34,3054$% 0.31
37,5445€% -0.07
44,9573£% 0.06
2.925,56%1,27
2.657,00%1,05
8.876,22%-0,98
10 Ekim 2024 Perşembe
Sinema dünyası, oyuncuların yalnızca sahne performanslarıyla değil, aynı zamanda kamera arkasındaki ilginç anılarıyla da doludur. Bazı oyuncular, rol arkadaşlarıyla olan sahnelerde kendilerini tamamen oynamaya kaptırırken, bazen de bu durum zorluklar doğurabilir. Örneğin, bir oyuncu, gerçek hayatta hiç hoşlanmadığı bir partnerle romantik sahneler çekmek zorunda kalabilir. Ancak bazıları, bu tür sahnelerde eğlenerek çalışır ve sonradan gülümseyerek hatırlayacakları anılar biriktirir.
İşte bu tür anılardan birini, katıldığı bir sohbet programında paylaşan ünlü oyuncu Andrew Garfield. 41 yaşındaki Garfield, önemli bir romantik komedi filmi olan We Live In Time setinde, rol arkadaşı Florence Pugh ile yaşadığı komik bir durumu anlattı.
Garfield, Happy Sad Confused adlı programda, çekim sırasında yaşadıklarını gülerek anlattı. Filmin merkezinde, Garfield ile Pugh’un canlandırdığı evli bir çiftin hikayesi yer alıyor. Garfield, sahnenin çekimi öncesinde Pugh’a evli bir çift gibi davranmak için onu öpüp öpemeyeceğini sordu. Pugh ise bu durumu önemsemedi ve sahneye geçtiler.
Garfield, çekim sırasında yalnızca kendisi, Pugh, bir kamera operatörü ve yönetmen olduğunu belirtti. Bu, oldukça ‘kapalı’ bir set ortamıydı. O anlarda, sahnenin koreografisi önceden planlanmıştı ve her şeyin ne zaman olacağı belliydi. Garfield, “Sahnenin içine çok fazla girdik… Kendimizi güvende hissettiğimiz için yönetmenin ‘kestik’ komutunu duymadık” dedi.
Sahne tamamlandığında, Garfield ve Pugh birbirlerine uzun uzun bakmaya başladılar. Aralarında bir konuşma olmadan, bakışlarıyla “Bu sahne kesinlikle olması gerekenden uzun sürdü” dediklerini hissettiler. Garfield, sahnenin bitiminde, arka planda kamera operatörünün onlara arkasını döndüğünü gördüğünü aktardı.
Aslında bu tür tuhaf olaylar film setlerinde sıkça yaşanıyor. Garfield ile bu ilginç durumu yaşayan Pugh, geçen sezonun iddialı filmlerinden Oppenheimer setinde de benzer bir durum yaşamıştı. Rol arkadaşı Cillian Murphy ile romantik bir sahne için hazırlık yaparken, çekim esnasında kameranın bozulması üzerine ilginç anlar yaşandı.
Pugh, o anları şöyle anlattı: “Tam sevişme sahnesinin ortasında kamera bozuldu. İkimiz de çıplaktık ve bu pek uygun bir zaman değildi. Diğer kameramız tamire gönderildiği için elimizdeki imkanlar sınırlıydı.” O anlarda, yönetmen Christopher Nolan ve set ekibi kamerayla uğraşırken, Pugh ve Murphy, bedenlerini kapatmaya çalışarak beklemek zorunda kaldılar.
Pugh, üzerlerinde giysi olmadan bir köşede saklanmak yerine, kamerayı tamir etmeye çalışanların yanına gidip teknik bilgiler almaya karar verdi. “Kapalı bir setti ve Cillian ile ben bir odadaydık. Teknik görevli geldiğinde, yanına gidip kameraların neden bozulduğunu sordum,” dedi Pugh. Sonuç olarak, kamera onarıldı ve çekim kaldığı yerden devam etti.
Bu olaylar, oyunculuk dünyasının bazen ne kadar eğlenceli ve beklenmedik olabileceğinin güzel örneklerinden sadece birkaçı. Sinema setlerinde yaşanan bu tür anılar, hem oyuncular hem de izleyiciler için unutulmaz hale geliyor.
Geçtiğimiz günlerde ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya, sanatçı Refik Anadol’un Akbank Genel Müdürlüğü için tasarladığı eserin açılışına katıldı. Bu özel davette, dergi çekimi amacıyla kapılarını açtığı lüks evine gelen yorumlar hakkında samimi açıklamalar yaptı. Sarıkaya, salondaki leopar desenli koltuğunun fiyatının 600 bin TL olduğu iddialarına yanıt verirken, “Koltukların fiyatları ile ilgili çok tutarsız şeyler yazılıyor. O rakamlar doğru değil. Herkes ne kadara alıyorsa, ben de o rakamlara aldım.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “İlk defa evimin kapılarını açtım. Biraz da tedirgin olmadım değil.” diyerek hissettiklerini dile getirdi.
Etkinlikte, Serenay Sarıkaya’ya, Narin Güran cinayetiyle ilgili sessiz kalmakla suçlanan Gülben Ergen hakkında da sorular yöneltildi. Sarıkaya bu konu hakkında “Bu konuyla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Herkes çok acı çekiyor olanlardan dolayı. Herkes de acısını türlü yollarla dile getirmeye çalışıyor. Artık söylenecek bir şey yok, yapılması gereken şeyler var. Herkes üzerine düşeni mutlaka yapıyordur. Ben de kendi adıma ne yapmam gerekiyorsa, bununla ilgili araştırıyorum bu konunun bir parçası olmak için.” şeklinde konuştu.
Serenay Sarıkaya’nın davette kadın cinayetleri hakkında yaptığı açıklamalar, sosyal medyada bazı tepkilere neden oldu. Oyuncu, “Bunlarla ilgili söyleyecek bir şeyim yok.” ifadelerinin yanlış anlaşıldığını belirtti. Sosyal medya üzerinden eleştirilere yanıt veren Sarıkaya, “Birinin bir şeyi söylemesi, söyleyememesi, doğru ifade etmesi ya da yanlış ifade etmesi gerçeğin ta kendisini değiştirmez. Ben politik bir insan değilim, belki doğru, belki aktivist de değilim ama bu gerçeğin kendisi ile ilgilenmediğim anlamına gelmez. Ben artık somut bir değişimin, bir hareketin parçası olmak istiyorum. Bununla ilgili uğraşıyor ve çalışıyorum.” diyerek niyetini açıkça ifade etti.
Kaynak: Hürriyet
Ünlü çift, bir alışveriş mağazasına girerek keyifli bir gün geçirdi. Alışverişin ardından, ellerinde poşetlerle objektiflere yansıyan çift, onları görüntüleyen muhabirlere “Çekmenizi istemiyoruz, bu bizim özel hayatımız” şeklinde tepki göstererek mahremiyetlerine dikkat çekti. (Deniz BOY)
Kim kime ne demiş, kim nereye gitmiş ve neler yapmış? Sinema, sahne ve televizyonda neler olmuş? Magazin dünyasından dikkat çeken kısa haberler…
Ünlü şarkıcı Aydilge, keman virtüözü eşi Utku Barış Andaç ile birlikte, Murat Evgin’in YouTube programı “Murat’la Çok Yakın”a konuk oldu. Programda, annesinin şiirlerini bestelemediği için kendisine kırıldığını itiraf eden Aydilge, “Annem, şiirlerini bestelemediğim için bana küsüyor. Onun şiirlerine bayılıyorum; fakat müzik çalışmalarım öncelikli olduğu için şiirleri bestelerime entegre edemiyorum. Fakat, onun çok sevdiğim bir şiirinden alıntılar yaparak ‘Yine Ben Aşık Oldum’ adlı şarkıyı oluşturduğumu belirtmeliyim” dedi.
Sessiz sinemanın efsanevi ismi Charlie Chaplin’in hayatını konu alan tiyatro oyunu “Chaplin”, yeni sezonda sahne alacak. Özgür Daniel Foster’ın Chaplin’i canlandıracağı oyunda; Aybüke Pusat, Şebnem Dönmez, Emre Taşkıran ve Murat Danacı gibi ünlü isimler de rol alıyor. Oyun, 14 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de seyircilerle buluşacak.
Dergi çekimi için objektif karşısına geçen Nurgül Yeşilçay, renkli kareleri sosyal medya hesabında takipçileriyle paylaştı. Ünlü oyuncu, paylaşımlarının altına “Bu ay ‘Meme Kanseri Farkındalık Ayı’. Biz de çok anlamlı ve bilgi dolu bir projeye imza attık!” notunu düştü. Nurgül Yeşilçay’ın “Kadın olmaktan ve memenizden korkmayın” başlığıyla yayımlanan röportajı, derginin bu ayki sayısında yer alıyor.
Sevda Demirel, önceki gün Nişantaşı City’s çıkışında görüntülendi. Demirel, “Konuklarımı ağırladığım bir gece şovu gerçekleştireceğim. Artık bir şeyler yapmak istiyorum. Şarkıcılık anlamında istediğim noktalara ulaştırmıyorlardı beni. Kötülüklerle ve iftiralarla oldukça mücadele ettim. Türkiye’de düzgün bir yaşam tarzı alkış almıyor. Çirkin hayatlar gündem oluşturup, teklifler almanıza neden oluyor. Gündem olacağım diye kendimi değiştiremiyorum” açıklamasını yaptı. (Deniz BOY)
Dün yaptığı Instagram paylaşımıyla geçen yıldan beri yaşadığı zorlu kanser mücadelesini anlatan Jenna Fischer, “Böyle bir duyuru yapacağını asla düşünmeyen” biri olduğunu ifade etti. 50 yaşındaki ünlü oyuncu, takipçilerine Aralık 2023’te 1. evre üçlü meme kanseri teşhisi konulduğunu duyurdu.
KANSER SAVAŞINI ZORLU BİR MÜCADELEYLE KAZANDI
“Ameliyat, kemoterapi ve radyasyonu tamamladıktan sonra artık kansersizim” diyerek sevindirici haberi paylaşan Jenna Fischer, bu gönderiyi kendisi gibi kanserle mücadele eden diğer hastalara ilham ve umut olmak amacıyla yaptığını belirtti. Gülümseyerek elinde bir kahve kupası tutarken çekilen bir fotoğrafını paylaşan ünlü oyuncu, “Bu haberle birlikte mutlu ve sağlıklı görünen bir fotoğrafım olsun istedim” dedi.
Office dizisinin sevilen oyuncusu Jenna Fischer, meme kanserine yakalandığını ve son bir yıldır hastalığı yenmek için verdiği büyük mücadeleyi ilk kez paylaştı
Fischer, “Office” dizisindeki rol arkadaşı ve gerçek hayattaki en yakın arkadaşı olan Angela Kinsey’in kocası Josh Snyder’a bu fotoğrafı çektiği için çok teşekkür etti. “Bu, bu zorlu yolculuk sırasında bana gösterdikleri ilginin sadece bir örneği” diyen Jenna, 14 yıllık eşi Lee Kirk, 13 yaşındaki oğlu Weston ve 10 yaşındaki kızı Harper’ın kanser savaşında kendisine büyük bir destek verdiğini aktardı.
Fischer’a en büyük destek ise dizideki rol arkadaşı ve gerçek hayattaki en yakın dostu Angela Kinsey’den geldi
“2023 yılının Ekim ayında, Instagram’da rutin mamografim için hazırlanırken çekilmiş bir fotoğrafımı paylaştım ve Office dizisindeki Michael Scott karakteri gibi ‘saatli çantalarınıza dikkat edin’ şeklinde şakayla karışık bir hatırlatma yaptım” diyen Fischer, mamografinin kesin olmayan sonuçlarının ultrasona ve ardından biyopsi yapılmasına yol açtığını, nihayetinde de kanser tanısı aldığını söyledi. Üçlü pozitif meme kanseri “agresif bir meme kanseri türü” olsa da Fischer, “kanserin aynı zamanda tedaviye oldukça duyarlı” olduğunu vurguladı.
AYLAR SÜREN ZORLU AMELİYAT VE KEMOTERAPİ SÜREÇLERİ…
Ünlü oyuncu, geçen ocak ayında memesindeki tümörün çıkarıldığı bir lumpektomi ameliyatı geçirdi. Kanserin erken yakalanmış olmasına rağmen, lenf düğümlerine ya da vücudunun diğer bölgelerine yayılmaması için kemoterapi ve radyasyon tedavisi gerektiğini ifade etti. Fischer, şubat ayında 12 tur kemoterapiye başladı ve bunu haziran ayında üç haftalık radyasyon tedavisi izledi.
Memesindeki kanserli kitleyi aldıran ve sonrasında da yoğun bir kemoterapi ve radyoterapi süreci geçiren güzel yıldız, bu sırada saçlarını kaybetti ama peruk takarak çalıştığını en yakınları dışında kimse bilmiyordu
SAÇLARINI KAYBETTİ… PERUK TAKARAK ÇALIŞTIĞINI KİMSE BİLMİYORDU
Fischer, “Kemoterapi sırasında saçlarımı kaybettim ama bazı harika peruklar ve saçlı şapkalar (ailem bunlara sevgiyle ‘Wigats’ diyor) sayesinde başıma gelen her şeyi açıklamak için şimdiye kadar bekleyebildim” diye yazdı. Mücadelesini kamuoyuna duyurma nedenlerini açıklamaya devam eden Fischer, ilk olarak “peruklardan kurtulmaya hazır olduğunu” belirtti. Ancak daha da önemlisi, yıllık mamogramların önemini vurgulayarak, “Tümörüm o kadar küçüktü ki fiziksel muayenede hissedilemiyordu. Altı ay daha beklemiş olsaydım, her şey çok daha kötü olabilirdi. Tümör yayılabilirdi” dedi.
EN BÜYÜK DESTEĞİ EKRAN ARKADAŞINDAN ALMIŞ
Fischer, sözlerine şöyle devam etti: “Kanser teşhisi konan herkesin bildiği gibi, hayatınız bir anda değişir. Her şey doktor randevuları, test sonuçları, tedaviler ve tedavilerden sonra iyileşme ile ilgili hale gelir. Birdenbire hayatınızdaki her şey tek bir şeye odaklanıyor: kanserle mücadele.” Sağlık ekibi, ailesi ve arkadaşları da dahil olmak üzere hayatını kurtaran muhteşem insanlara teşekkür eden Jenna Fischer, “Neyse ki tedaviler sırasında çalışmaya devam edebildim. Tüm bunlar beni koruyan ve beni savunan en iyi arkadaşım Angela Kinsey ile çalıştığım için oldu” diyerek ona destek olan meslektaşına da minnettarlığını ifade etti.
Jenna Fischer zor günlerini 14 yıllık eşi ve iki çocuğunun ona verdikleri sevgi ve destekle atlattı
EŞİNE BÖYLE TEŞEKKÜR ETTİ
Jenna Fischer, kansere yakalandığını uzun süre sadece Angela Kinsey’in bildiğini ve gerçeği geri kalan herkesten sakladığını itiraf etti. İki çocuk annesi yıldız oyuncu, “Çocuklarımın harika olduğunu” ve “bu yolculuğa bir aile olarak çıktığımızı” söylemeyi de ihmal etmedi. Fischer, paylaşımını “ameliyatları, kemoterapisi, doktor randevuları, bitmek bilmeyen Google aramaları ve gece geç saatlerde çirkin ağlamaları” sırasında “kelimenin tam anlamıyla onun yanında” olan kocasına minnettarlığını ifade ederek bitirdi.
AİLE BOYU KUTLAMA
“Son kemoterapi ve radyasyon tedavilerimden sonra Lee bana kutlamak için yapmak istediğim bir şey olup olmadığını sordu. Ben de sadece çocuklarla birlikte arka bahçemizde herkesin konfeti atacağı bir çan çalmak istediğimi söyledim. Biz de bunu yaptık” diyen aktris, bu özel anın bir fotoğrafını da paylaştı.
Kaynak: Hürriyet
Cyan adı verilen minik bebek, 2022 yılında dünyaya merhaba dedi. Eskilerin sıkça dile getirdiği “Dünyaya gelen büyüyor” atasözüne uygun bir şekilde, Adriana Lima’nın 41 yaşında dünyaya getirdiği oğlu Cyan da hızla büyüyor. Geçtiğimiz ay Paris Moda Haftası’nda Schiaparelli defilesiyle uzun bir aradan sonra podyuma dönen Lima, birkaç gün önce Cyan’ın bir videosunu sosyal medya hesabında paylaştı. Bu videoda, minik çocuk evinin geniş salonunda topuyla oynarken görüntülendi. Görüntülerden anlaşılan o ki, Lima’nın iki kızından sonra dünyaya gelen tek oğlu artık emekleme aşamasını geride bırakmış ve yürümeye de başlamış.
Hamilelik Duyurusu ile Şaşırttı
Hamilelik haberiyle herkesi şaşırtan Adriana Lima, Cyan’ın dünyaya gelişini ve ona verdikleri ismin anlamını sosyal medya aracılığıyla paylaştı. Bebeğinin bir gözünün fotoğrafını paylaşan Lima, seçtikleri Cyan isminin; görünen ışık spektrumunda yeşil ile mavi arasında bir renk olduğunu belirtti. Ayrıca, Cyan’ın Maldivler ve Bora Bora adalarındaki denizin rengi olduğunu vurgulayarak, “Cyan şimdi bizim en sevdiğimiz renk. Oğlumuzun gözlerinin rengi. Dünyamıza hoş geldin Cyan Lime Lemmers” ifadelerini ekledi. Lima, oğlunun 2022 yılının 29 Ağustos günü dünyaya geldiğini de duyurdu.
Lima’nın oğlu Cyan; 2022 yılında dünyaya gelmişti.
Top model, oğlunun oyuncak arabasıyla oynarken çekilen bir videosunu Instagram hesabında paylaştı. Ayrıca, daha önce oğlunun babasıyla birlikte çekilmiş bir pozunu da sosyal medya sayfasında paylaştı.
Ünlü modelin eski eşi Marco Jaric’ten 14 yaşında Valentina ve 11 yaşında Sienna adında iki kızı bulunmaktadır. Sevgilisi Andre Lemmers’ın eski evliliğinden dünyaya gelen iki çocukla birlikte kalabalık bir aile olarak hayatlarını sürdürüyorlar.
Podyuma Dönüşü ve Formu
Oğlunu dünyaya getirdikten sonra aldığı kilolarla gündeme gelen Lima, kısa süre önce eski formuna kavuştu. Geçen ay Paris Moda Haftası’nda bir defileye çıkarak kariyerine geri döndü. 43 yaşındaki üç çocuk annesi model, ailesine ve çocuklarına odaklanmak için altı yıl ara verdiği podyuma özel bir dönüş yaptı. Lima, yakın arkadaşı Schiparelli’nin Paris Moda Haftası’nda sergilenen 2025 İlkbahar-Yaz koleksiyonunun tanıtımı sırasında podyuma çıktı. Bu defilede beyaz üzerine siyah kareli bir kıyafet giyen Brezilyalı model, hem kendisi podyumda hasret giderdi hem de hayranları onu yıllar sonra yeniden podyumda izlemenin keyfini yaşadı.
Lima’nın hamilelik sırasında aldığı kilolar bir dönem çok konuşulmuştu.
Defilenin yapılacağı salona giderken tepeden tırnağa gri giyinen Adriana Lima, koluna siyah bir çanta takmıştı. Bu arada hayranlarına imza dağıtmayı da ihmal etmedi.
Yüzü Eski Haline Döndü
Geçen yılın Kasım ayında “Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı” adlı filmin galasına katılan Lima, estetik müdahaleleriyle gündem olmuştu. O görüntüsü pek çok kişi tarafından beğenilmemiş ve eleştirilmişti. Ancak, Adriana Lima’nın hem üçüncü hamileliğinden kalan kilolarını verdiği hem de yüzünün eski haline döndüğü dikkatlerden kaçmadı. Lima, altı yıl aradan sonra podyuma çıkmasıyla ilgili olarak People dergisine “Çocuklarımı büyütmek için verdiğim aradan sonra bugün yeniden podyuma dönmek eğlenceli. Ayrıca arkadaşlarımla birlikte Schiaparelli’nin podyumuna çıkmak bu günü daha da özel kıldı” diye konuştu.
Adriana Lima, geçen yılın Kasım ayında katıldığı bir galada yüzündeki abartılı estetik müdahale ile gündem olmuştu.
Hayranlarıyla Etkileşim
Defilenin yapılacağı salona giderken bol gri bir pantolon, üzerine aynı renk gömlek ve palto giyen Adriana Lima, salona girmeden önce kapının önünde objektiflere poz verdi. Onu görmek için salonun dışında toplanan hayranlarına el sallayıp gülümsedi ve bazılarına imza dağıttı. Adriana Lima, kendisini mesleğinde zirveye taşıyan Victoria’s Secret defilelerine de imzasını attı. Kariyerinde bir yıldız olmasını sağlayan firma ile tam 20 yıl boyunca çalıştı. Bu süre zarfında da Victoria’s Secret’a en çok hizmet eden model unvanını kazanmıştı. Lima, 2018 yılındaki şovda son kez Victoria’s Secret podyumunda yürüdü ve o gece gözyaşları içinde “emekli melek” oldu. Ancak, sonrasında da mesleğinden kopmadı.
Adriana Lima, tam 20 yıl podyumuna çıktığı Victoria’s Secret’a veda ederken gözyaşlarını tutamamıştı.
Kaynak: Hürriyet