Suzanne Somers ve Alan Hamel’in Sonsuz Aşk Hikayesi

Suzanne Somers: Aşk ve Kaybın Hikayesi



Geçen yıl bugün, ünlü oyuncu ve sunucu Suzanne Somers, yıllarca süren kansere karşı mücadelesini kaybederek hayata veda etti. Ölümünden kısa bir süre önce, 77. doğum gününü kutlamak için hazırlıklar yapıyordu. Somers, sadece bir televizyon efsanesi değil, aynı zamanda hayata karşı olan neşesiyle de tanınan bir isimdi.



46 Yıl Süren Aşkın Ardında Kalan Alan Hamel

Somers'ın ardından geride, onunla 46 yıl boyunca aynı yastığa baş koymuş eşi Alan Hamel kaldı. Hamel, hayatının aşkı olan Suzanne'ın yasını tutmaya devam ediyor. Page Six'e verdiği özel demeçte, “Aşk ilişkimizin ilk yıllarında kedi köpek gibi kavga ettik” diyen Hamel, buna rağmen birbirlerinden kopamadıklarını da, “Her zaman birbirimize olan tutkulu aşkımıza geri döndük” sözleriyle vurguladı.



Ölüm Bizi Ayırana Dek

55 yıl süren birlikte yaşamları boyunca, aralarındaki aşk asla azalmadı. Alan Hamel, yıllar önce birbirlerine verdikleri sözü şöyle hatırlattı: “Kavga ettikten sonra Suzanne bana, ‘Ne kadar kötü olursa olsun, asla ayrılmayalım’ dedi. Ve gerçekten de hiç ayrılmadık.” Hamel, eşine olan derin aşkını, “Her gece el ele tutuşarak uyurduk. Sabahları ise Suzanne'dan birkaç dakika önce uyanırdım ve ona bakarak o güzel yüzünü seyrederdim” sözleriyle dile getirdi.



Son Nefesini Aşkının Elinde Verdi

Uzun yıllar meme kanseriyle mücadele eden Somers, son nefesini de eşi Alan Hamel’in elini tutarken verdi. Hamel, Somers'ın “hayatta kalmak için son nefesine kadar savaştı” sözleriyle eşinin azmini anlattı. Ölümünden birkaç gün sonra, Alan Hamel, çocukları ve torunlarıyla birlikte Suzanne'ın 77. doğum gününü kutlamaya hazırlanıyordu.



Büyük Aşkları Zamanla Azalmadı

Çift, ilk kez 1969 yılında, Hamel’in “The Anniversary Game” adlı yarışma programını sunduğu sırada tanıştı. O dönem Somers, yarışmanın ödüllerini dağıtan bir modeldi. Hamel, yıllar geçtikçe aralarındaki aşkı canlı tutmanın yollarını bulmuştu. “Dışarı çıkmayı çok seviyorduk. Suzanne, ışıltılı mini elbiselerinden birini giydiğinde inanılmaz görünüyordu. Sevdiğimiz restoranlarda akşamı geçirirken, birbirimize bakarak aşkımızın büyüklüğünü hissediyorduk” diye anlattı.



Mezara Giden "Botların" Anlamı

Hamel, özlemle andığı eşi için “Suzanne, yaşına göre son derece bilge ve sokaktan anlayan biriydi. Birbirimize teslim olmamız gerektiğini her zaman vurgulardı” dedi. Hamel, Suzanne'ı kendi elleriyle toprağa verirken, onun çok sevdiği yürüyüş botlarıyla gömüldüğünü açıkladı. Bu, aslında büyük aşklarının bir sembolüydü.



Sonsuza Kadar Aşık

Alan Hamel, botlardan birinin üzerine karısı için “Sonsuza kadar aşık” yazdırmıştı. Bu romantik jest, Suzanne’ın çok hoşuna gitmişti. Ölene kadar sağlığı elverdiğince bu botlarla yürüyüşe çıkmaya devam etti. Her yürüyüşünde, kocasının ona duyduğu büyük aşkı hatırlayıp mutlu oldu. Böylece bu büyük aşk, ölümle son bulduğunda bile, gözyaşlarıyla anılmaya devam ediyor. Alan Hamel, eşini sonsuzluğa bu büyük aşkın sembolüyle uğurladı.



Kaynak: Hürriyet