34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Yenidoğan Çetesi sanıkları, mahkeme sürecinde ifade vermeye devam ediyor. Dava kapsamında dün dördüncü duruşma gerçekleştirildi.
Yenidoğan Çetesi davasında sanık olarak yer alan hastane yöneticisi Serdar Yüksel, ifadesinde borca girdiğini ve bu nedenle bebeklerin hastanelere sevk edilmesi için para aldığını açıkça itiraf etti. Yüksel, “Beni 112’den arayanlar ya da ‘Sağlık Bakanlığı’ndan numaranızı aldık’ diyerek iletişime geçenler var. Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı’dan para aldım.” şeklinde konuştu. Yüksel, bebekleri para karşılığında il dışındaki hastanelere göndermekle suçlandığını da kabul etti.
Davanın beşinci duruşması, örgüt yöneticileri arasında yer alan 112 Acil çalışanı Gıyasettin Özdemir’in savunmasıyla başladı. Özdemir, kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddederek, “Suçlamaları kabul etmiyorum, ancak hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum.” dedi. Özdemir, İstanbul’daki yalnızca 4 kuvözlü ambulans bulunduğunu, bu nedenle hastalara yönelik sevk işlemlerinin uzun sürdüğünü anlattı. “112 ekipleri, bu süreyi azaltmak amacıyla hastanelerle anlaşma yapıyordu. Hastaneler, 112 protokol numarasını arayarak, hastaları kendilerine yönlendiriyordu.” dedi.
Özdemir, “Biz doktorlarla iletişime geçerek özel hastanelerin ambulanslarını kullanıyoruz ve 112 Acil Çağrı Merkezi’nden protokol alıyoruz. Böylece, 5-6 saat süren sevk süreci 45 dakikada tamamlanabiliyor. Bu, hasta bakımından daha hızlı bir çözüm mü? Mahkemenin takdirine bırakıyorum.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, İstanbul Avrupa Yakası’nda bebekleri taşımak için yalnızca 4 adet kuvözlü ambulans bulunduğunu, özel hastanelerde ise her birinin kendi kuvözlü ambulansına sahip olduğunu belirtti.
Özdemir, yalnızca Fırat Sarı’nın değil, diğer hastanelere de hasta sevk ettiğini ifade ederek, 112 Acil çalışanı olduğu için aleyhinde bir algı operasyonu yapıldığını öne sürdü. İddianameyi hazırlayan savcı Yavuz Engin’i hedef alan Özdemir, yaptığı tüm sevklerin sisteme uygun olduğunu savundu. “Eşim, Fırat Sarı’nın sahibi olduğu Medisense isimli şirkette SGK kaydı var.” diye ekledi. Ayrıca, yalnızca Kaya bebeğin ölümü hakkında savunma yapabileceğini ve diğer bebek ölümleriyle ilgisinin olmadığını iddia etti.
Özdemir, soruşturma kapsamında kapatılan hastanelerden Birinci Hastanesi ve Bağcılar Şafak Hastanesi’nden hasta sevkleri karşılığında para aldığını öne sürdü. “Anlaşmaları hastane yönetimleriyle yaptım.” diyerek, iddianameye giren telefon görüşmelerinden de bahsetti. Mahkeme başkanının “112’ye bildirmeyeceğim, hakkımızdan oluruz.” ifadesine yanıt veren Özdemir, “Bildirilmeyeceğini anlatıyorum. ‘Hakkımızdan olur’ kısmı, 112’ye bildirildiğinde yönetim açısından değişiklik olmayacaktır” şeklinde konuştu.
Duruşma, Dr. Dursun Eryılmaz’ın savunmasına geçilmesiyle devam etti. Eryılmaz, bazı yasa maddelerini referans göstererek müvekkilinin soruşturma izni olmadan yargılanamayacağını dile getirdi. Eryılmaz, bebek ölümlerine ilişkin savunma yaparak, Kırçiçek Helvacı bebeğini üç kez hayata döndürmeye çalıştıklarını anlattı. “Akşam Sağlık Bakanlığı’nın yenidoğan uzmanı gelip durumu dinledi.” dedi.
Eryılmaz, iddianamedeki “Dursun abi göbek açamadı, mahvetti.” tapesinin basit bir işlem olduğunu belirterek, “Bebeği entübe yazayım.” ifadesinin yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını savundu. Eryılmaz, “Ağzımız bir olsun.” ifadesine “Herhalde polisten tedirgin olmuş diye düşündüm.” şeklinde yanıt verdi. Ayrıca, “Vicdanım sızlıyor, ventilatör yok ya.” tapesi için ise, “Bunu hastane yönetimine sormak lazım.” dedi.
Mahkeme başkanı, Özdemir’in, savcı Yavuz Engin’e yönelik eleştirilerine tepki göstererek, “Savcı neden art niyetli oluyor? Görevini yapmışsa bu art niyet mi?” diyerek, davanın gerekliliğine dikkat çekti. Duruşma, 40 dakikalık bir aranın ardından yeniden başladı. Eryılmaz’ın avukatı, iddianame savcısı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da ifade etti.
Bu dava, sağlık sistemindeki çarpık ilişkileri ve bebek ölümleri konusunda kamuoyunda büyük bir dikkat çekiyor.
Marmara ve Batı Karadeniz’de Hava Durumu Uyarıları