35,3684$% -0.04
36,5177€% -0.02
44,0562£% 0.08
2.993,95%-0,22
2.633,53%-0,17
10.075,17%1,14
Araştırmacı yazar Abdurrahman Dilipak, günümüz teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte geçmişte yaşanan büyü olaylarının artık “tekno büyü” şeklinde tezahür ettiğine dikkat çekiyor. Özellikle Habervakti yazarı olan Dilipak’ın “Zamane cinlerinin esrarı” başlıklı yazısı, bu konuyu derinlemesine ele alıyor.
Bir yandan TransHumanizm, Nesnelerarası İletişim ve biyolojik insan üzerinde dururken, diğer yandan Cinsiyetçilik, Türkçülük, Kürtçülük, ulus devleti, Anayasa değişikliği, Laiklik ve Kemalizm gibi konular gündeme geliyor. Üstelik bazı kişiler yıldızlara bakarak kehanette bulunma çabası içinde. Evet, doğduğumuz mekan, zaman ve o dönemde yaşanan kozmik olaylar, bizim kaderimizin bir parçasıdır. Bu durum, yalnızca doğduğumuz zamanla sınırlı değildir; kozmik unsurlar, tüm canlılar ve cansız varlıklar üzerinde doğrudan veya dolaylı etkiler yaratmaktadır.
Hafızamız ve bilincimiz, yaşadığımız zaman ve mekanla şekillenmektedir. Kozmik hesaplar yaparak geleceğe dair bilgiler edinip insanların kaderleri hakkında yorumlarda bulunma çabası, günümüzün bir gerçeğidir. “Laylar”, “Ley’ler”, eşref zaman, eşref mekan gibi kavramlar, insanın şerefini kendi iradesiyle ilişkilendirirken, diğer faktörlerle de bağdaştırılmaktadır. Eldeki işaretler ve yüz ölçüleri, potansiyel risk ya da avantajları işaret eden unsurlar olabilir. Örneğin, uzun parmaklı bireylerin piyano çalma veya resim yapma yetenekleri daha gelişmiş olabilir; ancak bu durum her zaman ahlaki bir kişiliğin göstergesi değildir.
İnsanların zeka tiplerini onların davranışlarından anlayabiliriz. Bu meziyetlerin geliştirilmesi ve doğru bir şekilde kullanılması için ilim, hikmet ve tecrübe sahibi kişilerden destek almak önemlidir. Ancak bu süreci sihir, büyü, kehanet ve ezoterik unsurlarla ilişkilendirmek, başımıza içinden çıkamayacağımız sorunlar açabilir. Sihir, büyü ve kehanet, tarih boyunca Yahudiler, Hristiyanlar, Firavunlar ve Satanistler gibi gruplar tarafından benimsenmiştir. Katolik kiliseleri başta olmak üzere birçok kilisede “Demonizm ve L’exorcisme” yani Şeytan ve “Cin çıkarma” ile ilgili özel bölümler bulunmaktadır. Bu konuların yasaları ve eğitimleri, Vatikan’a bağlı kiliselerde ve akademilerde mevcuttur.
“Şeytan ve Cin çıkarma” işlemi, bir insanı, hayvanı, yeri ya da nesneyi ele geçiren ezoterik varlıkları kovmak için yapılan dini bir ritüeldir. Bu uygulama, zor alım ve yaptırımlarla o varlığı bulunduğu yerden çıkarmayı amaçlar. Bu bağlamda Babil’in önemli bir yeri vardır. Özellikle Kur’an-ı Kerim’de anlatılan Harut ve Marut olayı, bu konuyla doğrudan ilişkilidir. M.Ö. 2. Bin yıldan itibaren bu gelenek, kuzeye, güneye, doğuya ve batıya yayılmaya başlamıştır. Kafkaslarda Şamanizm, Mısır üzerinden ise Afrika’ya yayılmıştır. Bu ritüeller, birçok farklı toplulukta ve Vudü uygulamalarında da görülmektedir.
Vudü, Haiti’de (Latin Amerika’da) varlık gösteren bir inanç sistemidir. Vudü uygulamalarında, İslam dininde haram olarak kabul edilen birçok şey serbesttir. Bu tür uygulamalar, aslında sihir, büyü ve kehanetle ilgili kişilerin kullandığı tekniklerle yakından ilişkilidir. İnsanların irade ve tercihleri üzerinde algılarıyla oynayarak baskı kuran her söz, işaret ve sembol, toplum mühendisliği, troller, propaganda, medya, sosyal medya, artırılmış sanal gerçeklik, nesnelerarası iletişim, sübliminal mesajlar gibi unsurlarla bağlantılıdır. Ayrıca, bazı sporlar, gıda ve kozmetik ürünleri üzerinden kadınların doğurganlıklarının baskılanması, rezonans, biyorezonans, biyokimyasal etkiye sahip ilaçlar, gıdalar ve kimyasallar, benzer sonuçlar doğuracak yasal düzenlemeler, MetaVerse, VR, NeuraLink, halografi, yapay zeka, hipnotizma ve manyetizma gibi unsurlar da bu konuyla ilişkilidir.
Zamane büyücüleri, gökten Mesihi bile indirebilirler. Batıda buna “Magic” denmektedir. Gaib’den veya gelecekten haber verenler, derin öngörü ile bu durumu açıklayabilirler. Din olmayan şeylerin dinleştirilmesi, din adamı, ideolojik ve politik kanaat önderi olarak görülen kişilerin kitleler üzerindeki otorite kurma çabalarını da gözler önüne seriyor. Bazı kişiler, ezoterik varlıklarla iletişim kurarak bilgi alışverişinde bulunduğunu iddia edebiliyor. Bugün, Lucid Dream, astral yolculuk, NLP teknikleri, transandantal meditasyon uygulamaları gibi yeni uygulamalar da ortaya çıkmıştır ve bunlar da bu konuyla ilişkilendirilebilir.
Özellikle MaviBalina gibi oyunlar üzerinden akıl oyunları ile aklı ele geçirme girişimlerinin sonuçlarını daha sık duyuyoruz. Zamane büyücüleri, gökten Mesihi bile indirebilirken, dağın içinden Yecüc-Mecüc’ü harekete geçirebilir. Bulutları, vahşi hayvanları harekete geçirerek karadan, denizden ve havadan orduların ülkemize saldırmasına sebep olabilirler. Ormanları yakabilir, evleri patlatabilirler. “Tekno büyücüler”, Starlink’ler, 5G, RF, WiFi, lazer ve uydu teknolojisini kullanarak daha fazlasını gerçekleştirebilirler. MK ULTRA, Project Blue Beam ve DEW (Yönlendirilmiş Enerji Silahları) ile ilgili daha fazla şey duyacağımız günler yakındır.
Bitkiler, hayvanlar ve insanlar üzerinde gerçekleştirilen çılgın deneyler söz konusudur. Maddenin yapısını manipüle ederek onu dönüştüren teknolojiler üzerinde çalışmalar sürmektedir. Zaman ve mekan konusunda farklı deneyler yapılmaktadır. Bu bağlamda, keramet zannettiğiniz birçok şey aslında kehanet olabilir. Keramet, Yüce Allah’ın bir ikramıdır ve bu gücün tasarrufu yalnızca Allah’ın elindedir. Melekler, Hızır ya da ricalül gayb da öyle. Cinler ve şeytanlar da dâhil olmak üzere her şey, Allah’ın iradesi içindedir. Bizden istenen ise O’nun rızasına uygun bir yaşam sürmektir.
Kaynak: Timetürk
Korkuteli’nde Trajik Kaza: İki Kardeş Hayatını Kaybetti