İstanbul Fatih’te Vahşi Cinayet: Psikolojik Durum ve Uzman Görüşleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul Fatih’te Vahşi Cinayet ve Psikolojik Durum Üzerine Tartışmalar

İstanbul’un Fatih ilçesinde, eski okul arkadaşı İkbal Uzuner (19) ve kız arkadaşı Ayşenur Halil’i (19) acımasızca öldürerek intihar eden Semih Çelik’in (19) psikiyatrik durumu kamuoyunda büyük bir tartışma konusu haline geldi. Çelik’in, bir üniversite hastanesinin psikiyatri servisinde ilaç tedavisi gördüğü ortaya çıkarken, cinayet işleyip işlemeyeceğinin neden tespit edilemediği ve neden hastaneye yatırılarak tedavi edilmediği merak konusu oldu. Bu durumu ve Çelik’in evinde bulunan çizimleri uzmanlara sorduk.

Uzman Görüşleri

Uzman Psikiyatr Dr. Celalettin Kutcan, ruhsal hastalıkların önceden tespit edilebileceğini, ancak bunun için ailenin öncelikle durumu fark etmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Kutcan, sözlerine şöyle devam etti:

• “Eğer bir depresyon psikozu varsa, hasta hayaller görür ve sesler duyar. Bu tür hastaları ilaçlarla düzeltmek mümkündür. Ancak psikopati, yani kişilik bozukluğu, düzeltilmesi zor bir durumdur. Bu tür hastaların düzenli tedavi ile etrafına zarar verecek davranışları önlenebilir.”
• “Ne yazık ki, günümüz koşullarında hastanelerde bu tür tedaviler yeterince yapılamıyor. Psikiyatri tedavisi, 10-15 dakikalık randevularla gerçekleşemez. Hastanın sürekli olarak tek bir doktorla ilişki içinde olması gerekir.”

Kişilik Bozukluğu ve İntihar Riski

Dr. Kutcan, eğer bir hasta daha önce intihar teşebbüsünde bulunmuşsa, hastaneye yatırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, “Hastaneye yatırmak istemeyen bir hasta için aile imza vermese bile, doktor hastayı zorla yatırabilir.” diyerek bu durumun önemine dikkat çekti. Çelik’in durumunu değerlendirirken, “Bu çocuk bir psikopat ve son derece zeki. Her şeyi saklayabilir, çünkü zekası ona bunu sağlıyor. Kişilik bozukluğunun tedavi edilmesi oldukça zordur.” ifadelerini kullandı.

Hastaneye Yatış Kriterleri

Psikiyatr Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, hastaneye yatırmanın 3 temel kriterini şöyle sıraladı:

• İntihar düşüncesi olan veya intihara teşebbüs eden hastalar.
• Çevresine zarar verme potansiyeli taşıyan şizofren türü hastalar.
• Madde bağımlılığı yaşayan hastalar.

Bu tür hastalar hastanede tedavi edilirken, nevroz olarak adlandırılan diğer hastalar poliklinikte ayakta takip edilir. Kişilik bozukluğu olan hastalar, genellikle hastalıklarını kabul etmezler ve hastaneye başvurmazlar. Prof. Balcıoğlu, “Bu tür kişilik bozukluğu olan hastalar, madde kullanmaya ve suç işlemeye yatkındır.” şeklinde uyarılarda bulundu.

Çizimlerin Anlamı

Uzman Psikiyatr Dr. Celalettin Kutcan, Semih Çelik’in odasında bulunan çizimlere ilişkin, “Bu resimler, ruhundaki parçalanmışlığı yansıtıyor.” yorumunda bulundu. Dr. Kutcan, ruh sağlığının bütüncül bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin Açıklaması

Türkiye Psikiyatri Derneği, şiddet olaylarının önlenmesi adına önemli bir açıklama yaptı. Açıklamada, şiddeti doğuran cinsiyetçi algının ele alınması gerektiği belirtildi. Dernek, “Ruh sağlığının topyekûn ele alınabilmesi için, toplumsal eşitlik ve haklar mücadelesi içinde ulusal politikalar oluşturulması gerekmektedir.” ifadeleriyle bu konudaki hassasiyetini dile getirdi.

İkbal Uzuner’in Babasının Anıları

Olayın ardından, Semih Çelik tarafından öldürülen İkbal Uzuner’in babası Hasan Uzuner’in emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. Baba Uzuner, “Kızım, liseyi Fatih’te okudu ve Semih ile okulda tanıştılar. Semih’in, kızımı rahatsız etmeye başlaması üzerine okulunu değiştirdim.” dedi. Uzuner, kızının psikolojik durumunun bozulması üzerine onu psikoloğa göndermiş ve “Son 1.5 yıldır psikolojisi oldukça iyiydi.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Olay günü, Uzuner ailesinin yaşadığı panik dolu anları anlatan baba, “Kızımı aradığımızda, telefonu bir erkek açtı ve ‘Merak etme, kızın emin ellerde’ dedi. Eşim tekrar arayınca başka bir erkek açtı ve telefonun surlardan düştüğünü söyledi.” dedi. Olayın ardından kalabalık bir grup, surlara bakarken, kızının kafasını gördüğünü belirtti.