Nazmi Kılıç ile ‘Uzak Şehir’: Diyarbakır’dan Cannes’a Uzanan Başarı Hikâyesi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir Başarı Hikâyesi: Diyarbakır’dan Cannes’a

◊ Diyarbakır’da başlayıp Cannes’a kadar uzanan bir hikâyeniz var. Kariyeriniz sayısız başarılarla dolu… Geriye dönüp baktığınızda neler söylemek istersiniz?

– Geriye dönüp baktığımda, hayatımda gerçekleştirdiğim projelerin ve oynadığım karakterlerin beni ne kadar mutlu ettiğini görmek, içimde tarifsiz bir sevinç yaratıyor. Başladığım yerden bugüne kadar hep büyük hayallerin peşindeydim. Kendime sık sık sorardım; “Kimsin Nazmi? Ne yapıyorsun ve neredesin?” Bu soruları sormaya devam ediyorum. Benim için oyunculuk, sadece bir meslek değil, derin bir sanat alanı. Çünkü yaşamın dinamikleri içerisinde sürekli değişiyor. Yaşadığımız zaman diliminde, içime ne kadar deneyim ve duygu sığdırabilirsem, işte o zaman başarılı olurum. Hayallerimin gerçekleşmesi, beni ayakta tutan en büyük motivasyon. Sinema ve dizi sektöründe yer almak, işimi severek yapmak, hem maddi hem de manevi olarak güçlü hissettiriyor.

◊ Dizide “Bizim bu olayla ilgi ve alakamız yok” repliği dillere pelesenk oldu. Size gelen yorumlar nasıl?

– “Bizim bu olayla ilgi ve alakamız yok” repliğini söylerken, o anki duygularımla bütünleşerek ve derin bir inançla söyledim. Başka projelerde de, oyunculuk yolculuğumda tanıştığım birçok kişi, benim bu repliğimi duyduğunda beni hatırlıyor. Adımı bilmeyenler bile, bu diyalogu duyunca bana selam veriyor. Bu durum beni son derece mutlu ediyor. İzleyiciler, söylediklerimizden kendilerine bir şeyler alıyor ve bu diyalogları günlük yaşamlarında eğlenerek tekrar ediyorlar.

◊ Siz aslen Diyarbakırlısınız, “Uzak Şehir”in çekimleri ise Mardin’de… Sizin için bir nevi ev sahibi diyebilir miyiz?

– Evet, ben Diyarbakırlıyım ve orada büyüdüm. 1996 yılında İstanbul’a, oyunculuk kariyerime devam etmek için geldim. Diyarbakır, Mardin, Batman, Bingöl gibi yerler, hem kültürel hem de coğrafi olarak birbirine çok yakın. Bu bölgelerin insanlarının dertleri genelde aynıdır ve hepsi barış, kardeşlik ve huzur ister. Daha fazla film ve dizi çekilmesini arzuluyorum. Bu nedenle kendimi yabancı hissetmiyorum, Mardin’de kendimi evimde gibi hissediyorum.

Set Arkasında Eğlenceli Anılar

◊ “Uzak Şehir”, ekrana vurduğu damgayı sosyal medyaya da sürdürüyor. Setten yansıyan eğlenceli videolar, fotolar büyük ilgi görüyor. Sizin sette geçirdiğiniz en eğlenceli anınızı sorsam…

– Bir işte çalışırken keyif almazsanız, o iş bir işkenceye dönüşebilir. Hem oyuncular hem de kamera arkası ekibi için bu durum geçerlidir. “Uzak Şehir” ekibi olarak, eğlenerek ve severek zaman geçiriyoruz. Bir süre sonra ekip, aile gibi bir hale dönüşüyor. Aile olunca da espriler ve sohbetler doğal bir akış içinde gelişiyor. İlk kez Midyat’a gelen ve orayı keşfeden arkadaşların şaşkınlıklarını görmek çok keyifliydi. Birkaç hafta sonra, sanki orada doğmuş gibi konuşmaya başlıyorlar.

◊ Sizi komedide de izledik, dramda da… Şimdilerde ise güçlü bir ailenin reisini canlandırıyorsunuz, birbirinden taban tabana zıt olan bu karakterleri canlandırmak zor olmuyor mu?

– Bir oyuncunun her türlü rolü oynaması gerektiğine inanıyorum. Oynayabildiğimiz için zaten oyuncu adını alıyoruz. Bizi özel kılan şey, evrensel ve yöresel karakterlere hayat vermek. Ben de oynadığım karakterlerin toplumsal, kültürel ve psikolojik altyapısını anlamaya çalışıyorum. Bu, komedi ya da dram olabilir; benim için önemli olan o karaktere ne kattığım ve nasıl hayat verdiğimdir.

◊ Peki siz, komediyi mi daha yakın buluyorsunuz kendinize yoksa dramı mı?

– Komedi veya dram gibi bir ayrım yapmam. Ben hem başrol hem de karakter oyuncusu olan bir oyuncuyum. Rolün büyüğü küçüğü olmaz; önemli olan o karaktere ne kattığım ve nasıl canlandırdığımdır. Oyuncu, geniş bir dünyaya sahip olmalı ve kalıplarını kırabilmelidir.

Hayallerin Sınırı Yok

◊ Bundan sonrası için hayalini kurduğunuz bir şey var mı?

– Tabii ki var, benim hayallerim bitmez. Hayal kurmak, hayatın en güzel yanlarından biri. Dostluktan, sevgiden, doğadan ve güzel projelerden yana hep hayallerim devam ediyor. Güzel filmler çekmek ve projeler üretmek açısından umutluyum. Bugün yaptığımız gibi, güzel projelerin devamı gelecektir.

◊ Son olarak buradan Uzak Şehir izleyicilerine neler söylemek istersiniz?

– ‘Uzak Şehir’ dizisini seyircinin sevmesi, benim için çok kıymetli. Eleştiriler olsa da genel olarak olumlu geri dönüşler alıyorum. Unutmayın ki bu sadece bir dizi. Biz dünyayı yeniden yaratmıyoruz. Benim de beğenmediğim veya sevmediğim unsurlar olabiliyor. Her şeyin mükemmel olmasını beklemek imkânsız. Hayat, siyah veya beyazdan ibaret değil; çok katmanlı ve karmaşık. Bu nedenle bizi izlemeye devam edin. Televizyon başında bizim için harcadığınız her saniye çok değerli. Bu bilinçle, emeği geçen tüm ‘Uzak Şehir’ ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız!