35,0596$% 0.03
36,3366€% -0.12
44,1955£% 0.1
2.912,25%-0,24
2.584,81%-0,25
9.915,76%-0,95
Özel hastanelere nakledilen 10 bebeğin ölümüne neden olunduğu ve bu süreçte haksız kazanç elde edildiği iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturma, Cumhuriyet savcısı Y.E’nin makamında tehdit edilmesi iddialarıyla daha da derinleşti. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, bu olayla ilgili olarak bir soruşturma başlatmış durumda. Bu kapsamda, jandarma ekiplerine teslim olan ve itiraflarda bulunan tutuklu şüpheli M.E.O’nun ifadelerine ulaşıldı.
Şüpheli M.E.O, ifadesinde, soruşturma kapsamında tutuklanan Mustafa Kemal Zengin ile Siirt’te ortak bir tanıdıkları aracılığıyla tanıştıklarını belirtti. Zengin’in kendisini İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıttığını öne süren M.E.O, “Mustafa Kemal Zengin benimle telefonla irtibata geçerek Ankara’ya davet etti. Yanına gittiğimde kimliğimi benden aldı. Yaklaşık bir hafta sonra, üzerinde fotoğrafım olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kimliğini verdi. ‘Artık MİT’e bağlı çalışacaksın, benim verdiğim talimatları yapacaksın.’ dedi.” şeklinde konuştu.
M.E.O, 2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce farklı illerde mitinglerde görev aldığını, Zengin’in yanında çalıştığı süre boyunca aylık ücretini Zengin’in yanında çalışan bir şahıstan nakit aldığını ve bu parayla kullandığı araçları kiraladığını iddia etti.
Siirt’te 28 Ekim 2023’te çakarlı aracıyla trafik çevirmesine takıldığını belirten M.E.O, “Polislere MİT kimliğimi ibraz ettim. Bana ‘Devam edebilirsiniz.’ dediler. Sonrasında nişanlımın evine gittim. Balkona çıktığımda kalabalık bir polis ekibinin aracımı incelediğini gördüm.” ifadesini kullandı. M.E.O, durumu Zengin’e bildirdiğinde, Zengin’in kendisine sakin olmasını, polislere asla kimliğini göstermemesi gerektiğini ve ifşa olmaması için dikkatli olması gerektiğini söylediğini aktardı.
M.E.O, polislerin ailesine ait evini aramak üzere gittiğini, burada tabanca ile çok sayıda fişek ve uzun namlulu tüfek fişeği bulduklarını, bu olay nedeniyle tutuklandığını ve 26 gün cezaevinde kaldığını belirtti. Cezaevinden çıktıktan sonra, maaşını elinden aldığını belirttiği kişinin kendisine, “Hiç kimseye bilgi vermeyeceksin. Başına gelen bu durumu çözeceğiz.” diyerek uyarıda bulunduğunu ifade etti. Eylül ayında, numarası görünmeyen bir kullanıcının telefonla kendisini aradığını ve Zengin olduğunu öğrendiğini belirtti.
Zengin’in, kendisine 100 bin dolar karşılığında adliye personeline yönelik bir eylemde bulunmasını istediğini anlatan M.E.O, “Bana, ‘Sadece korkutmak için adliye personelinin aracına ateş edeceksin.’ dedi. Ancak ben bu teklifi kesinlikle reddettim.” diye konuştu. M.E.O, daha sonra Zengin’in Cumhuriyet savcısını tehdit ettiğine dair haberleri gördüğünde, teklifin amacının bu olduğunu anladığını ve Jandarma Komutanlığı’na giderek şikayetçi olduğunu belirtti.
Şüpheli Zengin’in sorgusunda, hakkındaki iddiaları kabul etmediği öğrenildi. Daha önce, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E’nin, 30 Ağustos’ta bir avukat tarafından tehdide uğradığı belirtilmişti. Bu olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında, savcının odasına gizli kayıt cihazı yerleştirilmişti. Avukat A.A’nın, savcıyı ölümle tehdit ettiği tespit edilmişti. Soruşturma sonucunda 12 kişi gözaltına alındı ve 8 kişi adliyeye sevk edildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, 8 şüpheliden 5’inin tutuklanmasına karar verdi.
Sonuç olarak, Cumhuriyet Savcısı Y.E’nin, özel hastanelere nakledilen 10 bebeğin ölümüne sebep olunması ve haksız kazanç sağlanmasına yönelik 22’si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırladığı fezleke, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Göktürk-Alibeyköy Otobüsünde Kadın Tacizi Olayı