DOLAR

37,9785$% 0.34

Created with Highcharts 8.2.206:3007:0007:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:00
EURO

41,3640% 0.85

Created with Highcharts 8.2.206:3007:0007:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:00
STERLİN

49,3379£% 0.76

Created with Highcharts 8.2.206:3007:0007:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:00
GRAM ALTIN

3.695,24%0,44

Created with Highcharts 8.2.206:3007:0007:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:00
ONS

3.027,14%0,12

Created with Highcharts 8.2.206:3007:0007:3008:0008:3009:0009:3010:0010:3011:00
BİST100

9.081,63%0,41

Created with Highcharts 8.2.200:0012:0000:0012:0000:0012:0000:0012:0000:0012:0000:0012:00
İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 12°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Evos Angels
  • Genel
  • YÖK Başkanı Özvar’dan Vakıf Üniversitelerine Ücret Uyarısı

YÖK Başkanı Özvar’dan Vakıf Üniversitelerine Ücret Uyarısı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı’nın Vakıf Üniversitelerine Ücret Uyarısı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu” toplantısında vakıf üniversitelerine yönelik önemli bir ücret uyarısında bulundu. Özvar, “Ülkemizdeki tüm üniversiteler, ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde, paralı okumak durumunda olan gençlerin üniversiteye erişimini engellemeyecek bir ücret politikası izlemeleri, kritik bir husustur. Özellikle vakıf üniversiteleri, öğrencilerimizin yükseköğretim okuma arzularını gerçekleştirecek, gerçekçi bir eğitim ücretleri politikası belirlemek zorundadır” dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde (İKÇÜ) düzenlenen “2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu” toplantısına katıldı. Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve Kıbrıs’tan 43 üniversitenin rektör ve üst düzey temsilcilerinin yer aldığı toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Özvar, özel üniversitelerin kar amacı gütmemesi gereken kurumlar olduğunu vurguladı.

Küreselleşme Eğilimi ve Yükseköğretim

Yükseköğretimin küreselleşme sürecine dikkat çeken YÖK Başkanı Özvar, şunları ifade etti:

“20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükseköğretim, sadece kısıtlı bir kesime hitap eden seçkinci bir kurum olma özelliğini kaybetmiş, toplumun geniş kesimlerine ulaşmaya başlamıştır. Bu durum, yükseköğretimin dünya genelinde küreselleşmesine öncülük etmiştir. Günümüzde dünya genelinde yaklaşık 250 milyon öğrenci yükseköğretime devam ederken, bu sayının 2030 yılında 380 milyona ulaşması öngörülmektedir. 1975 yılında başka ülkelerde eğitim gören öğrenci sayısı yaklaşık 800 binken, son 50 yılda bu sayı 8 kat artarak 2022 yılı itibarıyla 6.3 milyona ulaşmıştır. 2025 yılına gelindiğinde bu sayının 8 milyona çıkması beklenmektedir. Bu veriler, yükseköğretimdeki küreselleşme eğiliminin sürdüğünü göstermektedir. Küreselleşmeyle beraber, bu alandaki sınamalar ve zorluklar artık toplumun dar bir kesimini değil, tüm ülkeyi ve hatta daha geniş coğrafyaları etkileyen bir boyut kazanmıştır. Bu bağlamda, yükseköğretimin mevcut durumu ile yakın gelecekte alabileceği şekilleri bugünden ele almak büyük önem taşımaktadır.”

Özel Üniversiteler ve Eğitim Ücretleri

Eğitim ücretleri üzerine konuşan Özvar, sözlerine şöyle devam etti:

ad826x90

“Hızla gelişen teknoloji, iklim ve çevre sorunları, toplumsal ihtiyaçların değişimi ve ekonomik dönüşüm, tüm dünyada eğitim anlayışını yeniden şekillendirmektedir. Önümüzdeki yıllar, yükseköğretimde önemli fırsatların yanı sıra ciddi sınamalar da getirecektir. Bu sınamaların ilki, dünya genelinde yükseköğretime ulaşmanın maliyetinin giderek artmasıdır. Bu durum, bir yandan hükümetlerin mali ve sosyal politikalarını olumsuz yönde etkilerken, diğer yandan bireyler arasında ekonomik eşitsizliklerin artmasına neden olmaktadır. Ülkemizde öğrencilerin, devlet okullarında ücretsiz eğitim alması, devletin en önemli eğitim politikalarından biridir. Vakıf üniversitelerinin başarılı öğrencileri yüzde 100 burslu okutması da takdir edilen bir hizmettir. Ancak, tüm üniversitelerimiz, ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde paralı okumak zorunda kalan gençlerin üniversiteye erişimine engel olmayacak bir ücret politikası izlemeleri önemli bir konudur. Özellikle vakıf üniversiteleri, öğrencilerimizin yükseköğretim okuma arzularını gerçekleştirecek gerçekçi bir eğitim ücreti politikası belirlemek zorundadır. Bu, belki de en öncelikli konulardan biridir. Avrupa ve diğer bölgelerde, sadece kendi vatandaşları için değil, aynı zamanda uluslararası öğrencileri çekebilmek adına eğitim ücretlerinde indirim yapıldığı gözlemlenmektedir. Bu nedenle, vakıf üniversitelerimizin Avrupa, Amerika ve diğer gelişmiş ülkelerde faaliyet gösteren özel ve vakıf üniversitelerinin eğitim ücretlerini dikkatlice takip etmeleri gerekmektedir.”

Kapsayıcılık ve Eğitim Teknolojileri

Kapsayıcılık ve Eğitim Teknolojileri

Özvar, eğitim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte kapsayıcılık ilkelerinin zedelenmemesi gerektiğini vurguladı:

“Dünya genelinde deneyimlenen Covid-19 pandemisi, eğitim teknolojilerini üniversitelerimizin gündem maddelerinden biri haline getirmiştir. Dijital öğrenmenin doğası, bu süreçte değişim göstermiştir. Genişleyen internet altyapısı sayesinde daha az gelişmiş bölgelerde eğitime erişim imkanı artmış olsa da, çevrimiçi öğrenme araçlarına eşit erişim sağlamak konusunda zorluklar da bulunmaktadır. Ayrıca, yeni eğitim teknolojileri ile geleneksel eğitim yöntemlerinin dengelenmesi önemli bir sınavdır. Önümüzdeki yıllarda bu teknolojilerin daha fazla kullanılacağından kimse şüphe duymamaktadır. Dijital eğitimin artmasıyla birlikte eğitimde kalite standartlarını korumak daha da zorlaşmaktadır. Bu nedenle, dijital öğrenim mecralarının akreditasyondan geçmesi gerekmektedir. Bireyselleştirilmiş dijital eğitimin maliyetini ve ulaşılabilirliğini göz önünde bulundurduğumuzda, üniversite öğrencilerinden yükseköğretimde kapsayıcılık ilkelerini zedelemeden çözümler üretmeleri beklenmektedir.”

ad826x90

Demografik Değişim ve Vakıf Üniversiteleri

Demografik yapıdaki değişimi de ele alan Özvar, vakıf üniversitelerine yönelik uyarılarına devam etti:

“Bir diğer zorluk, değişen demografik yapı ve üniversiteye erişim talebidir. Türkiye, hızla yaşlanan bir ülke konumuna gelmektedir. Doğum oranlarındaki hızlı düşüş, gelecekte genç nüfusta azalma yaşanacağının habercisidir. Bu durum, üniversite talebinde ve kayıtlarında düşüşe yol açabilir. Bu daralma, finansal kırılganlık içinde olan ve kalite standartlarına yönelik önlemlerini bugünden almayan üniversiteler için sürdürülebilirlik sorununu gündeme getirebilir. Bu çerçevede vakıf üniversitelerimizin gerekli önlemleri şimdiden düşünmeleri gerekmektedir. Yükseköğretime erişim talebinin azalması, üniversiteleri zor duruma sokabilir. Ayrıca, vakıf üniversiteleri kar amacı gütmeyen kuruluşlardır. Tüm vakıf üniversiteleri, devlet üniversiteleri gibi yükseköğretime katkıda bulunmak ve genç nüfusu yetiştirmek amacıyla kurulmuştur. Dolayısıyla, bir üniversite yönetimi için kar elde etme anlayışı, sürdürülebilir değildir ve izlenmesi gereken bir yol değildir. Vakit kaybetmeden öğrenim ücretleri, sağlık, barınma ve güvenlik gibi öğrenci hareketliliğini doğrudan etkileyen konularda önlemler almak zorundayız.”

İstihdam ve Akademik Programlar

İstihdama duyarlı akademik programların önemine de dikkat çeken Özvar, şu şekilde konuştu:

“Bir diğer önemli konu, istihdama duyarlı akademik programlar ile iş gücü piyasasının üniversite mezunlarından beklentileridir. Son yıllarda yaşanan hızlı teknolojik değişim, otomasyon ve yapay zeka ile ilgili çözümler, geleneksel bazı mesleklerin önemini kaybetmesine neden olmaktadır. Bu değişim, mezunları yeni beceriler kazanmaya zorlamakta ve tüm eğitim kurumlarını iş gücü piyasasındaki değişen beceri beklentilerine uyum sağlamak için harekete geçirmektedir. Liseler ve üniversiteler benzer bir sınamayla karşı karşıyadır. Eğitim ve sektör ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluğa karşı YÖK, çeşitli önlemler alarak bu durumu gidermeye çalışmaktadır. Bu önlemler arasında, yeni yetkinliklerin öğrencilere kazandırılması amacıyla üniversitelerin program müfredatlarının sektör temsilcileri ile istişare edilerek güncellenmesi yer almaktadır. Ayrıca, staj ve iş yeri uygulama imkanlarının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesine yönelik destekler de verilmektedir. Özellikle organize sanayi bölgelerinde meslek yüksekokulları uygulamaları, bu bağlamda önemli bir örnektir. Bu programlardan mezun olan öğrencilerin çoğu, okullarını bitirmeden iş hayatında yer bulmaktadır. Sektörün beklentilerini karşılamak amacıyla meslek yüksekokulları ve müfredatları üzerinde gözden geçirmeler yaparak, öğrencilerimizin daha fazla yer aldığı modelleri hayata geçirmek istiyoruz.”

Doğal Afetler ve Yükseköğretim

Küresel ısınma ve doğal afetler konusuna da değinen Özvar, şu ifadeleri kullandı:

“Doğal afetler ve üniversitelerin fiziksel altyapısı, Kahramanmaraş merkezli depremlerle birlikte daha fazla gündemimize girmeye başladı. Türkiye, üniversitelerin fiziksel altyapısını tehdit edebilecek ve eğitimi aksatabilecek doğal afetlere coğrafya gereği açıktır. Bu durum, kurumlar üzerinde mali yükler oluşturabilir. Kahramanmaraş merkezli depremlerde üniversitelerimizin başarılı bir sınav verdiğini söylemek mümkündür; yükseköğretim faaliyetleri deprem bölgesinde aksamadan devam etmiştir. Coğrafyamız, bizi bundan sonra da bu tür zorluklarla karşı karşıya getirecektir.”

Kalitenin Artırılması İçin Alınacak Önlemler

Özvar, yükseköğretimde kalitenin artırılması için atılması gereken adımların önemine de değindi:

“Türkiye’deki yükseköğretimin gelecek yıllarda küresel ve bölgesel rekabet gücünü artırabilmesi ve sürdürebilmesi için erişilebilirlik ve kapsayıcılık, kalite, üretkenlik ve mükemmeliyet, araştırma ve yenilikçilik, uluslararasılaşma, istihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenme gibi unsurlar dengeli bir şekilde ele alınmalıdır. Bu sorunlara yönelik stratejik çözümler, dinamik bir yükseköğretim ortamının sürdürülebilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Türkiye’de yükseköğretimin önümüzdeki yıllarda karşılaşabileceği zorlukları başarıyla aşabilmek ve üniversitelerimizin geleceğini güçlendirmek amacıyla tüm paydaşlar olarak çeşitli önlemler almak durumundayız.”

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Göçmen Kaçakçılığına Yönelik Tatvan Operasyonu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0