Türker İnanoğlu: Yeşilçamın Unutulmaz Yönetmeni
Türker İnanoğlu'nun Çocukluğu ve Gençliği
Türker İnanoğlu, 1936 yılında Safranbolu’da tıp doktoru Hakkı Nevin Bey ile Nazmiye Hanım'ın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. İkiz kardeşleri Sezer ve Berker ile büyüdü. Ne yazık ki, Sezer üç aylıkken vefat etti. İstanbul ile Safranbolu arasında mekik dokuyarak geçen çocukluğu ve gençliği, ailevi sebeplerle sürekli değişen bir yaşam tarzına sahipti.
İlk Adımlar ve Yeşilçam'a Giriş
1957 yılında üniversite ikinci sınıftayken, Türker İnanoğlu'na film sektörüyle tanışma fırsatı geldi. Halk Film'in sahibi Fuat Rutkay'ın filmi 'Yosmanın Kızı'nda asistanlık yapma teklifiyle sinema macerası başladı. Bu teklif sayesinde İnanoğlu, Yeşilçam'a adım atmış oldu ve kısa sürede yönetmenlik koltuğuna oturdu.
İlk favori filmi: Rüzgâr Gibi Geçti. İnanoğlu, bu filmi izlerken ilham aldı ve sinema tutkusunu daha da pekiştirdi. Futbol hayatının son bulmasının ardından Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bölümü'ne girerek sanat eğitimine devam etti.
- “Babam beni sık sık Taksim’e, İstiklal Caddesi’ndeki tiyatrolara, konserlere götürürdü. Gösterileri büyük bir zevkle izlerdim. Özellikle Ses Opereti, İstanbul Opereti binalarında sergilenen oyunlar bende unutulmaz izler bırakmıştır."
Yeşilçam'ın Parlak Yılları ve Etkisi
İnanoğlu, Yeşilçam'ın en parlak dönemlerinde birçok unutulmaz filmi yönetti ve yapımcılığını üstlendi. Ayhan Işık, Göksel Arsoy, Filiz Akın, Muhterem Nur, Fatma Girik gibi dönemin yıldızlarıyla bir araya gelerek Türk sinemasına damgasını vurdu. Yumurcak Serisi, Bitirim Kardeşler, Kara Murat serisi ve Gırgıriye gibi eserlerle Türk sinemasına katkıda bulundu.
- “Sinemada belirli bir süre çalışmışsan, filmler yönettiysen, birinin yeteneğini hemen anlarsın. Herkesin kendine göre özellikleri vardır ve o özellikleriyle öne çıkmıştır. Sonra biri çıkar. Öyle bir sergiler ki oyununu; vurur geçer… Türkan Şoray mesela. Sonra Cüneyt Arkın. Baştan sona özel insanlar onlar.”
Yeşilçam filmleri ve toplum etkisi: Yeşilçam filmleri dönemin sosyal yapısını yansıtarak toplumu etkiledi. Türker İnanoğlu, bu filmlerin geçmişe tanıklık ederek günümüzdeki kuşaklara o dönemi anlama ve değerlendirme fırsatı sundu.