hakaret içermeden yazardım. Ancak o dönemde yoğun olduğum için kesinlikle yorum yapmadım. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Katledilen kızlarımız ve ölen kadınlarımızın hiçbiri ölümü hak etmiyor. Ben de bu mağduriyeti yaşıyorum. Olaydan sonra tansiyon ve şeker hastası oldum, uykusuzluk problemi yaşamaya başladım. Sağlığımı kaybettim. Adalet Bakanımıza, hakim ve savcılarımıza sesleniyorum; bu konuda suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bana bir şey olursa, bunun sebebi Musa Orhan ve avukatıdır.” dedi.
Günay Bilbay’ın avukatı Gurbet Bilbay, müvekkilinin yargı sürecinde yaşadığı haksızlıkları dile getirerek, yetkili mahkemenin Mardin olduğu halde yargılamanın Ankara mahkemelerinde yapıldığını vurguladı. “Müvekkilim defalarca ‘Hesabım çalındı, o yazılar bana ait değil. O dönemde annemle ilgileniyordum, annemin vasisiydim’ dediği halde, bu durumu destekleyen delilleri sunduğu halde ceza aldı. Başta müvekkil basit yargılama usulüyle yargılandı ve ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildi. Ancak sanık avukatı, nihai karara itiraz etti ve ‘Müvekkilim cinsel saldırı davasında büyük ihtimalle beraat edecek’ ifadesini kullandı. Mahkeme, itirazı kabul etti ve müvekkilim ceza aldı. Sanık beraat ederse hiç şaşırmam. Beraat ettikten sonra da 7 gün tutuklu kaldığına dair ağır ceza mahkemesine dava açar, onun da tazminatını alır ve mesleğine geri döner. Yorum yapan ve destek veren halk da bir kez daha yargılanır. Buradan hakim ve savcılara sesleniyorum: Bu kadar kadına şiddet, istismar ve cinsel saldırı gündemdeyken, neden bu tarz kararlar veriliyor? Bu süreçte mağdur kadına destek verenler tek tek yargılandı ve ceza aldı. Sanık, bu davaları gelir kaynağı haline getirdi; halk tekrar yargılandı.” şeklinde konuştu.
İstanbul’da Ortak Basın Toplantısında Bölgesel Gerilim Uyarısı