Kate Middleton’ın Kanserle Mücadelesi ve Liz Hatton ile Buluşması

Kate Middleton'ın Zorlu Mücadelesi ve Liz Hatton ile Buluşması

Bu sarsıcı haberi dünyada milyonlarca insan kabullenip sindirmekte zorlandı. "Masal prensesi" olarak bilinen Kate Middleton, zaman zaman sıradan insanların yaşadığı zorluklarla da karşılaştı. Ancak bu durumdan en çok etkilenenler, şüphesiz ki annesi, babası, eşi Prens William ve üç küçük çocuğuydu. Geçen ağustos ayında tedavisinin tamamlandığını duyurması, ailesi ve milyonlarca kişi için büyük bir rahatlama sağladı.

Kate Middleton'ın yaşadığı bu zorlukların, onun hayata bakışını da derinden etkilediği konuşuluyor. Tıbbın ve teknolojinin gelişmiş olmasına rağmen hala net bir çözümü bulunmayan bu hastalığa yakalanan diğer insanlarla daha fazla empati kurma imkanı buldu.

Tedavisi tamamlandıktan sonra yaptığı ilk işlerden biri, kendisi gibi kanser tedavisi gören genç fotoğrafçı Liz Hatton'ı ağırlamak oldu. Kocası Prens William ile birlikte, beyninde nadir bir tümör bulunan 17 yaşındaki Hatton'ı Windsor'da kabul etti. Bu buluşmada, hem genç fotoğrafçı hem de ailesiyle keyifli vakit geçirdi. Kate Middleton, o gün yaptığı bu buluşmayla görevlerine yavaş yavaş döndüğünün ilk işaretlerini vermişti.

Ancak, Kate'in o buluşmada sımsıkı kucakladığı Liz Hatton'dan kötü bir haber geldi. Genç kız, geride gözyaşları içinde kalan ailesini ve sevdiklerini bırakarak hayatını kaybetti. Ailesinin yaptığı açıklamaya göre Liz, Kuzey Yorkshire'daki evinde sabahın erken saatlerinde hayata gözlerini yumdu.

Hastalığı konusunda Kate Middleton kadar şanslı olamayan Liz Hatton, nadir bir tür beyin tümörüne yakalanmıştı. Genç kız, bu zorlu mücadelede bir yıldan daha kısa bir süre içinde hayatını kaybetti. Hatton'ın ölümünün ardından annesi Vicky Robayna, sosyal medyadan duyurduğu mesajında, "Geçtiğimiz bir yıl içinde gösterdiği nezaket, empati ve cesaretle gurur duyuyoruz. O sadece çok iyi bir fotoğrafçı değil, aynı zamanda harika bir evlat ve ablaydı. Hayata tutunmak için onun kadar güçlü bir şekilde savaşan hiç kimse yoktu." ifadelerine yer verdi.

Kate Middleton, tedavisinin bittiğini duyurduğu videoda kanser hastalarına seslenerek, "Yalnız değilsiniz" demişti. O paylaşımda yer verdiği uzun mesajında, tedavi sürecinin ve bu durumun hayata bakışını nasıl değiştirdiğini ifade etti. Videoda, kendisi gibi kanserle mücadele edenlere "Her zaman sizinle birlikteyim, yanınızdayım" diye seslendi. Liz Hatton ile buluşmasında da bu sözünü yerine getirmiş oldu.

Kate Middleton, kocası Prens William ile birlikte, kanser tedavisi gören Liz Hatton'ı Windsor Kalesi'nde ağırladı. Fotoğrafçı olmayı hayal eden genç kız, bir süredir nadir görülen agresif bir tümörle mücadele ediyordu. Aslında, genç kızdan ilk haberdar olan Prens William oldu. William, patronu olduğu Londra Hava Ambulansı Kuruluşu aracılığıyla Liz'in hastalığını öğrendi ve onu Windsor Şatosu'na davet etti.

Liz Hatton'ın ailesi de onunla birlikte Kate ve William'ın davetlisi oldu. Buluşma sırasında genç kız, Galler çiftiyle birlikte hastalık serüvenini ve günlük hayatını paylaştı. Bu konuşma sırasında, Galler Prensesi Kate Middleton, genç kıza sımsıkı sarılarak sosyal medya sayfasında kanser hastalarına verdiği "Daima sizinle birlikteyim" sözünü de tutmuş oldu. Prens William ile Prenses Kate, Liz Hatton ile buluştukları anların fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaştı. Paylaşımda, "Bugün Windsor'da Liz ile tanışmaktan memnuniyet duyduk. Bu yetenekli genç fotoğrafçının yaratıcılığı ve gücü bize ilham verdi. Fotoğraflarını ve hikayeni bizimle paylaştığın için teşekkürler Liz." ifadelerine yer verildi.

Liz Hatton'ın çektiği fotoğraflardan bazıları Kensington Sarayı'nın resmi sosyal medya sayfasında da yayınlandı. Genç kız, Kate ve William ile buluşması hakkında "Ne kadar sevimli, samimi ve nazik insanlar. Ailemin de bu deneyimi yaşamış olmasından dolayı çok mutluyum." şeklinde bir yorumda bulundu. Liz Hatton'a, Kate ve William ile buluşmasında annesi Vicky Robayna, üvey babası Aaron ve erkek kardeşi Mateo da eşlik etti. Anne Vicky, kızının nadir görülen bir beyin tümörüyle mücadele ettiğini belirterek, doktorların kızına altı ay ile üç yıl arasında bir yaşam süresi öngördüğünü de açıkladı.

Kaynak: Hürriyet