Japonya’nın Beslenme Kültürü ve Uzun Yaşam Sırrı

Japonya, dünya genelinde en yüksek yaşam süresine ve en düşük obezite oranına sahip ülke olarak dikkat çekiyor. Bu konuda önemli bilgiler paylaşan Prof. Dr. Güner Sönmez, Japon insanının ortalama 84 yaşına kadar yaşadığını ve diğer ülke insanlarına göre çok daha sağlıklı ve formda bir yaşam sürdüğünü vurguladı.

Beslenme uzmanı yazar Stefan Smulders'ın gerçekleştirdiği uzun süreli araştırmayı sosyal medya hesabında takipçileriyle paylaşan Prof. Dr. Sönmez, Japon diyetinin faydaları hakkında önemli bilgiler sundu. "Japon diyetini araştırmak için 36 saatten fazla zaman harcadım." diyen Sönmez, bu konudaki en dikkat çekici bulguları özetleyerek okuyucularını bilgilendirdi.

Japon Diyetinin Temel Özellikleri

Dengeli ve Besin Değeri Yüksek Yemekler:
Japon diyeti, miktardan çok dengeyi ön planda tutar. Yemekler, besin açısından zengin ve taze malzemelerden oluşmaktadır; sebzeler, pirinç, balık ve tofu gibi gıdalar başta gelmektedir.



Ölçülü Yeme Alışkanlığı:
Bu alışkanlık, bilinçli beslenme ile ilişkilidir. Japonya'da sıkça duyulan bir söz vardır: "Hara hachi bu." Bu ifade, yüzde 80 doyana kadar yemek anlamına gelir. Bu yöntemle, vücudunuzun ihtiyacını karşılayarak aşırı yemekten kaçınmış olursunuz.



Bunu kendiniz nasıl deneyebilirsiniz:



Ekmek Yerine Pirinç:
Batılı beslenme düzenlerinden farklı olarak, Japonya'da temel karbonhidrat kaynağı pirinçtir. Pirinç, ekmeğe göre daha yavaş sindirilir ve gün boyunca enerji sağlar. Bu enerji dengesi, işlenmiş karbonhidratlarla gelen ani yükselme ve düşüşleri önlemeye yardımcı olur. Japonlar pirince karmaşık bir şekilde yaklaşır ve küçük, dengeli porsiyonlara odaklanarak sebzeler, balık ve fermente edilmiş yiyeceklerle birlikte tüketirler.

Gazlı İçecekler Yerine Çay:
Japonlar için yeşil çay, günlük bir ritüeldir. Yeşil çay, antioksidan etkisi olan kateşinler açısından zengindir ve iltihaplanma, hücresel hasar ve kanser gibi sorunlarla mücadelede etkilidir.

Yeşil Çayın Faydaları:



Deniz Ürünleri:
Japonlar her yıl ortalama 30 kilo deniz ürünü tüketmektedir. Bu sayede yağsız protein, düşük doymuş yağ ve bol miktarda omega-3 almış olurlar. Deniz ürünleri, Japon beslenmesinin ayrılmaz bir parçasıdır ve kalp hastalığı oranlarının düşük olmasının sebeplerinden biridir.

Balık: Japonlar için önemli bir protein kaynağıdır; omega-3 yağ asitleri açısından zengindir, kolesterolü kontrol altında tutar ve kalp sağlığını güçlendirir. Japon yetişkinler günde ortalama 150 gram balık tüketmektedir.

Daha Küçük Porsiyonlar, Birden Fazla Yemek:
Japon yemekleri genellikle küçük porsiyonlarda, ancak çok sayıda çeşit ile sunulur. Bu yaklaşım, çeşitliliğe olanak tanır ve daha yavaş, bilinçli bir yeme alışkanlığını teşvik eder. Japon beslenmesinde aşırı büyük tabaklar veya taşan kaseler yoktur; bunun yerine dikkatlice ölçülmüş porsiyonlar bulunur.

Farkındalıklı beslenme, şu yararlarla ilişkilidir:

Bu yaklaşım, aşırıya kaçmadan keyfi en üst düzeye çıkaran dengeli bir yaşam tarzını temsil eder.

Kaynak: Timetürk