34,2405$% 0.11
37,0127€% 0.63
44,4978£% 0.75
2.926,42%0,05
2.662,80%0,09
8.861,72%-0,01
◊ “Kayıp Kamyon” filminiz vizyona girdi. Çekim süreci nasıldı? – Çekimler oldukça eğlenceli geçti. Ben bile birçok sahneyi çekerken filmimi izlemek için sabırsızlanıyordum. Ekibimiz, oyuncularımız ve her şey çok güzeldi. Çekimler toplamda 1.5 ay sürdü ve bu süre boyunca gerçekten harika anlar yaşadık. Zaten Bülent abi (Bülent Emin Yarar), Yetkin abi (Yetkin Dikinciler) ve Gözde abla (Gözde Cığacı) gibi çok eğlenceli insanlarla çalışmak büyük bir keyifti. Filmin setinden önce 1.5 ay süren bir prova süreci de gerçekleştirdik. Oynadığım Zeynep karakteri ukulele çalıyor ve şarkı söylüyor. Filmde birkaç şarkı söyledim ve bunların hazırlıkları, şan dersleri aldım. Ukulele çalmayı daha önceden biliyordum ama filmdeki bazı zor şarkılar için daha fazla çalışma yapmak zorunda kaldım. Toplamda 3 aylık bir süre boyunca çok güzel bir iş çıkardık.
◊ Ukuleleyi çalmayı nasıl öğrendin? – Ben bağlama da çalıyorum ve bu yeteneğimi babam sayesinde geliştirdim. Birlikte türkü dinlemeyi çok seviyoruz. Ukulele ise çok tatlı bir enstrüman, ona karşı da bir ilgim vardı. Bu yüzden yaklaşık 2 yıl önce ukulele çalmaya başladım.
◊ Müzik ile de ilgileniyorsun. Rol aldığın projelerde şarkı da söylüyorsun. İki yönünü de ön planda tutmak bilinçli bir tercih mi? – ‘İnci Taneleri’nden örnek vermem gerekirse; aslında senaryoda böyle bir plan yoktu. Instagram’da ‘1923 Müzikali’nden şarkı söylediğim bir hikaye paylaşmıştım. Yılmaz Hoca (Erdoğan) bunu görüp çok beğendi ve “Sana böyle bir sahne yazmak istiyorum” dedi. Filmdeki rolüm ise tamamen tesadüf oldu; senaryo daha önceden belirlenmişti.
◊ Filmde iki farklı kuşak çatışması var. Sen de bunu kendi hayatında yaşıyor musun? – Kesinlikle. Z kuşağı olarak, bizim kuşağımız bulunduğumuz yüzyıla uyum sağlamaya, yeni şeyler denemeye çok istekli. Ben de bu konuda oldukça hevesliyim. Bu nedenle denemek istediğim birçok şey var. Ancak zaman zaman kuşak çatışmaları da yaşanabiliyor.
◊ Bu filmde seni en çok çeken şey ne oldu? Başrol olman mı mesela? – Aslında ben başrol olup olmaya bakmam. Eğer bana bir şeyler katacaksa ve ilgimi çekiyorsa, film, dizi ya da reklam hiç fark etmez, yer almak isterim. Bu filmde de başrol olmam nedeniyle özel bir heyecanım olmadı. En çok ilgimi çeken, Yetkin abi ve Bülent abiyle birlikte rol alabilmekti. Çünkü onların deneyimlerinden çok şey öğrenebileceğimi biliyordum ve bu beni gerçekten çok mutlu etti.
◊ Daha 15 yaşındasın ve harika insanlarla çalıştın. Bunu hangi yönünle başardın? – Biraz şans, ama en önemlisi çevremdeki insanların desteği. Ailem benim en büyük destekçim oldu. Ne istediğimi bilmemi sağladılar. Menajerim Gözde Yılmaz da hem maddi hem manevi olarak arkamdaydı.
◊ ‘İnci Taneleri’nde ilk bölümlerde asi bir genç kız olarak gördük seni. Sen asi misin? – Asi değilim, ama dolu dolu yaşamayı seven bir insanım. Ayça karakteri de dizideki gelişiminde asiliğini Azem ile birlikte kırdı.
◊ Ayça karakterinin annesiyle olan çatışmaları dikkat çekiyordu. Senin annenle ilişkin nasıldır? – Benim annem dünya tatlısı bir insan. Hiçbir zaman ciddi bir çatışmamız olmadı. Doğduğumdan bu yana annemle belki 2-3 kez tartışmışızdır. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.
◊ ‘İnci Taneleri’nde ustalarla çalışıyorsun. Bu dizi sana ne kattı? – Yılmaz (Erdoğan) hocadan çok şey öğrendim, özellikle aile hayatı hakkında. Bana çok destek veren ve iletişimimizin güçlü olduğu birisi. Onunla çalışmak benim için büyük bir fırsattı. Dizi de şu an çok güzel bir şekilde devam ediyor.
◊ Bir yandan okulu yürütmek zorlamıyor mu seni? – Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum ve şu anda 10. sınıftayım. Filmin çekim sürecinde aynı zamanda ‘İnci Taneleri’, okul ve müzikal projeleriyle ilgilenmek zorlu bir dönemdi. Ancak öğretmenlerimin desteği sayesinde hepsini bir arada yürütmeye çalışıyorum.
◊ Arkadaşların arasında popüler misin? – Oyuncu olduğum için ekstra bir ilgi görmüyorum. Görünüşe göre bu durum, önceden daha yaygındı. Arkadaşlarımla normal bir şekilde iletişim kuruyorum ve hayatımda çok fazla değişiklik olmuyor.
◊ 15 yaşındasın ama çok iyi projelerde yer aldın, almaya da devam ediyorsun. Kariyerinle ilgili en büyük hayalin nedir? – Kendi yazdığım bir senaryoyu film olarak kendim çekmek istiyorum. Bu, en büyük hayalim. Ayrıca yurtdışında müzikal tiyatro eğitimi almak da istiyorum.
◊ İş dışında seni en çok ne motive eder? – Dans etmeyi çok seviyorum. Aynı zamanda oldukça hareketli bir insanım. Küçükken en büyük hayalim bale yapmaktı, ama o içimde bir ukde olarak kaldı. Bu yüzden biraz modern dans yapıyorum. Şarkı söylüyor, cover’lar yapıyorum. Ayrıca gezmeyi ve yemek yemeyi çok seviyorum. Dolu dolu yaşamak, hayat felsefem.
Serra Pirinç, ‘Yalan’ Dizisinin Kapak Yıldızı