35,0526$% 0
36,3022€% -0.21
44,0757£% -0.12
2.914,60%-0,18
2.584,81%-0,25
9.915,76%-0,95
Yasa dışı bahse teşvik suçlamasıyla gözaltına alınan ve ardından ev hapsine alınan ünlü sanatçı Serdar Ortaç, bu kararın kaldırılmasının ardından Özlem Esra Ada’nın sunduğu “Pembe Masa” programına katıldı. MS hastalığıyla mücadele eden Ortaç, sağlık sorunları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Ev hapsindeyken sol kolumu kaybettim. Hastalığım nedeniyle sol ayağımı kaybetmiştim ve yürümekte zorlanıyordum. Ancak buna rağmen ‘Yine sahneye çıkarım, konserimi yaparım’ dedim. Gerçekten de konserler vermeye devam ediyordum. Fakat bu kumar belası başıma geldi ve ceza aldım. Evde kelepçeyle gezerken stres yapa yapa sol kolumu da kaybettim. Bu hastalık, strese gelmeyen bir hastalık.” dedi.
Medya ve kamuoyunun tepkisinden çekindiğini dile getiren Ortaç, artık televizyonlara çıkmama kararı aldığını açıkladı. “Artık konuşmaktan korkuyorum. Ağzımdan çıkan kelimelere dikkat edeceğim, asla düşündüğümü söylemeyeceğim. Bu, ulusal bir kanalda verdiğim son röportajım, son canlı yayınım. Bir daha beni televizyonda göremeyeceksiniz. Sokaktaki magazin röportajları hariç tabii, ona bir şey yapamam ama bir daha bir kanalda konuşmayacağım.” Ünlü sanatçı, kariyerini sonlandırma kararı aldığını da belirtti: “Şu borçlarım bitsin, bir daha konser verirsem, bir daha şarkı yaparsam adam değilim. Her şeyi bırakıp köyüme yerleşeceğim. Orada ölümü bekleyeceğim. İnsanlardan çok yoruldum.”
Serdar Ortaç, başına gelenlerin kendisini tükettiğini vurguladı: “Artık ölmek istiyorum. Yıllardır sahnelerde konserler verdim, insanları eğlendirdim. Ama televizyonu açıyorum, yıllardır abi-abla dediğim insanlar bana hakaret ediyor. ‘Koskoca Serdar Ortaç’ lafını da beğenmiyorum. Bu devirde kimse sultan değil, bezirgan değil, hükümdar değil. 350 bin, 400 bin kişi konserlerime geliyordu. Herkes düşmemi mi bekliyordu? Ben artık yaşamak istemiyorum. Gerçekten yarın sabah ölmek istiyorum.”
Serdar Ortaç, ev hapsi sürecinin psikolojik açıdan ne kadar yıpratıcı olduğunu anlattı: “Ev hapsi günlerim çok zor geçti. Cezaevindeyken avluya çıkıp hava alabiliyorsunuz ama ev hapsinde öyle bir şansınız yok. Cihazdan biraz uzaklaşsanız alarm çalıyor, ayağınızda kelepçe takılı. Hemen polis geliyor. Ben Serdar Ortaç’ım, neden kaçayım? Kaçacak olsam bugüne kadar kaçardım. İnsanlar beni tanıyor.”
Serdar Ortaç, MS hastalığıyla mücadelesini de şu sözlerle ifade etti: “Bu hastalık yüzünden canımdan bezdim. 24 saat acı çekiyorum. Ağrılarım var. İçim sanki tuğla örülmüş, beton dökülmüş gibi.”
Kaynak: Hürriyet
Genç Bekar Bayan Aranıyor: Unutulmaz Bir Psikolojik Gerilim