35,6277$% 0.08
37,0605€% -0.14
43,8655£% -0.08
3.121,01%0,72
2.728,74%0,74
10.029,31%0,51
Tularemi, Francisella tularensis adlı bakterinin neden olduğu, genellikle hayvanlardan insanlara geçen nadir bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalık, enfekte olmuş bir hayvanla doğrudan temas veya o hayvanın vücut sıvılarıyla etkileşim sonucunda bulaşır. Enfeksiyon genellikle tavşanlar, sıçanlar, kemirgenler, vahşi hayvanlar ve böcekler aracılığıyla yayılmaktadır. Ayrıca, enfekte hayvanların etlerinin tüketilmesi veya onlarla temasta bulunulması da hastalığın bulaşmasına yol açabilir. İnsanlara en sık bulaşma, enfekte hayvanların kanı veya dokusuyla doğrudan etkileşim yoluyla gerçekleşir. Tularemi vakaları, genellikle “tavşan ateşi” olarak bilinse de, hastalığın kaynağı yalnızca tavşanlar değildir; fareler, sıçanlar, keneler ve sinekler gibi diğer hayvanlar da hastalığın taşıyıcısı olabilir.
Son yıllarda artış gösteren tularemi vakaları, sağlık uzmanlarını ciddi şekilde endişelendirmiştir. Uzmanlar, bu artışın çeşitli çevresel, iklimsel ve biyolojik etkenlerden kaynaklandığını vurgulamaktadır. Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’ndan epidemiyolog Dr. David Heymann, “Tularemi vakalarındaki artışın başlıca sebeplerinden biri, iklim değişikliği ve çevresel faktörlerin etkisiyle vahşi hayvanların yaşam alanlarının değişmesi ve insanların bu hayvanlarla daha yakın mesafelerde etkileşim kurmalarıdır. Ayrıca, kene ve böcek popülasyonlarındaki artış da bu hastalığın yayılmasında önemli bir rol oynamaktadır” şeklinde açıklamada bulundu. Bunun yanı sıra, tularemiye yol açan bakterinin, özellikle kırsal alanlarda hayvanlar ve insanlar arasında daha kolay yayılabilmesi, vaka sayılarındaki artışa katkıda bulunmaktadır.
Tularemi belirtileri oldukça çeşitlidir ve hastalığın şekline göre farklı semptomlar gösterebilir. En yaygın belirtiler arasında ateş, titreme, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve lenf bezlerinde şişlik yer alır. Ayrıca, hastalığın solunum yolu veya gastrointestinal şekilleri de mevcut olabilir. Tularemi, genellikle doktorlar tarafından klinik belirtiler ve hastanın öyküsüne dayanarak teşhis edilir. Ancak kesin tanı, kan testleri veya bakteriyolojik kültürlerle doğrulanmaktadır. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nde (CDC) görevli mikrobiolog Dr. Thomas R. H. Horne, “Tularemi, erken teşhis edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, özellikle kırsal bölgelerde yaşayanlar ve avcılıkla uğraşanlar için hastalık hakkında farkındalık arttırılmalıdır” diye belirtti.
Tularemi tedavisi genellikle antibiyotiklerle yapılmaktadır. Erken dönemde tedaviye başlandığında hastalık çoğunlukla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak tedavi edilmediğinde, tularemi ölümcül sonuçlara yol açabilir. Genellikle streptomisin ve gentamisin gibi antibiyotikler kullanılmaktadır. Tedaviye erken başlanması, hastalığın etkilerinin azaltılmasında kritik bir öneme sahiptir. Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Susan Tomasi, “Tularemi vakalarında erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Hayvanlarla yakın temasta bulunan bireyler, bu hastalığın riski altında olanlardır ve kendilerini korumak için gerekli önlemleri almalıdır” dedi.
Uzmanlar, tularemiye karşı alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralamaktadır:
Tularemi, nadir görülen bir hastalık olmasına rağmen son yıllarda vakaların artışı, kamu sağlığını tehdit eden önemli bir duruma dönüşmüştür. Uzmanlar, bu hastalığa karşı farkındalığın artırılması gerektiğini ve özellikle kırsal alanlarda yaşayan bireylerin risk altında olduğunu vurgulamaktadır. Erken teşhis ve doğru tedavi ile tularemi kontrol altına alınabilirken, alınacak önlemlerle hastalığın yayılması engellenebilir.
Kaynak: Yeniçağ
Cambridge Üniversitesi’nden Yeni Yöntemle Varyant Tespiti