35,0564$% 0.14
36,3738€% -0.99
44,1741£% -0.75
2.939,37%-1,14
2.606,95%-1,37
9.915,76%-0,95
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği gıda denetimleri sonucunda ortaya çıkan uygunsuzluklarla ilgili olarak Prof. Dr. Yunus Kılıç önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakanlığın internet sitesinde yer alan ‘Yeni Gıda Kamuoyu Duyurusu Sistemi’ aracılığıyla bu uygunsuzlukların ilan edilmesi, toplumda geniş yankı uyandırdı. Prof. Dr. Kılıç, 2020 yılında komisyon başkanı olduğu dönemde gıda güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapıldığını hatırlatarak, bu düzenlemelerin toplumu, çevreyi ve işletmecileri, yatırımcıları koruma amacı taşıdığını vurguladı.
Bu bağlamda, işletmelerden alınan numunelerin Türk Gıda Kodeksi kriterlerine uygun olarak, ülke genelindeki 150 laboratuvarda incelendiğini belirten Kılıç, “Türk Gıda Kodeksi’nde nasıl olacağı belirtilmiştir. Olumsuzluk görülen durumlar hem cezalandırılır hem de ifşa edilir. Ülkede bu durumun gündem olmasının sebebi, herkesin tanıdığı veya ummadığı firmaların bu olumsuzluk listelerinde yer almasıdır” dedi.
Prof. Dr. Kılıç, bazı tartışmaların yanlış bir boyutta yürütüldüğüne dikkat çekerek, “Örneğin, ‘Koskoca firmalar, bu kadar iş yapan, bu kadar insan veya gıda mühendisi çalıştıran firmalar küçük şeylere tenezzül eder mi?’ deniliyor. Doğru, etmeyebilirler. Ancak bazı maddelerin varlığı ticaridir, bazıları ise inanç, örf ve gelenekleri korumak içindir. Listede yer alan bir firmanın sahibi, ‘700’ün üzerinde gıda mühendisi çalıştırıyorum, böyle bir yerde bu nasıl olabilir?’ diyerek eleştiride bulundu. Eğer yatırımın bir kısmını Ar-Ge’ye ve ürünlerden numune almaya yönlendirirseniz, laboratuvarlarla ortak çalışarak, ürünleriniz bu işletme sistemine girmeden önce sıkıntıları ayıklama şansına sahip olursunuz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kılıç, ‘tarladan sofraya’ veya ‘çiftlikten sofraya’ denilen tüm aşamaların Bakanlık kontrolünde olduğunu belirterek, “Bizim gibi hukuk devletlerinde kanunlar koruyucudur. Hem satanı hem alanı, ülkedeki tüm vatandaşları ve kurumları koruma amacı taşır. Bu denetimlerle toplumun sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda haksız kazancın ve rekabetin önüne geçmeye çalışıyoruz” dedi.
Kılıç, “Bir kişi kaliteli ve maliyetli bir ürünü zahmetle üretiyorken, diğeri bunu taklit etmeye kalkarsa, burada hem işletmeyi hem de tüketiciyi korumuş oluyoruz. Tüketicinin haksız yere hak etmediği bir ürüne para vermesini engelliyoruz” şeklinde konuştu.
Uygulamalardaki amacın vatandaşları korumak ve sağlıklı gıdaya ulaşımını sağlamak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kılıç, “Sağlıklı gıda geniş bir kavramdır. Taahhüt ettiğiniz bir ürün içerisinde, taahhüt ettiğiniz unsurlar bulunmalıdır. Örneğin, eğer ürün yağsa yağ, peynir ise peynir, bal ise bal olmalıdır. Ancak ‘bal’ diye şeker şurubu satmak yanlıştır ve bu bir tağşiştir. Bu tür durumların cezalandırılması elbette gereklidir. Devlet bu konuda koruyucu rol üstlenmelidir” dedi.
Son olarak, denetimlerin sıklaştırılmasının toplum sağlığını koruma açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Kılıç, “Bu denetimlerin artırılması bazı kişilerin işine gelmeyebilir, ancak devletin görevi budur” diyerek sözlerini tamamladı.
Uzman Ersoy’dan Deprem Açıklamaları