36,1021$% 0.16
37,5286€% 0.37
45,0087£% 0.31
3.406,37%-0,52
2.883,36%-0,47
9.802,01%-0,82
İstanbul’un Avcılar ilçesinde yaşayan Sabiha Eldenüstün, 14 Aralık 2023 tarihinde fazla kilolarından kurtulmak amacıyla mide balonu taktırmaya karar verdi. Ancak, bu ameliyat beklediği gibi geçmedi ve sonrasında birçok sağlık sorunu yaşamaya başladı. Zamanla midesinin delindiğini öğrenen Eldenüstün, başlangıçta 78 kilodayken bu olayın ardından bir dizi ameliyat geçirdi. Yoğun bakımda geçirdiği süre zarfında hızla kilo kaybeden ve yalnızca sıvı beslenmeye başlayan Eldenüstün, geçirdiği son ameliyatın üzerinden bir yıl geçmeden, 27 Aralık 2024 tarihinde hayata veda etti.
Hayatını kaybetmeden önce, mide balonu taktırdığı özel hastane ve doktordan şikayetçi olan Eldenüstün, açtığı davada mide balonu operasyonunda kullanılan materyalin sahte olduğu iddiasıyla “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştı. Ailenin avukatı Levent Öcal, “Hastaya ait ilk operasyonun yapıldığı hastanedeki bütün tıbbi kayıtların celbini istedik. Bu kayıtlar geldikten sonra kullanılan malzemenin sahteliği de ortaya çıkacak. Bu durumda hekimler açısından ‘Kasten öldürmeye’ kadar bir hukuki sorumluluk gündeme gelebilir.” şeklinde konuştu.
Sabiha Eldenüstün, kilolarını bir takıntı haline getirdiği için özel bir hastanede midesine balon taktırmıştı. Ancak, midesinin delindiği için sonrasında doktorundan şikayetçi olmuştu. 19 Nisan 2024 tarihinde Demirören Haber Ajansı’na verdiği röportajda, kilolarını takıntı haline getirdiğini ifade eden Eldenüstün, ameliyat olmak istemediği için mide balonunu tercih ettiğini belirtti. Hayatını kaybetmeden 8 ay önce DHA’ya verdiği röportajında şunları söyledi: “Aralık ayında karar verdim, ama doktoru araştırmadım. Mide balonunu taktırdım, eve döndüm fakat sonradan öğrendim ki, mide balonu takıldığında tahliller yapılması gerekiyormuş; bana tahlil yapılmadı, serum takılmadı. Sancı çektiğim için serum bağlattırdım. Hastanede doktor yoktu, çok sancım vardı. Yüksek dozda ağrı kesici verdiler ve bu süre zarfında 22 kilo verdim. Bu takıntı yüzünden bu hale geldim, şimdi anlıyorum. Hastaneye 1 milyon 400 bin lira ödedik. Artık yemek yiyemiyorum, midem küçüldü. Biraz normale döndü ama midem açıldığı zaman su içebiliyorum, sıvı içebiliyorum. Doktorun yanlış yaptığı için suç duyurusunda bulunduk. Başka bir hastanede de çok sayıda ameliyat oldum. Sağlığım gitti, her şeyim gitti. Şu anda kendimi toparlamaya çalışıyorum, ama toparlayamıyorum. Dışarı çıkıp yürüyemiyorum.”
Eldenüstün’ü ameliyat eden doktor, o dönemde yaptığı açıklamada iddiaları reddederek, “Kendisi aşırı sigara tüketiyor. Taktıktan 1 ay sonra midesi delindi. Hastane içerisinde kamera kayıtları var, tespit ettik. Kendisi sürekli sigara içiyordu. Balon takıldıktan 3-5 gün sonra midesi delinmedi, 1 ay sonra midesi delindi. Biz kendisini sağlıklı bir şekilde evine gönderdik.” ifadelerini kullandı.
Sabiha Eldenüstün’ün gelini Nilüfer Gümüşgöz, “Bir yıl önce kayınvalidem zayıflamak için mide balonu taktırmaya karar verdi. Bir hastaneyle görüşmüş, anlaşmıştı. Taktırdıktan bir hafta sonra fenalaşmaya başladı. İstifra etmeye başladı, taktırdığı hastaneye götürdük. Midesinin ve bağırsaklarının delindiğini öğrendik. Orada bir operasyon yaptılar ve 27 gün kadar hastanede yattı. Sonrasında müdahaleler yapıldı fakat kendisini toparlayamadı. CRP’si çok yüksekken taburcu ettiler. Eve döndük ama şikayetleri düzelmedi, daha da kötüleşti. Oğlum kayınbiraderim başka bir hastaneye götürdü. Orada da birkaç ameliyat oldu. Biraz toparladı ama eve geldikten sonra eski haline dönemedi.”
Gümüşgöz, “Sıvı beslenmeye başladı, yemek yiyemiyordu, bir lokma yiyip kusuyordu. O bir sene içinde mahvoldu, elimizden kayıp gitti, kurtaramadık. Doktorlar çok mücadele etti, o da çok mücadele etti. 4-5 gün önce kaybettik. Çok üzücü bir durum, bir mide balonu yüzünden, hiçbir hastalığı yokken, sadece tiroid hastasıydı, ilaç kullanıyordu ve bu onun hayatına mal oldu. Bu mide balonu ameliyatında en azından bir tahlil yapılması, endoskopi yapılması gerekirdi. Hiçbir şey yapılmadan kadına mide balonu takıldı. Bunu söylememizin amacı, insanlara böyle bir şey yapmamaları gerektiğini bildirmektir. Bu tür işlemler insanların hayatına mal olabiliyor, bizim annemizin hayatına mal oldu. Gerekirse doktorluktan men edilmesini isteyeceğiz, bu işin peşini bırakmayacağız.” diyerek duyduğu acıyı dile getirdi.
Ailenin avukatı Levent Öcal, Eldenüstün’ün yanlış tedavi edildiğini belirterek, “Sağlıklı bir şekilde gittiğiniz hastaneden hekim hatası nedeniyle birçok sağlık sorunlarıyla karşılaştı. Yeterince tetkik ve kontrol yapılmadan taburcu edildi. Bu durum, başlangıçta daha kolay çözülebilecek sorunların birikmesine neden oldu ve maalesef 1 yıl süren tedavi sürecinin ardından müvekkilimiz hayata tutunamadı.” şeklinde konuştu.
Öcal, “Müvekkilimiz hayattayken savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu, ayrıca tüketici mahkemelerinde de dava açılmıştı. Savcılık aşaması halen devam ediyor. Tüketici Mahkemesi’nde ise dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verildi. Ancak müvekkilimiz, yargılamanın sonucunu göremeden hayatını kaybetti. Burada birçok hekim hatasından bahsedebiliriz. Hekimlerin sorumlulukları Türk Borçlar Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir ve hekime normal özenden çok daha fazla özen yükümlülüğü getirilmiştir.” diyerek hukuki süreç hakkında bilgi verdi.
Öcal, “Hekimlerin üç türlü sorumluluğu vardır: Birincisi, operasyon öncesi sorumluluk. İkincisi, operasyon sırasındaki sorumluluk. Üçüncüsü ise operasyon sonrası sorumluluktur. Herhangi bir komplikasyon oluşmuşsa, hekim bu komplikasyonu doğru yönetmelidir. Ancak burada, operasyonun başında işlemler hatalı başladığı için sonrasındaki süreçte sağlıklı bir yürütme mümkün olmadı.” diyerek mevcut durumu değerlendirdi.
Arkadaşlarından Özge Erden ise, “Hastaneye gittiğimizde hemen acil ameliyata aldılar ve 3 gün yoğun bakımda kaldı. Çıkmasının imkansız olduğunu söylediler. Ancak doktorlar, ‘Kendisi çok dirayetli olduğu için bizimle kaldı’ dediler. Ölümcül bir noktada ikinci hastaneye gittik. 60 yaşında bir kadına mide balonu takılırken herhangi bir tahlil veya ön görüşme yapılmadı.” ifadeleriyle durumu özetledi.
Ali Bıçkı’nın Trajik Motosiklet Kazası