Oyunculuk Sektöründe Tekelleşme İddiaları ve Soruşturmalar

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oyunculuk Sektöründe Tekelleşme İddiaları Gündemde

Son günlerde oyunculuk alanında faaliyet gösteren menajerler ve cast ajansı sahipleri hakkında ortaya atılan ‘tekelleşme’ iddiaları, Türkiye’nin gündeminde geniş yankı uyandırdı. Bu durum, Rekabet Kurumu’nu harekete geçirerek 21 şirket hakkında soruşturma başlatmasına sebep oldu. İddiaların merkezinde ise ID İletişim’in ortaklarından Ayşe Barım yer alıyor. Barım, sosyal medyada günlerdir tartışma konusu haline gelmiş durumdaydı ve geçtiğimiz akşam Zorlu PSM’de görüntülendi. Kendisi, hedef gösterildiğini ifade etti.

Ayşe Barım’ın Açıklamaları

Ayşe Barım, konuyla ilgili olarak “Adli sürece gideceğiz. Sektördeki bazı şirketlere bir soruşturma açıldı, bunlardan biri de benim şirketim. Cevabımızı vereceğiz. Ben hedef oldum, yapacak bir şey yok” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Savcılık Soruşturma Başlattı

Ayşe Barım hakkında sosyal medyada dile getirilen iddialar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihbar olarak kabul edildi. Bu gelişmenin ardından savcılık, Barım hakkında resen bir soruşturma başlattı. Beklentilere göre, savcılığın ilerleyen günlerde Barım’ı ifadeye çağırması söz konusu. Oyuncular arasında en çok dikkat çeken isimlerden biri de Serenay Sarıkaya oldu. ID İletişim’in ortağı olan Barım’ın, piyasadaki hâkimiyetini kötüye kullandığı iddiaları gündemde. Barım’ın, kendisiyle çalışmayan oyuncuların projelerde yer almasına engel olduğu ve kendi temsilcisi olduğu oyuncuların önünü açtığı öne sürülüyor.

Menajerlik Sektöründe Diğer İddialar

Barım ile ilgili başka iddialar da gündemde. Ünlü oyuncularına teklif getiren yapım şirketlerine, başka oyuncularını projeye dahil etmeleri konusunda baskı yaptığı yönünde söylentiler mevcut.

Sektör Temsilcilerinin Açıklamaları

Saadet Işıl Aksoy, sosyal medyada şu şekilde bir açıklama yaptı: “Sektörümüzle ilgili birkaç gündür yapılan tartışmaların en kısa sürede magazin bakış açısından arındırılması, asıl ve gerçek problemlere odaklanılması ve çözüm hedefli adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Birçoğu dostum olan, sadece işini en iyi şekilde yapmaya odaklanmış kadın oyuncularımızı hedef göstermek yerine bu konuya daha profesyonelce yaklaşmak zorundayız, eğer şikâyet ettiğimiz problemlerin bir parçası olmak istemiyorsak.”

Serenay Sarıkaya, Etiler’de görüntülendiğinde ise şunları söyledi: “O kadar tuhaf ve akıl almaz şeyler ki, söylenecek hiçbir şey yok buna. Zaten mahkemeye taşıdık süreci. Mahkemede olduğu için bir şey söylemek istemiyorum. Çok garip, anlaşılması güç. Doğrudan bize yapılan ahlâksız ithamlar var. Yaşananların son bulması için elimizden geleni yapacağız.”

Melisa Sözen de görüşlerini sosyal medya üzerinden paylaştı: “Bu sektörde kimse tekelleşme problemi olmadığını söyleyemez. Yapımcılara, kanallara aynı isimlerin dayatılması; kimi oyuncular için ‘Eğer onu oynatırsan o zaman bizden bu ismi alamazsın’ tehditlerinin yapıldığı bir düzen kabul edilemez. Bu güç oyunları sadece projeleri değil, oyuncuların kariyerlerini yönetirken onları kendine muhtaç etmeyi de içeriyor. 20’li yaşlarımda ‘Artık anne oynamaya hazırlan’ diyerek psikolojik olarak güçsüzleştirilmeyi de, ‘Şu yapımcı senin enerjini beğenmiyor, ben olmasam bu işi alamazdın’ gibi cümleler kurarak özgüven parçalayıp kendine muhtaç etmeyi de içeriyor. Artık herkesin şapkasını önüne koyup bu sektördeki tekelleşmeyi de, zorbalığı da kabullenmesi ve sorunu çözmeye odaklanması lazım.”

Kaynak: Yeniçağ