38,3144$% -0.02
43,8445€% 0.92
51,2959£% 0.68
4.110,98%0,30
3.345,73%1,14
9.490,90%1,92
San Francisco, Japon asıllı Amerikalı sanatçı Ruth Asawa’nın eşsiz mirasına ev sahipliği yaparak sanat dünyasında önemli bir etkinliğe sahne oluyor. San Francisco Modern Sanat Müzesi’nde (SFMOMA) kapılarını açan “Ruth Asawa: Retrospektif” sergisi, sanatçının 60 yıllık kariyerini kapsayan 300’den fazla eserle adeta ziyaretçi rekorları kırıyor. Asawa’nın ikonik tel heykellerinden kağıt üzerindeki dikkat çekici çalışmalarına kadar uzanan bu sergi, onun hem yerel hem de uluslararası sanat sahnesindeki etkisini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu retrospektifin Asawa’nın hak ettiği tanınırlığı nihayet kazandığını belirtiyor.
Sergi, Asawa’nın San Francisco’daki Noe Valley evinden ilham alarak düzenlenmiş bir galeri ile açılıyor. 1940’lardan itibaren geliştirdiği tel heykel tekniği, Black Mountain College’daki eğitiminden Meksika gezilerinde gördüğü sepet örneklerine kadar uzanan zengin bir yolculuğu yansıtıyor. SFMOMA Müdürü Christopher Bedford, “Bu sergi, Asawa’nın San Francisco’ya bıraktığı izleri onurlandırıyor. Google.org’un 1.5 milyon dolarlık desteğiyle, onun mirasını daha geniş kitlelere ulaştırıyoruz” diyerek serginin önemine vurgu yaptı. Müzenin tarihindeki en büyük tekil kurumsal bağışla desteklenen bu etkinlik, 2 Eylül 2025’e kadar devam edecek.
Asawa’nın eserleri, sanat ile ziraat arasındaki sınırları bulanıklaştırarak izleyicilere farklı bir perspektif sunuyor. Oxford Üniversitesi’nden sanat tarihçisi Prof. Dr. David Grey, “Asawa’nın tel heykelleri, organik formların matematiksel hassasiyetle buluştuğu bir alan açıyor. Bu, modern sanatın doğayla ilişkisini yeniden tanımlıyor” diyerek sanatçının eserlerindeki derinliği ortaya koydu. Grey’in The Art Bulletin dergisinde yayımlanan makalesi, Asawa’nın çalışmalarını 20. yüzyılın en yenilikçi heykel örnekleri arasında gösterdi.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Dr. Daniela Rus ise teknolojinin Asawa’nın mirasındaki rolüne dikkat çekti:“Onun tel heykellerinin hassasiyeti, bugün robotik sistemlerle yeniden yorumlanabilir. Bu sergi, sanat ve teknolojinin kesişimini gözler önüne seriyor.” Rus’un ekibi, Asawa’nın tekniklerini dijital ortamda modelleyerek, modern sanat üretiminde nasıl bir ilham kaynağı olabileceğini araştırdı.
Japonya’dan Kyoto Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Hiroshi Ishiguro, Asawa’nın eserlerinin evrensel çekiciliğine vurgu yaparak, “Onun tel heykelleri, Japonya’daki geleneksel sepet örme sanatıyla bir bağ kuruyor. Bu sergi, Asawa’nın küresel bir sanatçı olduğunu kanıtlıyor.” dedi. Ishiguro’nun Science Robotics dergisinde yayımlanan çalışması, Asawa’nın tekniklerinin robotik tasarımda nasıl kullanılabileceğini ele aldı.
Londra Sanat Üniversitesi’nden Dr. Emily Thornton ise serginin toplumsal etkisine dikkat çekerek, “Asawa, sanatı halkla buluşturan bir öncüydü. Ghirardelli Meydanı’ndaki ‘Andrea’ heykeli gibi eserleri, halkın sanatla etkileşimini artırdı. Bu retrospektif, onun bu vizyonunu yeniden canlandırıyor.” Thornton, Asawa’nın 1973’te Union Square için 250 San Franciscolu ile birlikte yaptığı çeşmeyi örnek göstererek, sanatın birleştirici gücünü vurguladı.
Ruth Asawa, San Francisco’nun kültürel dokusuna derin izler bırakmış bir isim olarak öne çıkıyor. 1968’de şehir sanat komisyonuna atanarak, sanat eğitimine öncülük etti ve bugünkü Ruth Asawa San Francisco Sanat Okulu’nun temelini attı. Serginin dikkat çeken eserlerinden biri, 1966-68 yıllarında Ghirardelli Meydanı için yapılan “Andrea” adlı bronz heykel. Doğum sonrası komşusu Andrea Jepson’ın bedeninden kalıp alınarak oluşturulan bu eser, Asawa’nın insan odaklı yaklaşımını en güzel şekilde yansıtıyor. Ziyaretçiler, aynı zamanda onun 1950’lerde geliştirdiği asılı tel heykellerle dolu bir odayı deneyimleyerek, sanatçının evindeki atmosferi hissetme şansı buldu.
Açılış haftasında 20 binden fazla ziyaretçi çeken sergi, SFMOMA’nın en çok ilgi gören etkinliklerinden biri olmaya aday. New York’taki Modern Sanat Müzesi (MoMA) ile ortaklaşa düzenlenen bu retrospektif, Ekim 2025’te New York’a, ardından Bilbao ve Basel’e taşınacak. SFMOMA’nın verilerine göre, sergi biletleri şimdiden tükenmeye başladı. Ruth Asawa’nın mirası, San Francisco’da başlayan bu yolculukla dünya sahnesine taşındı. Uzmanlar, onun eserlerinin sanatın sınırlarını zorladığını ve gelecek nesillere ilham verdiğini düşünüyor. Prof. Dr. David Grey, “Asawa, sanatı günlük yaşamın bir parçası haline getirdi. Bu sergi, onun vizyonunun ne kadar ileri görüşlü olduğunu kanıtlıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı. San Francisco’nun duvarları, Asawa’nın ellerinden çıkan tellerle yeniden hayat bulurken, bu retrospektif hem bir veda hem de yeni bir başlangıç niteliği taşıyor.
Hong Kong Sokak Sanat Festivali: Sanatın Renkli Dünyası