34,9497$% 0.15
36,7097€% 0.24
44,1672£% -0.2
2.986,91%-0,64
2.657,95%-0,80
10.113,07%0,54
1 yıllık aradan sonra bir atölye çalışması için yeniden İstanbul’a geliyorsunuz, neler söylemek istersiniz?
Türkiye’deki enerji ve yetenek her zaman beni büyülemiştir. Bu yıl atölyeme, son bir yılda geliştirdiğim yeni teknikleri getirmenin heyecanını yaşıyorum. Bu süreçte birçok kişinin harika işler çıkardığını, etkileyici eleştiriler aldığını ve ödüllü performanslar sergilediğini gördüm. Bu yeni bilgilerimi paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum. İnanıyorum ki, bu atölye katılımcıları için ilham verici bir deneyim olacak.
Kariyerinize oyuncu olarak başladınız. Nasıl oldu da işin diğer tarafına geçtiniz?
Oyunculuk sanatına olan tutkum her zaman derin oldu. Setlerde çalışırken, rol arkadaşlarım sık sık senaryo analizi konusunda benden yardım istiyordu. Onlara yardımcı oldukça, performanslarının daha da geliştiğini gözlemledim. Bu durum zamanla sıklaşarak, sonunda oyunculuğu bırakıp tam zamanlı bir eğitmen olma yolunu seçmeme neden oldu. En büyük zevkim, bir oyuncunun, yazarın ya da yönetmenin ilham kaynağı olmaktır. Öğrencilerimden birinin ödüllendirilmesi, benim başıma gelseydi alacağım hazdan çok daha fazla mutluluk getiriyor. Örneğin Halle Berry’nin “Monster’s Ball” ile Oscar kazandığında sahnede bana teşekkür etmesi ve arayıp “Bu ödül senin” demesi, benim için unutulmaz bir anı oldu.
Chubbuck Tekniği’ni nasıl geliştirdiniz?
Kişisel travmalarımı anlamaya ve aşmaya çalışmamdan doğdu. İşkolik, mesafeli bir baba ve hem fiziksel hem de duygusal olarak istismarcı bir anneyle büyüdüm. Bu zorlu geçmiş, kendime zarar verme ve kendimi değersiz görme yolları geliştirmeme sebep oldu. Yetişkinlik dönemimde bu acılar içinde kayboluyordum. Başarılı insanların yaşamlarını incelediğimde, travmalarını ilham kaynağı olarak kullandıklarını fark ettim. İşte tekniğimin felsefesi bu anlayışla ortaya çıktı.
Sizinle çalışanların hayata bakış açılarının değiştiğini söylemek doğru olur mu?
Kesinlikle. Oyuncular sadece karakterin gerçekliğini bulmakla kalmamalı, aynı zamanda bu yolculuğu kendileri ve seyirci için güçlendirici hale getirmekle de yükümlüdür. Evrensel seçimler yapmak, herkesin bağ kurabileceği bir deneyim yaratmak hayati öneme sahiptir. Örneğin, Beyoncé’nin “Cadillac Records” filminde Etta James’i canlandırırken yaşadığı süreci ele alalım. Hayatında uyuşturucu kullanmamış biri olarak, karakterin bağımlılığını anlaması gerekiyordu. Etta’nın acılarını, Beyoncé’nin kendi yaşamındaki acılarla ilişkilendirerek bu bağımlılığı organik bir şekilde yansıttık. Bu yaklaşım, hem karakterin hem de oyuncunun güçlenmesine büyük katkı sağladı.
Başarılarınız size hiç üstünlük hissi verdi mi?
Aslında bu başarılar beni daha alçakgönüllü bir insan haline getiriyor. Sanatçılarla çalışırken, sanatın hayatta kalma gücü olduğuna tanıklık ediyorum. Sanatçılar, acılarını yaratıcı bir güce dönüştürme cesaretine sahip olan insanlardır. Bu cesaret beni derinden etkiliyor ve onlara karşı büyük bir minnettarlık duyuyorum.
Size başvuran herkesle çalışır mısınız, yoksa bir oyuncunun potansiyelini hissettiğinizde mi çalışmayı kabul edersiniz?
Potansiyel ya da başarıdan ziyade, kişinin öğrenmeye istekli olması, çalışkanlık göstermesi ve cesur olması benim için son derece önemlidir. Bu özellikler, başarılı bir oyuncu olmanın temel taşlarıdır.
Oyuncu olmak isteyen gençlere ne söylemek istersiniz?
Hiçbir şey çalışmadan elde edilmez. Çalışın, çalışın, çalışın. Benim tekniğimin bu yolda etkili olduğunu düşünüyorum ve kitabım bu süreçte önemli bir rehber olabilir. İstanbul’da, Müge Duygun ve Harika Uygur gibi Chubbuck Tekniği’ni öğreten onaylı eğitmenler mevcut, bu da genç oyuncular için büyük bir fırsat sunuyor.
Türkiye ve İstanbul sizin için ne ifade ediyor? İstanbul’u düşündüğünüzde aklınıza ilk ne geliyor?
İstanbul, tarihin derin izlerini taşıyan bir şehir. Dünya tarihinin en önemli anları burada yaşandı. Şehrin çeşitliliği, güzelliği ve insanları gibi unsurlar benim için ayrı bir ilham kaynağı. Özellikle İstanbul’un insanlarını çok seviyorum ve tekrar gelmek için sabırsızlanıyorum.
Bu sefer İstanbul’da ne yapmak istersiniz? Tarihi eserlere olan ilginiz biliniyor.
Tarihi bir eser bulup satın almak ve evime götürmek istiyorum. Böylece o eseri her gördüğümde İstanbul’daki anılarımı hatırlayabilirim. Türkiye’nin tarihine anlamlı bir şekilde bağlı bir parça, kalbimde güçlü bir yer edinecek.
Sizinle çalışan birçok Türk oyuncu var. Sizce bir Türk oyuncunun Oscar kazanma şansı olabilir mi?
Elbette! Başarıya giden yol, çok çalışmak ve risk almaktan geçiyor. Çoğu insan risksiz bir yol izlemeyi tercih eder; ancak cesaretle risk alanlar gerçekten fark yaratır. Cesaret, her zaman çekici bir özelliktir.
Tanyeli’den Hastane Ziyareti İçin Önemli Uyarı