Jennifer Aniston’ın Özel Hayatı ve İlişki Arayışları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Jennifer Aniston’ın Özel Hayatı: Aşk, Boşanma ve Yeniden Başlama Arayışları

Bir zamanlar dünyanın en yakışıklı erkeği olarak anılan Brad Pitt ile evli olan Jennifer Aniston, bu evliliğin sona ermesinin ardından hayatına devam etti. Pitt’in, Bay ve Bayan Smith filmindeki rol arkadaşı Angelina Jolie ile olan ilişkisi, Aniston’ın bu ilk evliliğini hüsranla bitirdi. Evlilikte şansını bir kez daha Justin Theroux ile denemiş olsa da, bu ilişkisi de boşanmayla sonuçlandı. Hollywood’un ünlü isimleriyle yaşadığı kısa süreli romantik ilişkiler de uzun ömürlü olmadı.

55 yaşındaki Jennifer Aniston, hakkında en çok konuşulan konulardan biri de sürekli hamilelik söylentileriydi. Neredeyse her ay magazin basınında hamile olduğuna dair dedikodular yayılıyordu. Ancak yıllar geçtikçe ve doğal yollarla bebek sahibi olma yaşı geride kaldıkça bu söylentiler de sona erdi.

Jennifer Aniston, Brad Pitt’ten boşandıktan sonra sinema dünyasının özel hayatı hakkında en çok konuşulan yıldızlarından biri haline geldi.

Kariyerindeki başarılarla ters orantılı olarak özel hayatındaki zorluklar, Aniston’ı son dönemde ilginç bir durumla yeniden gündeme taşıdı. İddialara göre Aniston, hayatında biri olmamasından o kadar da memnun değil. Bu konuda belli bir arayış içerisinde olduğu da söyleniyor. İlgi duyduğu bazı kişilerle buluşmalar gerçekleştirse de, özel hayatının daha fazla göz önüne çıkmaması adına bu buluşmaları gizli tutmayı tercih ediyor.

Radar Online adlı sitenin haberine göre, Jennifer Aniston, ilgisini çeken ve kendisiyle ilgilenen erkeklerle dışarıda buluşmayı değil, Bel Air’deki milyon dolarlık malikanesinde onları ağırlamayı seçiyor. Bu sayede meraklı bakışların uzağında “taliplerini” tanımaya, anlamaya ve kendini anlatmaya çalışıyor. Aniston, belli bir yaşa gelinceye kadar neredeyse her ay hakkında ‘hamile’ söylentileri çıkıyordu.

TV efsaneleri arasında yer alan Friends dizisiyle yıllar önce kariyerinde büyük bir sıçrama yapan Aniston, bu şekilde özel hayatını tamamen kontrol altında tutmayı amaçlıyor. Radar’a konuşan bir kaynağa göre, Aniston evinde kendini çok daha güvende hissediyor. Evi, onun için kelimenin tam anlamıyla bir sığınak niteliği taşıyor. Bu nedenle, bir zamanlar erkek arkadaşlarıyla en sık buluştuğu yer olan Sunset Tower’a gitmeyi de bıraktı. Aniston’a yakın bir kaynağın söylediğine göre, bu tercihi sadece erkek arkadaşlarını gizli tutmakla ilgili değil. O, ne kadar az ilgi görürse özel hayatında o kadar mutlu olacağına inanıyor.

Jennifer Aniston, ilgisini çeken erkeklerle daha güvenli olduğu ve söylentilere yer açmayacağı için kendi evinde görüşmeyi tercih ediyor.

Ünlü yıldız, yoğun kamuoyu merakının üzerine baskı yarattığını ve bunu bertaraf ederse romantik ilişkisinin çok daha sağlıklı bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyor. Eğer tam istediği gibi bir ilişki bulabilirse, halkın ve kameraların karşısına çıkmaya da hazır olduğunu belirtiyor.

Kaynaklara göre, Aniston’ın ikinci eşi Justin Theroux ile evliliğinin başarısız olmasının ardındaki nedenlerden biri de basının ve kamuoyunun yoğun ilgisinin yarattığı baskı. Kaynak, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürüyor: “İlişkiler zaten zor. Bir de dışarıdan bir sürü insan bu işe ‘burnunu sokunca’ daha da zorlaşıyor.”

Yıldıza göre, ikinci eşi Justin Theroux ile evliliğinin yürümemesinin nedenlerinden biri de basının ve kamuoyunun yoğun ilgisinin yarattığı baskı.

Özel hayatı her zaman büyük merak konusu olan Jennifer Aniston, geçen yıl Wall Street Journal’e verdiği röportajda bu konuda samimi açıklamalarda bulunmuştu. Aniston, o röportajda “Benim için bir ilişki yaşamak her zaman zor oldu. Sanırım ben biraz yalnız biriyim galiba. Bilemiyorum” dedi. Bunun nedeni ise kısa süre önce kaybettiği oyuncu babası John Aniston ile annesi Nancy Dow’un evliliği. Aniston, bu durumu şöyle ifade ediyor: “Benim annem ve babamın evliliği, onlara bakıp da ‘Aman Tanrım… Ben de bunu yaşamak için sabırsızlanıyorum’ dediğim türden değildi.”

Aniston’ın ailesinin sorunlu evliliği, onun ileride bir ilişki ya da evlilikte tutunmasını zorlaştırdı. Yıldız, annesiyle yıllarca görüşmedi, ancak annesinin hayatının son döneminde onu affedip yanında oldu. Aniston, evinde gördüğü bu sorunlu evliliğin etkisinin kendisini de etkilediğini belirtiyor.

Jennifer Aniston’ın anlattıkları, onun “fedakar kadın” imajına pek uymadığını da gösteriyor. “Kendi kimliğiniz ya da ihtiyaçlarınız konusunda bazı fedakarlıklarda bulunma fikri hoşuma gitmiyor. Bu yüzden bunun nasıl yapılacağını da bilmiyorum” diyerek durumu özetliyor. Aniston, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu türden karşılıklı alışveriş konusunda bir eğitim almadım. Belki de bu yüzden yalnız olma fikri benim için daha kolaydı.”

Her ne kadar Aniston’ın hayranları onun yeniden aşık olduğunu görmek istese de, önceliği farklı. Hayatta hak ettiği ihtiyaçlarını yerine getirmek istiyor. “Bu sadece bir ilişkideyken neye ihtiyacınız olacağını ve ne istediğinizi söylemekten korkmamanızla ilgili. Benim için bir ilişkideki zorluklardan biri,” diyor. Sonrasında, “Yaptığı diğer işlerin hepsinde çok iyiyim. İlişkiler kısmı ise biraz boş kalan bir alan,” diyerek kendini eleştiriyor.

‘BEN DE EVE GELİP KENDİMİ BİRİNİN KOLLARINA ATMAK İSTERİM’: Aniston, bazı zamanlarda bir desteğe ihtiyaç duyduğunu da gizlemedi. Bunu da şu sözlerle ifade etti: “Eve gelip kendimi birinin kollarına atmak ve ‘Bugün zor bir gündü’ demek harika bir duygu.”

Kaynak: Hürriyet