34,7664$% 0.06
36,6604€% 0.25
44,2765£% 0.24
2.956,63%-0,07
2.646,71%-0,12
9.886,05%0,60
14 Kasım’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yeni kanuna göre, adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları ile yardımcıları dışında, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan diğer personel, mahkemelerde staj yapma imkanına sahip olacak. Bu staj sürecinde, ilgililerin görev yeri korunmak kaydıyla, avukatlık stajı için aylıksız veya ücretsiz izin alabilecekleri belirtiliyor. Ayrıca, bu süreçte ilgilinin talebi doğrultusunda yıllık izinler de kullanılabilecek.
Avukat yanında gerçekleştirilecek staj sürecinde, kamu kurum ve kuruluşları, ilgilinin kamu görevini aksatmadan uygun çalışma saatleri ve izin süreleri belirleyebilecek. Ancak, eğer kamu görevinden dolayı aynı anda staj yapma durumu ortaya çıkarsa, bu durumda ilgiliye yine aylıksız veya ücretsiz izin verilebilecek. İlgili mevzuatta memur kadrolarına geçiş hakkı tanınan sözleşmeli personel, yalnızca memur kadrosuna geçtikten sonra bu hükümlerden yararlanabilecek. Aylıksız veya ücretsiz izinler, diğer mevzuatta belirtilen sınırlamalara tabi olmayacak. Staj sürecindeki izin süreleri ve çalışma saatleriyle ilgili usul ve esaslar, Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek. Ayrıca, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce avukatlık stajına başlamış olanlar için önceki hükümler geçerli olacak.
Noterlere İlişkin Düzenlemeler
Noterlik Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte, noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışma düzeni, Türkiye Noterler Birliği’nin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenecek. Noterlik Ücret Tarifesi her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında düzenlenecek. Noterliklerde gerçekleştirilen işlemler ve düzenlenen belgeler için ödenecek vergi, resim, harç, değerli kağıt bedelleri, noterlik ücretleri ve diğer işlem giderleri, nakit olarak ya da banka kartı, kredi kartı gibi araçlarla tahsil edilebilecek. Ayrıca, noterlerin vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerine ilişkin beyanname verme prosedürleri sadeleştirilecek.
El yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemleri, güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliği’nin bilişim sistemine kaydedilecek.
Türk Medeni Kanunu’ndaki Değişiklikler
Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle, adların değiştirilmesi durumu, nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumu’nun ilan portalında ilan edilecek. Bu ilanlarda, hükmü veren mahkeme, kararın tarihi, dosyanın esas ve karar numarası, kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi, anne ve baba adı, eski adı ve soyadı ile mahkeme kararıyla verilen yeni adı ve soyadı bilgileri yer alacak.
Boşanma davasının reddinin kesinleşmesinden sonra, ortak hayatı yeniden kuramayan çiftlerin yeniden dava açabilmesi için gereken süre 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl geçtikten sonra, ortak hayatın yeniden kurulamaması durumunda, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılacak ve eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilecek.
Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, en kıdemli Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet başsavcıvekili olarak görev yapmasına ilişkin düzenleme kaldırıldı. Bölge adliye mahkemelerinde Cumhuriyet başsavcıvekili, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenecek. Ayrıca, iş durumunun gerektirdiği yerlerde birden fazla Cumhuriyet başsavcıvekili görevlendirilebilecek.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) yapılan değişiklikle, suçun niteliğinin değişmesi durumunda, müdafinin yanı sıra ek savunma hakkına ilişkin bildirimler sanığa da yapılabilecek. Müdafi, sanığa tanınan haklardan yararlanabilecek. Sanığın dosyadaki son adresine bildirim yapılamaması veya bildirime rağmen duruşmaya katılmaması durumunda, müdafiye yapılan bildirimler yeterli kabul edilecek.
Devlet Üniversiteleri Çocuk İzlem Merkezi Kurabilecek
Kanunla, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki diğer bir düzenlemeyle, devlet üniversiteleri Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurma yetkisine sahip olacak. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’daki değişiklikle birlikte, açık ceza infaz kurumları ve çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin tüm öğretim türlerinden yararlanabilmesi sağlanacak. Diğer ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler, kurum içinde verilebilen yaygın, dışarıdan ve açık öğretim programlarından faydalanabilecek.
Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, kurum içinde açılan örgün öğretim programlarına, kurum disiplin, düzen ve güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde, kurumsal kapasite ve imkanlarla sınırlı olarak devam edebilecek. Hükümlülerin yaşı, eğitim düzeyi, engellilik durumu ve sosyal-ekonomik durumu gibi kriterlere göre ihtiyaç duyanlara öncelik verilecek.
Kayıtlı olduğu eğitim kurumlarının ilgili mevzuatına göre gerekli şartları taşıyan ve kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin sınavları, kişi ve kurum güvenliğini tehlikeye atmamak için gerekli tedbirler alınarak ceza infaz kurumu içinde gerçekleştirilecek. Ortaöğretim, ön lisans, lisans gibi eğitim programlarının sınavları, çevrim içi veya yüz yüze yapılacak. Hükümlüler, merkezi sınavlar ve açık öğretim kurumları sınavlarına, belirlenen ceza infaz kurumlarında katılacak.
Ayrıca, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. Açık ceza infaz kurumları ve çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlüler, eğitim ve sınavlardan yararlanma haklarına sahiptir. Ancak, başarısızlık, devamsızlık veya disiplin cezası gerektiren eylemler sonucunda bu hakları engellenebilir.
Bu kapsamda yapılan tüm düzenlemeler, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve hükümlülerin topluma kazandırılmasını teşvik etmek amacı taşımaktadır.
Sağlık Bakanlığı Yönetmeliğinde Önemli Değişiklikler