38,0415$% 0.04
41,4051€% -0.51
48,9072£% -0.53
3.678,08%-0,64
3.023,48%-0,67
9.044,64%-7,81
Muğla İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Ege Denizi’nde bulunan Santorini Adası ve çevresindeki sismik aktiviteye yönelik Olası Risk Değerlendirmesi Bölgesel Koordinasyon Toplantısı düzenledi. Toplantının ardından AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Prof. Dr. Levent Gülen ve birçok uzman araştırmacı, Bodrum’un Turgutreis Mahallesi’nde bir araya geldi. Kaymakam Çit, burada yetkililere harita üzerinden detaylı bilgilendirmelerde bulundu. İncelemelerde bulunan heyet, deprem, tsunami ve volkanik patlamalarla ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi veren Deprem Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, “Son 10-15 gündür bölgede ciddi bir sismik aktivite gözlemleniyor. Bugün itibarıyla bu sismik aktivite sayısı yaklaşık 2 bini buldu. Bu depremler arasında 5 ve üzerinde olan toplamda 5 deprem var ve bunların en büyüğü 5.2 büyüklüğündeydi. Bu depremlerin bir kısmını farklı kıyılarda ve bölgelerde hissettik. Geçen hafta AFAD’ın koordinasyonunda gerçekleştirdiğimiz bir toplantıda birçok bilim insanı katıldı ve konular detaylı bir şekilde değerlendirildi. Olası riskler üzerinde duruldu ve bölgelerde koordinasyon toplantıları yapma kararı alındı. Volkanik patlama ve tsunami konuları da tartışıldı. Ahmet Cevdet Yalçıner hocamız ve ekibi, yaptıkları modellemelerde olası bir tsunami durumunda kıyılarımıza en erken ulaşma süresinin 1 saat olduğunu belirtti. Ancak, kıyılarımızda herhangi bir yıkıcı etki beklenmiyor,” dedi.
Prof. Dr. Tatar, sözlerine şöyle devam etti: “AFAD olarak vatandaşlarımızı bilgilendirmekle yükümlüyüz. İl ve ilçe planlarımızı gözden geçiriyoruz ve farkındalık faaliyetleri yürütüyoruz. Vatandaşlarımızın panik yapmasına gerek yok; devletimizin tüm organları gerekli çalışmaları yapıyor. Sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere itibar edilmemeli; resmi kanallar üzerinden yapılacak açıklamalar dikkate alınmalıdır. Bu toplantının devamı yarın Aydın’da yapılacak ve ardından Didim’e geçeceğiz. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, ilk bilgiyi aldıktan sonra AFAD’a tsunami uyarısı yapıyor. AFAD da ihtiyaç duyulması halinde yerel yönetimlere ve vatandaşlara Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) üzerinden kısa mesaj, ezan sistemi ve yerelde kurulan mobil siren sistemleriyle bilgi verecektir.”
Tsunami ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, “Geçmişe döndüğümüzde, geçmişte yaşananlar gelecekte de tekrarlanabilir; ancak can kaybı yaşanmayacaktır. Depremlerin meydana geldiği bölgelerde tsunami oluşma ihtimali vardır. Tsunami Türkiye kıyılarına ulaştığında gücü azalacak ve yıkıcı etkisi kalmayacaktır. Süre 1 saat ve bizim yapmamız gereken, kıyıdan daha uzağa gitmektir. Korkmamıza gerek yok, süremiz mevcut. Zaten uyarı yapılacak ve bu durum aniden gerçekleşmeyecek. Kıyıdan uzaklaşarak zararı en aza indirmek mümkündür,” şeklinde konuştu.
Volkanik patlama konusunu ele alan Prof. Dr. Levent Gülen, “Sismik deprem aktivitesi 25 Ocak’tan beri devam ediyor. Yer kabuğunun içine doğru yükselen magma, bir magma odasında yer almakta. Bu ortamda basınç ve sıcaklık oldukça yüksek. Hem hidrotermal çözeltiler hem de gazlar mevcut ve bunlar basınç oluşturuyor. Bu süreç hidrokraking yani hidro parçalama olarak adlandırılan bir durumu doğuruyor. Küçük depremlerin oluşmasının sebebi budur. Bu hidrokraking esnasında bölgede 8 normal fay mevcut. Bu faylardan bazıları volkanik nedenlerle tetiklenebiliyor ve 5 civarındaki büyük depremleri yaratabiliyorlar. Magma odasının derinliği 7 ila 12 kilometre arasında ve yüzeye ulaşabilmesi için 7 kilometre daha mesafe var. Şu an itibarıyla bir patlama tehlikesi bulunmamaktadır. Eğer bu sismik aktivite sığ bölgelere 2-3 kilometre kadar gelirse volkan püskürmesinden söz edebiliriz. Gaz çıkışında aradaki mesafeyi düşünürsek, Türkiye kıyılarına uzaklık 140 kilometreden fazla olduğunda gazın taşınması sırasında seyrelme gerçekleşecektir. Dolayısıyla Santorini’de gözlemlenen ölümler gibi bir durum yaşanmayacaktır. Çıkan gazların kimyasal analizleri sürekli olarak yapılmakta ve çıkan gazların yüzde 90’ının karbondioksit olduğu tespit edilmiştir. Volkan tehlikesi açısından paniğe kapılacak bir durum yok. Tüm bu gelişmeler 7 gün 24 saat izlenmekte ve vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsun,” ifadelerini kullandı. (DHA)
İstanbul’da Okullar Tatil Edildi: Meteorolojik Uyarılar ve Kar Yağışı