35,0539$% 0
36,3126€% -0.21
44,2279£% 0.09
2.911,87%-0,26
2.584,81%-0,25
9.915,76%-0,95
Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Onu son yolculuğuna uğurlayan kalabalık, Atatürk’ün ‘ebedi istirahatgâh’ının nerede olacağına dair derin bir merak içindeydi. Atatürk’ün mezarının, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Ankara’da bir yer olması gerektiği düşüncesi, geniş bir tartışma ve titiz bir planlama sürecini beraberinde getirdi. İşte bu tarihi yapının gerisinde yatan süreç ve detaylar:
1. Yer Seçimi: Çankaya’dan Rasattepe’ye
Atatürk’ün ebedi istirahatgâhının yeri için ilk öneriler Çankaya civarından geldi. Ancak bu bölge, hızla şehirleşmişti. Ankara’nın simgelerinden biri haline gelen Rasattepe, Atatürk ve komisyon üyeleri tarafından tercih edildi. Burası, hem şehrin her yerinden görünür bir konumdaydı, hem de tarihsel bir anlam taşıyordu.
2. Yarışma: Bir Anıt Mezara Giden Yol
Atatürk’ün mirasını simgeleyen bir anıt mezarın inşası için 1941 yılında bir yarışma açıldı. Emin Onat ve Orhan Arda, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden sundukları projeleriyle dikkat çekti. Bu proje, sadece mimarisiyle değil, Türkiye’nin kültürel mirasını ve tarihini yansıtan tasarımıyla da öne çıktı.
3. Mimari Hazırlık: 7 Bin Yıllık Türk Motifleri
Anıtkabir’in tasarımında, Osmanlı kültüründen ziyade Orta Asya Türk kültürüne ait motifler kullanıldı. Onat ve Arda, projelerini şekillendirmek için Türkiye’nin dört bir yanından Anadolu taşları ve geleneksel malzemeleri tercih ettiler. Bu tasarım, Anıtkabir’in özgün kimliğini oluşturdu ve Türk kültürünün derinliklerine bir yolculuk sundu.
4. Temelin Atılması: 9 Ekim 1944
Tasarım yarışmasını kazanan Onat ve Arda, projelerine başlamadan önce şantiyeye adım attılar. 9 Ekim 1944 tarihinde temeli atılan Anıtkabir, yapım sürecinde çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı, ancak İkinci Dünya Savaşı’na rağmen çalışmalar kararlılıkla devam etti.
5. Anıtkabir’in Açılışı: 10 Kasım 1953
Anıtkabir’in yapım süreci, on yıldan fazla sürdü ve Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953 tarihinde ebedi istirahatgâhına taşındı. Ömer Arda, babasının şantiyedeki uzun mesailerine tanıklık etti; ancak babası projenin tamamlanmasının ardından pek fazla konuşmaktan imtina etti.
6. Anıtkabir’in Yeniden Düzenlenmesi
1983 yılında Ömer Arda, Anıtkabir’in çevre düzenlemesi için projeler geliştirdi. Ardından gelen yıllarda Barış Parkı ve müze bölümleri gibi ilaveler yapıldı. Anıtkabir’in her bir detayı, Atatürk’ün hatırasına ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine olan bağlılığını simgeliyor.
7. Anıtkabir’i Ziyaret Etmek: Derin Anlamlı Bir Yolculuk
Ziyaretçilerin Anıtkabir’e yaklaşırken, 24 aslan heykeliyle süslü Aslanlı Yol’dan geçmeleri, tarihe duyulan saygıyı simgeliyor. Yol boyunca yürürken, ziyaretçiler başlarını eğerek mozoleye olan hürmetlerini gösteriyorlar. Bu ritüel, Atatürk’e duyulan sevgi ve saygının bir ifadesidir.
8. Anıtkabir’in Mimari Özellikleri
Anıtkabir’in tasarımı, modern ve geleneksel Türk mimarisinin mükemmel bir birleşimini yansıtıyor. Yapı, Türk milletinin kültürel köklerinden beslenirken, dönemin ulusal mimari akımlarından da izler taşıyor. Anıtkabir, sadece bir simge yapı olmanın ötesinde, bir milletin tarihsel ve manevi mirasını temsil ediyor.
Kaynak: Timetürk
Diyarbakır’da Narin Güran Davasında Yeni Gelişmeler